Size ne oluyor!
Size ne oluyor?
Ateş bize düştü.
Yıkım bize oldu.
Can bizden gitti.
Mal bizden gitti.
Ağlayan biz, sızlayan biz, yüreği yanan biz...
Biz kendi derdimize düşmüşken size ne oluyor?
Kimileri bizim üzerimizden siyaset yapıyor...
Kimileri hamaset yapıyor...
Kimileri merhamet tellalı...
Kimileri işini yapıyor.
Vay efendim "Sen nasıl az para verirsin"
Vay efendim "Sen nasıl yaptığın yardımı ilan edersin"
Vay efendim "Sen nasıl milyonu milyar söylersin"
Vay efendim "Sen nasıl kendi reklamını yaparsın"
Vay efendim "Siz beni nasıl yardım kampanyasına çağırmazsınız..."
Size ne oluyor?
Şunların haline bakın!
Bizim üzerimizden çıkar peşindeler...
Kendilerini öne çıkarma gayretindeler. Bu kara günlerimizde yanımızda olan bir iş adamı ekibiyle birlikte, burada söyleyemeyeceğim, yazamayacağım bir konuda, yardım yaparken bana ne dedi biliyor musunuz?
"Ali bey lütfen bizim burada olduğumuzu, yardım dağıtmaya geldiğimizi hiçbir şekilde yazmayın, kameraya çekmeyin"
"Biz milletimize yardıma geldik"
"Buraya yardım yaptığımızı kimse
bilmesin"
"Reklam yapmaya gerek yok"
Yani diyor ki:
"Sağ elin verdiğini sol el görmesin, bilmesin..."
Yani "Allah biliyor ya, o bize yeter!"
İşte bu...
Adamlık işte bu!
Yardımseverlik işte bu.
Varlık sahibi olmak işte bu.
İnsanlık işte bu.
Vay efendim "Neden beni telefon başına, canlı yayında gözükmem için çağırmadılar..."
Adamın sıkıntısına bakın.
Bir insan kapı kapı gezip yardımını gizlice yapıyor, bir başkası da ‘neden şöyle olmuş da, neden böyle olmamış’ hesabında.
Size ne oluyor, anlamıyorum.
Yarın öbür gün herkes yine eski havasına...
Eski işine...
Eski yaşamına dönecek.
Hayat tekrar kaldığı yerden devam edecek.
TV’ler yine saatlerce bizi konuşacak.
Tavsiyeler, öneriler...
Müteahhitleri kınamalar, cezalandırma isteyenler...
Falan filan...
Ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecek.
Biz kendi derdimizdeyken...
Kendi acımızla baş başa iken size ne oluyor ki?
Yarın yardımlar kesilecek...
Getirilenler bitecek...
Uzaklardan gelenler gidecek...
Üç beş hafta sonra biz devletimizle baş başa kalacağız.
İşte o zaman sizi göreceğiz.
Sizin ahvaliniz nasıl, bizim ahvalimiz nasıl...
Şimdi size ne oluyor ki?