Siyasete ceza
Siyasetçilere ceza sonuç verir mi?
Vermediği görüldü.
Ters teptiği görüldü.
Halkın tepki verdiği görüldü.
Taaa A. Menderes döneminden beri siyasetçilere verilen cezalar hoş görülmüyor.
İstenmiyor.
Siyasetçiler yanlış cümle kurup sınırı aşarsa...
Şikâyet edilirse...
Veya ceza verecek olan adalet mekanizmasına hakaret söz konusu olursa...
Veya olunca hukuk devreye giriyor.
Yargılama oluyor.
Ceza veriliyor.
Menderes ve arkadaşları idam edildi.
Erdoğan bir şiir okudu diye cezalandırıldı.
Erbakan siyasetten menedildi.
Sonra başbakan seçildi.
Erdoğan, hocası Erbakan gibi Başbakan seçildi.
Halk, siyasi aktörlere verilen cezaları adeta oy desteğiyle ödüllendiriyor.
Cezalar ata vurulan kırbaç gibi oluyor.
Şimdi İBB Başkanı İmamoğlu'na "Hakaret" etti diye ceza verilmiş.
Halk bunu nasıl karşılar?
Hoş karşılamaz.
"İyi ettiniz" demez.
"Hak etmişti" demez.
Makul karşılamaz.
Tepki verir!
Cezayı onaylamaz.
Hele hele bir genel seçim öncesi...
İsmi Cumhurbaşkanlığı için anılan bir siyasinin...
CHP'li E. İmamoğlu'nun ceza almasını beğenmez.
İstemez.
Aksi olur mu?
Yani, İmamoğlu altılı masa tarafından bu ceza olayından sonra "oy patlaması yapar" diye ve...
Kılıçdaroğlu, kendisi adaylıktan vazgeçerek CHP'nin adayı olarak İmamoğlu'nu öne çıkarır mı?
Çıkarmaz demem.
Çıkar.
Neden çıkmasın ki?
Amerika İmamoğlu'na destek verir.
Avrupa verir.
Altılı masa hayda hayda verir.
Şans ibresi bu ceza sonrası İmamoğlu'ndan yana dönmeye başlamıştır.
Altılı masa bunu görmezlikten gelmez.
Erdoğan'a karşı en güçlü aday olarak İmamoğlu öne çıkar.
Hem zaten İP ve M. Akşener'in desteği de o yönde.
İP Kılıçdaroğlu'na tepkili.
"Kazanamaz" tepkisi var.
Masanın diğer ortakları da bu ceza sonrası İmamoğlu'nun arkasında dururlar.
Gelelim seçim gününe.
Bu ceza sonrası Erdoğan, İmamoğlu'na karşı kaybeder mi?
Yani İmamoğlu Cumhurbaşkanlığını kazanır mı?
Kılıçdaroğlu buna izin vermez.
Önünü keser.
Gelişmeler o kadar hızlı gelişiyor ki...
Bir günde, bir gecede...
Bir konuşmada...
Bir sohbette...
Bir TV programında verilen röportaj ile her şey bir anda değişebiliyor.
Bekliyor, izliyoruz.
Henüz çok erken.
Seçim ilan ayına dek köprülerinin altından çok sular akacağa benziyor.
Kılıçdaroğlu sabırlı...
Davutoğlu heyecanlı...
Babacan hevesli...
Akşener temkinli...
İmamoğlu umutlu.
En rahatı Erdoğan!
Yirmi yıl önceki cezanın bereketini hizmetleriyle toplamaya devam ediyor.