Travma yaşıyoruz

Önce aylarca süren bir Engin - Dilan travması yaşadık.

Hangi medyaya baksak onlar karşımızdaydılar.

Sabah, öğlen, akşam, gece yarısı haberlerinde hep onlar vardı.

Hiç bir ünlü sanatçı bu kadar TV’lere konu olmamıştır.

Saatler boyu, günler, haftalar, aylar boyu onları izledik.

Ne yapmışlar ne etmişler, nasıl yaşamışlar, paraları ve lüks içinde yaşamları.

Haber olarak izledik ama birde yoksul insanlar,  geliri az olan insanlar, parasızlıktan yakınan insanların içine düştükleri travmayı bir düşünün!

Doğruluk, dürüstlük içinde hayatını kazanmaya çalışan insanların ikilem içine sürüldüklerini bir düşünün.

Gençlik bunalımında olan, parasızlıktan dem vuran kişilerin bu yaşam şeklini görünce içine düştükleri ve:

“Bende böyle yapsam mı acaba“ sorularıyla ikilem içinde hayata bakış açılarındaki değişiklikleri bir düşünün!

“Bu şekilde ve bu kadar para kazanılıyorsa ben neden kazanmamayım ki” psikolojisinde olan  on binlerce insanın, gencin bu yaşam şekli özentisi ile içine düştükleri travmayı bir düşünün!

Onları her gün TV kanallarına taşıyan habercilerin topluma nasıl bir travma yaşattıklarını görmezden gelmek olur mu?

Sonra, gözaltına alınmaları, tutuklanmaları ve cezaevi günleri, mahkemeye geliş, gidişleri.

Ve derken kırk yıl hapis cezası ile cezalandırmaları istenirken birden serbest bırakılmaları!

İzledikleri bu çiftlerin yaşam şekillerine özenen gençlerin içine daldıkları para kazanma ve onlar gibi rüya aleminde yaşamak istekleri ile hayal dünyalarının sonu nasıl olur acaba?

Tam bu zamanda birden Narin çocuk çıktı ortaya.

Yirmi gün haber yapıldı kayıp çocuk.

Evlerdeki küçük çocuklar ürktüler ebeveynleri ile haberleri izlerlerken.

Korktular.

Her kanalda Narin’in kaybolma haberi var.

Aranması ve derken ölüm haberi ve öldürülme şekli ile cansız bedeninin saklanma şeklini bütün çocuklar duydular.

Şimdi, evlerdeki çocukların içine düştükleri bunalımı düşünüyorum.

İçim daralıyor.

Bunalıyorum.

Tüm ülkedeki çocuklar ürktüler, korktular, irkildiler.

Geceler boyu yataklarına sindiler ve o küçük beyinlerinde korkunç senaryolar kurarak yaşadılar. 

Kim, hangi aile bunun farkında?

Bundan sonra aile içindeki çocuklar amcalarına, dayılarına, komşu amcalara nasıl ve hangi gözle bakarlar dersiniz?

Travma yaşadık ve hâlâ da yaşıyoruz.