Susma hakkı

Susma hakkımı kullanıyorum.
Konuşmayacağım.
Ama yazacağım.
Bir bayan şarkıcı İmam-Hatiplilere sahnede hakaret etmiş, aylar önce.
Durdular durdular beş ay sonra hakaret ettiğini ortaya çıkardılar!
Art niyetliler Türkiye’yi germe peşindeler.
Kutuplaşmaları körüklüyorlar.
Bayanı tutuklamışlar.
Tutuklanmalı mıydı tutuklanmamalı mıydı?
Susma hakkımı kullanıyorum.
Ammaaaa, polise direnen, hakaret eden, kavga çıkaran birileri serbest kalırken bu bayan
neden tutuklanmış ki?
Susma hakkımı kullanıyorum.

* * *

Adalet mekanizması sürekli çalışıyor.
Her gün mahkemeler, davalar görülüyor.
Suçlular hakim karşısına çıkarılıyor.
Olmadık ve inanılmayacak derecede suçlu olan kişi veya kişiler mahkeme sonunda bir de
bakıyorsunuz ”Serbest bırakıldılar“ anonsu ile dışarıdalar.
Bunu gören kimi suç makineleri “nasılsa serbest bırakılıyoruz, ne olacak ki” düşüncesine
kapılıyorlar gibi!
Onlar dışarıda olmanın zevkini, keyfini yaşarken suçluların mağdurlar bıraktıkları insanlar saç
baş yoluyorlar üzüntülerinden.
Ardından bir başka olay için bir haber daha işitiyoruz:
“Serbest bırakılanlar, savcının itirazı üzerine tutuklandılar”
“Nasıl yani” diyoruz!
Nasıl hakim serbest bırakıyor, savcı itiraz ediyor, hakim yeniden tutuklama kararı çıkarıyor!
Adaletin kolu bir kısa bir uzun mu?
Ben bir şey demiyorum.
Susma hakkımı kullanıyorum.

* * *
Seçim yaklaştıkça hiç beklemediğimiz garip olaylar olacak gibi.
Birileri Suriyelileri birileri mezhepçileri birileri meydanlarda birileri sokaklarda birileri alışveriş
merkezlerinde birileri statlarda birileri apartmanlarda birileri metrolarda hiç olmadık şeyleri
yapabilirler…
Kışkırtmalar, kaşımalar, körüklemeler, dışlamalar, hakaretler ve benzeri şeyler olabilir.
Aman dikkat!
Halkımız uyanık olmalı ve bu gibi olaylara müdahil olmadan en yakın polis merkezine haber
vermeliler.
Daha detaya girmiyor susma hakkımı kullanıyorum.