Turgay Erdem: “Toprağında bereket havasında kültür var”

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Nilüfer, şehrin parlayan yıldızıdır. İlçemiz kültürle, sanatla ve sporla anılan bir ilçe olmasının yanı sıra tarımın da ön planda olduğu bir yer. Alanlarımızın geniş bir kısmı tarım yapan çiftçilerimizle dolu. Toprak analizleri yapıyoruz. Eko çiftlik projemizi hayata geçirdik. Çitçi evleri kurduk” dedi.

Lider Haber TV’de Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam’ın önceki günkü konuğu Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem oldu. Konuşmasına göreve 2019 yılında başladığını ve 5 yıllık bir program hazırlayarak yol haritası belirlediklerini söyleyerek başlayan Erdem, “Her türlü plan ve programımızı yapmıştık. Ancak 2020’nin daha başında, Bursa ve Türkiye'de vakalar başladı. Bizler de çok kısa zaman içerisinde de bu salgınla baş etmek zorunda kaldık. Maske salgını önlüyor dediler. Gittik bir maske atölyesi kurduk kendimize ve yaklaşık 4-5 milyon fazla maske ürettik. Hemen onunla ilgili önlem almaya çalıştık. Bizim şanssızlığımız görev süremizin böyle bir pandemi dönemine gelmesi oldu. Pandeminin yanı sıra bir taraftan da dünyanın global ekonomik krizlerle boğuşuyor olması bizim 3 yılımız içerisinde ciddi program değişiklikleri yapmaya sevk etti. Anca bizler yine hedeflerimiz ve planlarımız doğrultusunda projelerimizin büyük bir kısmını gerçekleştirmek için ciddi emek harcadık. Projelerimizin büyük bir kısmını da hayata geçirdik. Tabii daha ilk önümüzde bir buçuk yıl kadar bir zaman var. Bu süre içerisinde yapacak çok işimiz var. Vatandaşlarımıza söylediğimiz hizmetleri yerine getirmek konusunda da çaba sarf edeceğiz. Eksik kalacak mıyız? Kalacağız tabii. Çünkü beklemediğimiz birçok ekonomik zorlukla baş başa kaldık” diye konuştu. 

TARIMIN ÖNEMİNİ HERKES ANLADI

Nilüfer Belediyesi’nin birçok alanda öne çıktığını vurgulayan Erdem, tarımın önemine vurgu yaparak, “Nilüfer kentleşmesiyle çok iyi bir noktada bulunuyor.  İlçemiz Bursa'nın en cazip alanlarından oluşuyor ve şehrin parlayan yıldızı diyebiliriz. Dolayısıyla dedik ki biz sadece kentleşmeyle ya da kültürle, sanatla ve sporla anılan bir kentten ziyade bir de tarım özelliğimizle anılmak istiyoruz. Alanlarımızın geniş bir kısmı tarım yapan çiftçilerimizle dolu. Kırsal alanlarımız var, köylerimiz var, verimli alanlarımız var. Biz bu işe başlarken öncelikle tarımdan başlayalım dedik. Daha ortada pandemi de yoktu. 2019 yılında göreve başlarken önce kırsaldan girelim ve çalışmalarımızı önce kırsalla beraber yürütelim istedik. Hem kırsalın geliştirilmesini hem de oradaki kadın derneklerinin oluşması ve onların örgütlenmesi bir taraftan da tarım alanlarındaki çalışmalarla yürütelim istedik. Nilüfer'de ne yetişebilir? Yani bunun için toprak analizlerinin yapılması konusunda da Uludağ Üniversitesi'yle de ortak çalışma gerçekleştirdik. Sonuçları da çok yakın bir zamanda çıkar. Ayrıca çiftçi evi kurduk. Çiftçilerimizi eğitmek için neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Bir diğer taraftan da belediyenin kendi alanları vardı. Onları da nasıl değerlendirebiliriz? diye düşündük. Bir eko çiftlik projemiz vardı onu da hayata geçirdik. Tabii 1-2 sene içerisinde de daha birçok alanda yapmak istediklerimizi hayata geçireceğiz. Ancak pandemi dönemiyle birlikte sağlıklı gıdaya ulaşmanın da ne kadar önemli olduğu yine en iyi bu dönemde anlaşıldı.   Tarımın ne kadar önemli olduğunu, topraklarımızın korunmasının ne kadar önemli olduğunu birden bütün herkesin farkına varması neticesinde devamında da 2021 yılını gıda yılı ilan ettik. Dedik ki bu tarımdan sonra artık sağlıklı gıdaya ulaşmak gerekiyor. İnsanlar öncelikle sağlığın önemini anlamaya başladılar. O yıl da gıda yılı o ürünlerin bir taraftan nasıl pazarlanması gerektiğini, nasıl yeni üretime katılabileceğini, tarımdan çıkan ürünlerin nasıl tekrar tüketiciye ulaşması konusunda çabalarımız oldu. Orada da işte Nilüfer Bostan adını vermiş olduğumuz bir marka yarattık. Şuan 5 mahallemizde satış da yapıldı. Bir taraftan da biz ilaçsız tarımı özendirirken oradan çıkan ürünlerle beraber kadın derneklerine bunları işletiyoruz. Hasanağa’da da bir işleme tesisi kurduk. Bir de tabii bunu yaparken belediye adına kurmuş olduğumuz bir kooperatif var. O kooperatif üzerinden bu işleri yürütmeye çalışıyoruzz. Buradan kadınların yapmış olduğu ürünleri paketleyip İstanbul'daki tanzim satışlara gönderiyoruz. Bunun bu ağını biraz daha genişleteceğiz. Bu sene i Hasanağa'daki tesisimize yeni bitirdik. Orada eksik olan bazı aletlerimiz var. Bunları tamamlayarak bir ivme yakalacağız” ifadelerini kullandı.

