TEKNOSAB’da GES bilmecesi

Kıymetli okur,

Geçen gün Bursa ihracatının yerinde saydığını resmi rakamlarla ortaya koydum.

‘Artık şehirler yarışıyor’ diyoruz.

Bursa’nın rakibi kentler, sıralamada bir bir üst sıralara tırmanıyor.

İkincilik koltuğundan olan kentimiz, tıpkı şehrimizin futbol kulübü gibi ihracatta da şampiyonlardan uzaklaşıyor.

Ne yapmalı?

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, kentin dış satım noktasını ‘orta gelir tuzağı’ kavramından hareketle ‘orta ihracat tuzağı’ olarak tanımlıyor.

Haklılık payı var mı? Görünen tablo, ‘var’ diyor!

‘VAR’a gidiyoruz, pozisyon şu:

Türkiye’nin toplam ihracatta rekorlar kırdığı bu dönemde Bursa’nın kapasitesi ve potansiyeli ile şimdiye kadar ihracatını, 30 milyar doların üstüne taşıması gerekirdi… Ki esasen bir dönem içinde bulunduğumuz 2023 için kentimizin ihracat hedefi 75 milyar dolardı…

Ne yazık ki bugün ihracatta 2018’in gerisindeyiz… Bunun nedenselliğini kesinlikle araştırmalıyız. Belki BUÜ veya BTÜ bu konuda kente karşı sorumluluk hissedip bir çalışma yapabilir…

Kim bilir belki de UİB’de kente dair bir farkındalık oluşur ve uzman bir ekiple ‘kentin ihracat röntgeni’ çekmek için bir adım atılır.

Neyse asıl meselemiz bu değil!

BTSO Başkanı Burkay’ın ‘orta ihracat tuzağı’ndan çıkış için kamuoyuyla paylaştığı bir formül vardı.

Burkay, ‘kentte 4 yeni TEKNOSAB’a 2 de Kobi OSB’ye ihtiyaç olduğunu’ savunuyordu. Bursa kamuoyu henüz TEKNOSAB’ı hazmedememişken Burkay’ın bu çıkışına bazı kesimler itiraz ediyordu.

Her zamanki gibi konu bir süre konuşuldu seçim dağdağasında unutulup gitti. Ama bir takım yeni fısıltılar, iddialar, varsayımlar, çıkarımlar kulaktan kulağa yayılıyor.

Olay gazetesinde çalıştığı dönemlerde genelde konformist yazılar kaleme alan ve bir eleştiri yazısıyla işinden olan gazeteci Mustafa Özdal, artık serbest gazeteciliğin verdiği özgürlükle farklı iddialar ortaya atabiliyor.

Özellikle bu dönemde ilgiyi hak eden paylaşımlar yapan Özdal, geçen gün kişisel sosyal medya hesabından TEKNOSAB ile ilgili şu paylaşımı yaptı:

Konuştuğum Bursalı sanayicilerden şu iddiayı duyuyorum: BTSO'nun TEKNOSAB projesinde fabrikası olan firmaların çatılarına inşa edilecek güneş enerji panelleri için bir firma kuruldu. Fabrika sahipleri sadece bu firmaya yönlendiriliyor, hatta taahhütname isteniyor. Doğru mu?

Aynı konuda Özdal, dün de paylaşımlar yaptı ve şunları yazdı: “TEKNOSAB'daki fabrikaların güneş enerji sistemlerini inşa etmek için kurulan şirketle ilgili yeni bilgiler... Şirketin ismi BB Solar. 12 ortaklı. Ortaklar arasında İbrahim Burkay, Cüneyt Şener, Faik Çelik, İbrahim Kuş, Remzi Topuk, Kağan Yeşil gibi iş insanları var.

Ne ilginçtir ki yenilebilir enerji alanında faaliyet göstermek için kurulan şirkette yenilenebilir enerji alanında uzman iş insanı yok. Ayrıca şirket şahısların, yani TEKNOSAB'ın iştiraki değil. Sanayiciler, geçen yıl kurulan şirketin tekel olacağı kaygısını dile getiriyorlar.

Önceki mesajlarımda belirttiğim gibi, bazı sanayiciler, TEKNOSAB'da fabrikası olan firmaların güneş enerji panelleri işi için sadece bu firmaya yönlendirildiğini iddia ediyorlar. Konunun BTSO Meclis gündemine de geleceğini duyuyorum. BB Solar ortakları arasında Ali Uğur'un da olduğunu eklemiş olayım.

Özdal’ın ortaya attığı iddiaları belgelerle pekiştirmeden evvel bir yaklaşıma ışık tutmak isterim.

