Terör yandaşlığı!

Şimdilerde çok revaçta.

Demokrasi, özgürlük gibi kavramların istismarı üzerinden terör seviciliği yapan herkese ilgi çok yüksek.

Sosyal mecralar başta olmak üzere tüm medya platformlarında ‘teröre methiyeler dizmek’ sizi kitlesel bir ilgi odağı haline getirebilir.

Tıpkı bir feminen erkeğin fenomenleşmesi gibi...

İdeolojik yumuşaklık da sizi bir ahmak sürüsünün ve aptal güruhun kahramanı haline dönüştürebilir.

Yeter ki istismarı elden bırakmayın!

Buna gösterecek örnek çok!

Öte yandan vatan, millet, devlet, bayrak ve hürriyeti savunmak ise sizi hor ve öteki kılar! Popüler olmak istiyorsanız bunlardan uzak durun...

İşte bu minvalde depremle dilimize yerleşen ‘zemin sıvılaşması’ terimine, siyasal arenada da şahit oluyoruz.

Öyle ki bu sıvılaşma, politik aktörler başta olmak üzere tüm destekçi ve yardakçılarında bir akıl tutulmasıyla dışa vuruyor...

Özgünlüğünü yitirmiş özneye yabancı bir yığın...

Ne dediğini ve yaptığını bilmeyenlerin yaydığı karaktersizlik salgını...

Buna yakalananlar o denli aklını yitiriyor ki sözleri ve eylemlerini tanımlamaya ‘abuk sabuk’ ifadesi de yetmiyor.

İşte bir örnek!

Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden etkilenen Adıyaman’da bir Tv sunucusu, depremzede çocuklarla bir aradayken canlı yayında şu sözlerle terörist güzellemesi yapıyor:

...Selahattin Demirtaş, cezaevinde 5’inci kitabını yazdı herhalde. Üretim, üretim, üretim. Yazıyor Selahattin Demirtaş. Bize gönderdiği kitap dad. Öykü kitabı. Büyük bir keyifle okudum ben. Teşekkür ediyoruz biz bu inceliği düşündüğü için Sayın Selahattin Demirtaş’a. Aynı zamanda cezaevinde tutuklu bulunan özgürlük mücadelesi yapan herkesi de buradan kucaklıyoruz. Deprem bölgesinden bütün halkımızın selamlarını cezaevindeki o özgürlüğünü arayan tutuklulara, hükümlülere gönderiyoruz...

Şimdi bu konuşmalara ‘abuk sabuk’ desek yeter mi?

Yetmez!

Kıymetli okur, siz daha iyi bilirsiniz tabi...

Zihni, karakteri, kimliği, kişiliği, varlığı ne derseniz her şeyi sıvılaşmış bir zihniyet. Elbette yıkılmaya mahkum!

Terörü ve teröristi propaganda malzemesi yapan ve çocukların berrak zihinlerini bu habis düşüncelerle kirletenlere hangi sıfat yakışır?

En güzel cevap, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’dan geldi:

Halk TV sunucusunun Adıyaman’da depremzede çocuklarımıza terörist Selahattin Demirtaş’ın kitabını tanıtması ve tutuklu bir teröristi “özgürlük savaşçısı” gibi anlatması tam bir kepazeliktir.

Devletimiz ve milletimiz omuz omuza depremin yaralarını sarmaya çalışırken CHP’nin yandaş kanalı Halk TV’nin fırsatçılık yaparak depremzede çocuklara bir teröristin propagandasını yapması düpedüz yağmacılıktır.

Depremi fırsata çevirip terör propagandası yapan, çocuklarımızın istismar etmeye, tertemiz zihinlerini kirletmeye yeltenen bu kepaze anlayış kesinlikle bölgeden ve çocuklarımızdan uzak tutulmalı, çocuklarımızı istismar etmelerine izin verilmemelidir.

Sayın Büyükataman’ın da dediği gibi bu yağmacı zihniyet, o bölgeden temizlenmeli...

Esen kalın...