Sözde demokrasi, özde nefret

Seçim sonuçları açıklanmaya başladığı ve özellikle deprem bölgesinden Erdoğan oyları çıkmaya başladığı anda, insanlığımızdan da utanmaya başladık desek yanlış olmaz.

 Zira Kemal Kılıçdaroğlu’nun beklediği rantı devşiremeyenler, depremzedelere verdikleri yardımlar üzerine başladılar çemkirmeye ki; işte muhalefetin, işte demokrasi bekçilerinin, işte yeniliğin ve geleceğin mimarlarının gerçek yüzü de süratle çıktı ortaya.

Kendilerinin yaptığı yardımı ayyuka çıkaran, sürekli bölgede devlet yoktu algısı oluşturmaya çalışanlara bu yetmemiş olacak ki, verdikleri yardımları da haram ettiler kendi dinlerince.

Haydi, canlar, haydi okurlar!

Birleşelim ve bu yardımı bile, üzüntüyü bile, vicdanı bile paraya endeksleyen azınlığın deprem bölgesi için yaptıkları yardımların tamamını geri ödeyelim kendilerine.

Gerçek iyiliğin özden geldiğini anlamayanlar, gerçek iyiliğin dil, din, ırk, coğrafya gözetmediğini bilmeyenlerin ettiği bu ayıbı, hakaret ve haram dilini bırakın depremzedeleri, biz de unutmayalım.

Unutturmayalım, not düşelim buraya.

Aynı 6 Şubat’ı ve depremi unutmamamız gerektiği gibi bu üslubu, bu tavrı da unutmayalım.

Özünde nefret besleyenlerin, gerçekte demokratik olmayacağının,  ruhunda nefrete yer açanların asla gerçek bir iyi olamayacağının farkındayız olalım.

İyilik sanal bir hal değildir, gerçektir.

İyilik sahte bir durum değildir, vardır.

 

Bu arada ‘halklar müstahak oldukları şekilde yönetilir ‘diyen Berna Laçin’e de bir çift lafımız olsun.

Siz sanatçı bozuntularının gerçek amacı birleştirici, sanatı sevgi için kullanmak olmalı. Sizin bu ayrıştırıcı ve küçümseyici dilinizden o kadar bıktı ki bu halk, kendine yakışanı yaptı.

 

Siz ve sizin gibilerin o tepeden bakan ve kendine hak gördüğü eğitimli (sanma)  halinden bıktı bu millet.

Siz de yerinizi, haddinizi bilecek, ona göre konuşacaksınız.

Sanatçı olmanız size vatandaşı aşağılama hakkı vermiyor.

Kendi görüşünüzden olmayana saygı duymayı öğrendiğiniz anda, biliniz ki siz de saygı göreceksiniz.

CHP önce vatandaşa, kendinden olmayana saygı duymayı öğrenecek, oy almak için sahte sevgi gösterisinin işe yaramadığını kabul edecek.

Hala ders almadığınızı üzülerek görüyorum.

Hala vatandaşı insani özelliklerinden dolasıya kıyasıya eleştirdiğinizi.

Siz kimsiniz ki yargı dağıtıyorsunuz, kim verdi bu hakkı size?

 

Hepiniz ‘demokrasi’ dediğiniz kavramı yüzeysel değil, içselleştirdiğiniz zaman, üstenci tavrınızı bıraktığınızda belki dikkate alınırsınız.

Ama

Bu gidişle zor...