Bu iddialardan sonra ne yazık ki kamuoyunun ilk sorusu ‘Özdal’ın arkasında kim var?’ oluyor!

Acaba Özdal’a bunları kim fısıldıyor?

Aslında BTSO’yu bilenler, sektör konseyleri ve komiteleri takip edenler cevabı biliyor. Gizemlileri, gözünüzde bir dağ gibi büyütmeyin. Yanıt o kadar da uzakta değil!

Hani derler ya ‘biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz’ işte o hesap.

Bu işin bir başka kötü tarafı, bildiklerini belgeyle bilgiyle açık ve net olarak kamuoyuyla paylaşma cesareti gösteremeyenlerin gazetecileri çıkarlarına araçsallaştırmasıdır.

Aslında o görünür ancak kendini gölgede sanaların amaçları, hakikati ortaya saçmak değil aba altından sopa gösterip nalıncı keserini çalıştırmak.

Neyse uzatmayalım! Özdal’ın iddialarına gelelim.

TEKNOSAB, konusunu uzun süredir araştırıyorum. Geçmişte bu konuda çok sert yazılar da yazdım. Tarafları hatırlar…

Benim elimdeki bilgiye göre TEKNOSAB, sınırları içindeki fabrikaların çatı kullanım hakkı bölge müdürlüğüne ait.

Sanayicilerle yapılan anlaşmada fabrikaların çatılarında ‘İntifa’ yani kullanım hakkının TEKNNOSAB Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğunu belirtir bir madde yer alıyor.

Belgesi var mı? Var. Yazıdaki fotoda…

Peki, bu anlaşma yapılırken sanayiciler, tesislerinin çatı kullanım hakkının bölge müdürlüğüne ait olduğunu kabul ediyor mu? İmza attığına göre ediyor.

Ancak sanayici, müphemlikten şikâyet ediyor. Arazi tahsisinden kurulumun son aşamasına kadar TEKNOSAB’da kapalı kutu strateji uygulanıyor.

Şeffaflık ve bilgi paylaşımı konusunda bölge yönetimini cimri gören sanayici, esasen iş dünyasının profesyonel koşulları gereği belli bir prosedür dahilinde öğrenmesi gereken bilgileri, sohbet havasındaki görüşmelerde ediniyor.

O görüşmelerden çıkan TEKNOSAB’ın iştirak olarak bir şirket kuracağı, tüm bölgede GES kurulum yatırımını bu şirketin yapacağı, ucuz enerji temini konusunda sanayicilerle yeni bir anlaşma imzalanacağı…

Bu noktadan bakıldığında tüm bölgede enerjinin, bölgeye ait bir şirket tarafından idaresi mantıklı, işlevsel ve sürdürülebilir… (‘Bursa OSB’deki BOSEN örneği ne ölçüde başarılı?’ bu bağlamda bir model olarak incelenebilir…)

Ancak Özdal, bunun tam tersini iddia etmektedir. Özdal’a göre şirketin adı BB Solar. Özdal, şirketin 12 ortaklı olduğunu ve TEKNOSAB’ın iştiraki olmadığını savunuyor.

İnternet taramasında BB Solar adına Bursa merkezli bir siteye rastlanmıyor. BTSO kayıtlarına göre mezkûr şirket, 12 Eylül 2022 tarihinde kurulmuş… 21’inci grup yani enerji sektöründe yer alıyor.

Herhangi bir internet sitesi, telefonu, faksı, e-mail adresi bulunmayan şirket, İhsaniye/Nilüfer adresli…

Peki, Özdal şirketin paylaşımda zikrettiği isimlere ait olduğunu nereden biliyor?

Anonim Şirketin ortağı olarak zikredilen isimlerin hepsi aynı zamanda TEKNOSAB müteşebbis heyetinde yer alıyor. Acaba Özdal, burada yanılıyor olabilir mi? Yanılmadığını düşünüyorsa bunu belgeleyebilir mi?

Belki de Özdal’ın iddialarını belgelemesinden önce BTSO tarafının bu konuya bir açıklık getirmesi gerek… Ya da TEKNOSAB’daki süreçler bilgiye erişim anlamında daha şeffaf kılınabilir.

Yahut çatısının kullanım hakkını bölgeye devreden sanayicinin, yatırımı hangi şirketin yapacağını bilmesi sağlanabilir…

Biz gazeteci olarak ne İsa’ya ne Musa’ya yaranma derdindeyiz! Doğrudan yana doğrunun peşindeyiz…

Saygılarımla…