Başkan Gürkan: "TOGG’un direksiyonu Türkiye’nin elinde!"

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, “TOGG Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ‘Bu aracın direksiyonu bize ait’. Kimse bize şu arabanın modelini şöyle yapabilirsiniz diyemez. Tüm fikri ve sınai hakları, lisanslar, bunların dizaynları, modelleri bize ait. Hem de yüzde 100” şeklinde konuştu.

Lider Haber TV ekranlarında yayınlanan Nes’li Yaşam’da Neslihan Çelik Alkoçlar’ın konuğu AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan oldu. Sözlerine 29 Ekim günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan TOGG Gemlik fabrikasıyla başlayan Gürkan, Türkiye'nin bir elektrikli aracının orada Türk mühendislerimiz tarafından inşa edilmesi bizim için çok gurur verici. İçerideki organizasyon ve katılım mükemmeldi. Cumhurbaşkanımız da çok keyifliydi ama hepsinden önemlisi millet olarak hepimiz çok gururluyduk. Allah'a çok şükür öyle bir hale geldik ki artık, kendi helikopterlerini, kendi tankını, kendi savunma araçlarını İHA'ları, SİHA'ları dediğimiz daha dünyanın birçok ülkesinde yapmayı düşündüklerini biz yapıp da birçok ülke ihraç eden bir ülke konumuna geldik. Şimdi bunları üst üste koyduğumuzda millet olarak bize bir gurur vermenin yanında bir özgüven de vermeye başlıyor. Biz millet olarak neler yaptığımızı artık bunları konuşurken yapmış olduğumuz hastaneleri, köprüleri, yolları, hayatımızı o kadar çok yüzlerce hizmet etmişiz ki ama bu onların üzerine artık inşa edilen en mükemmel organizasyonlar olarak oluyor. Sade işte helikopterlerimize, savunma sanayi değil artık uydularımızın yedincisini, sekizincisini konuşuyoruz. Artık 5G'leri konuşuyoruz.  O gün Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği güzel bir şey vardı. Bu aracın direksiyonu bize ait. Kimse bize şu arabanın modelini şöyle yapabilirsiniz diyemez. Türkiye'de bizim en az 8-9 tane de otomobil fabrikası var biliyorsunuz. Lisansları bize ait değil. Fikri ve sınai hakları dediğimiz haklar lisanslar bunların dizaynları, modelleri bize ait değil. Sadece imalatçı olan ülkelerin yapmış olduğu dizaynların araçlarını biz üretiyoruz ama bizim aracımızın en önemli özelliği yüzde 100 fikri ve sınai hakları bize ait. Hani bugün bu onu millileştiriyor zaten. Telefonlardan yola çıkın. Kimse bunun ne olduğuna bakmıyor. Sadece ne diyor? Amerikan menşeli bu ama diyor. İşte Japon veya Kore menşeli ama hangi ülkede ürettiğiniz de fark etmiyor. Fakat bunların üretim hakları. Model hakları tamamen bu ülkelere ait. Bu da bizim aslında en önemli özelliklerimizden bir tanesi. Yüzde 100 direksiyonunda olduğumuz ve yüzde 100 kimseden icazet almadan, kimseden müsaade almadan gerçekleştireceğimiz, imal edeceğimiz bir araç. Burası çok önemli bizim için. Çünkü e bu aracı ülkemizde de üretebiliriz, Amerika'da da Almanya'da da üretebiliriz. Bir de şu özelliği var bizim aracımızın. Biz belki 60 yıl önce bir Devrim otomobiliyle bir şeyleri başardık, yerine getirdik ama orada önümüzü kestiler. Biz 60 yıl sonra bugün bütün dünya devlerinin başlamış olduğu ve yürüttüğü o kadar çok arge çalışmalarının üzerine bir anda onların kaldığı yerden devam eden bir ülke konumundayız. Gelecek nesillere bırakacağımız bizim bir hikayemiz ve mirasımız var” dedi.

TOGG Bursa’ya da kazandıracaktır

Türkiye’nin sadece bu otomobille ilgili değil, yazılımlarla ilgili olarak da bütün dünyada kendi adından söz ettirdiğinin altını çizen Gürkan, TOGG’un Türkiye’ye ve Bursa’ya olan faydalarında da söz ederek, “Bursa özelinde çok fazla artısı var. Milli ve ulusal açıdan bir de yerel açıdan bakmak lazım. Yerel açıdan çok ciddi bir istihdama katkısı var. Yan sanayiye katkısı var. Bursa özelinde seçilmesini de Bursa'ya hem katkısından ziyade araca da bir katkısı var. Çünkü otomotiv sektörü ve yan sanayi ile alakalı müthiş bir potansiyeli var Bursa'nın. Zaten biz Bursa olarak da Türkiye'nin neredeyse her ay ya ikincisi ya üçüncüsü oluyoruz ihracatta. Bursa cari açığı kapatan en büyük şehirlerden bir tanesi, cari fazla veren bir şehiriz. On tane Bursa olsa zaten cari açık diye bir şey kalmayacak, fazlası olacak. Fakat yan sanayi, lojistik bununla beraber işte istihdamla ilgili hepsini üst üste koyduğunuz zaman bir otomobilin üretimi için geçerli olan bütün unsurları da taşıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde de işte hızlı tren sisteminin bile balyoz sisteminin kullanılması halinde bunun bile lojistiğe ciddi bir katkısı olacağını düşünüyoruz. Zaten deniz taşımacılığının hemen yan tarafında konumlanmış durumda. Kara yoluyla zaten bütünleşik bir vaziyette. Yani hem konumu itibariyle hem de Bursa'nın imkanları itibariyle ki şu ana kadar da 40’a yakın firma şu an yan sanayi noktasında destek veriyor. Her şey içeride üretemezsiniz. Bütün fabrikalarında olduğu gibi yan sanayiyle beraber bunların birçoğu da Bursa'da çözümlenecek olan projeler ve yapılacak imalatlar. O yüzden Bursa'ya büyük bir katkısı olacak” ifadelerine kullandı.

20 YILLIK İCRAATLARIMIZ 100 YILA BEDEL

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye’nin yüzyılı projesine de değinen Gürkan, “Biz kuruluşumuz itibariyle de 21. yıla girmiş olduk sonuçta. Bunu her zaman söyleriz. Bizim 20 yıllık icraatlarımız, 100 yıllık icraatlara bedeldir. Diyorlar ya hani biz en güzel şeyi yapsanız bile biz asla bunu takdir etmeyiz, teşekkür etmeyiz. Onlar orada durmaya devam etsinler. Kamuoyunu bunu gayet güzel görmüş oluyor. Bizim burada aslında Türkiye yüz yılından bahsederken Cumhurbaşkanımızın bir söylemi vardı. Aslında en belirgin söylemi biz kimlik siyasetinden birlik siyasetine dönüyoruz dedik. Biz bir birlik siyaseti oluşturalım dedi.  Aslında gelin katkınız varsa bizi iktidar partisi olarak eleştireceksiniz, muhalefet edeceksiniz. Muhalefet güzel olursa aslında kazanımlar da ona göre olur” ifadelerini kullandı.

ÇATALTEPE ÇÖZÜME KAVUŞACAK

TOKİ programlarıyla alakalı bir çalışmalar bütün Türkiye genelinde başladı. Hatta tam TOKİ programı arifesinde bir gün sonra sizle görüşmüştük. Müjdeyi burada paylaşmıştık. Şimdi bunun yansımaları sahada başladı ve temel atma törenlerimize başladık. Birçok yerde projelerine start verildi. Bursa'da da ilk etapta biz 8650 konut yeri ile ilgili bir planlama yapılmıştı. Şimdi hem bunların yerleriyle alakalı revizyonlar yaptık. Hem de ilk 500 yüz bin olarak hedef çıktık. İlk etapta Cumhurbaşkanımız 250 bin açıklamıştı. Biz beş yüz bine ulaşacak olan projeyle alakalı detayları görüşmeye gitmiştik. Bazı revize edilmesi gereken alanlar vardı. Onları yeniledik.  Önümüzdeki hafta falan komisyon gelecek büyük ihtimalle. Teknik arkadaşlar bizim yereldeki hem belediyelerimizde hem milli emlakta valiliğimizle beraber bir araya gelip yeni yerlere tahsisleriyle alakalı planlamalarıyla alakalı çalışmalara başlar. Bizim için de çok verimli bir toplantı oldu. Bütün milletvekillerimiz neredeyse oradaydık. Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte. Bunun akabinde de tabii Bursa'nın en büyük özelliklerinden bir tanesi biliyorsunuz BESOB, Çataltepe meselesi falan vardı. Onlar biraz da görüşmüş olduk. Kısmetse bu önümüzdeki günlerde bu işi çözüme kavuşturacağız. Her halükârda iktidar partisi olarak bizim başlattığımız bir proje. Gayret ediyoruz. Bununla alakalı da işte önümüzdeki günlerde taraflarla bir araya gelip Sayın Bakanımıza bir teklifimizi götüreceğiz. Onların bir teklifi oldu. Bakanlığımız ile bunu konuyu masaya yatırdık.  Kendileriyle bir somut hale getirdikten sonra tekrar arz edip bir çalışma yoluna girmiş olacağız. Yani Çevre Şehircilik Bakanlığımızla bu işe sıcak bakıyor. Ama bunların yapılabilirliği noktasında neler yapabiliriz? Ne kadarını başlaması gerekir. Bunların bir altyapısı oluşturulacak. İşte büyükşehir belediyemiz ile beraber bir araya gelip taslağı hazırlayıp bakanlığımıza arz edeceğiz. Daha önceki görüşmelerden farklı olarak biraz daha somutlaştırmış olduk. Teklifleri yani çünkü orada da mağduriyet var. Bir de Bursa'ya en yakın bir de sanayinin artık sadece batı tarafına değil de doğu tarafına doğru da yönelimiyle alakalı teklifler vardı. Bu da onu karşılayacak olan başlamış olan güzel bir proje aslında. Bunun o nihayetine erdirirse de çok daha güzel olacağını düşünüyoruz. Seçim öncesi de bunların bir yola girmesi hepimizin hayrına olacak bir şey dediğiniz gibi. Ona çalışıyoruz. Ardından da işte Tarım Bakanlığı'yla ilgili görüşmelere gitmiştik. Tarım Bakanımızla da Bursa'yla ilgili birçok projemiz var. Bir de tarım bölgesi olması hasebiyle Bursa'nın tarım sektöründen gelen bazı fiyatlamalarla alakalı talepler ve teklifler vardı. Onları görüştük. Onlar da bakanımız üzerine bir çalışmalar yapıyorlar. İnşallah önümüzdeki günlerde sayın vekillerimizle beraber bunların açıklamasını da yapmış olacağız. Ankara ziyaretleri bizim oldukça verimli geçti” şeklinde konuştu.