HANLAR BÖLGESİ ÖZLENEN BİR PROJE

Şehrin turizm konusundaki durumuna ve gelişimine de değinen Erdem, “Biz yerel yönetimler olarak çok fazla bir şey yapamıyoruz. Fakat tabiî ki bizlerde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Büyükşehir Belediyesi ve Valiliğin çalışmaları var. Bir koordinasyon içerisinde yapabileceğimiz imar planı hükümlerinin de getirebileceği bazı imtiyazlarla  turizm alanları çok daha iyi değerlendirilebilir. Ayrıca ortak çalışmalarla bir kurul oluşturulabilir. Böylece orada yapılacak olan bütün çalışmalar bütün kurumların da el atmasıyla daha güzel yapılabilir. Önemli olan Bursa'ya gelen yerelde ya da yabancı turistlerin göreceği ve gittiklerinde de mutlu olup tekrardan oraya insanları çağırabileceği teşvik edeceği bir alanlar yaratabilmek. Verilere baktığınız zaman Bursa'ya gelen turist sayısının oranı 1.7. İşte şimdi Hanlar Bölgesi daha yeni yapılıyor. Bence iyi ve doğru bir proje. Doğru adımlar atılıyor o bölgede. Bugüne kadar yapılması gereken çalışmaları Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş ele aldı. Bence çok iyi projelerden bir tanesi. Ayrıca İznik’in de iyi planlaması ve tanıtılması gerekiyor. İşte doğal alanlar ve tarihi alanlar bakımından baktığımız zaman Gölyazı gibi alanlar çok daha iyi değerlendirilmelidirHem doğal güzellikleri, hem de tarihi değerler açısından güzel yerleriz var. Bunları mutlak surette tanıtmamız lazım” diye konuştu.

VİZYONUMUZ BELLİ

Nilüfer’de neleri başardıklarını ve de neleri başarmak istediklerini de anlatan Erdem, “Ben göreve başkan yardımcısı olarak başladığım zaman Nilüfer bir otel kenti olarak anılıyordu. Biz Sayın Mustafa Bozbey ile bu ilçeyi eğitim, kültür, sanat, spor kenti Nilüfer olarak anılması için bir vizyon çalışması başlatmıştık.  Bu çalışmaların büyük bir kısmını başarıyla tamamladık. Bugün en bilinen, en iyi özelliklerimizden bir tanesi işte kültür-sanat, eğitim, sağlık ve spor alanındaki gelişimimizdir. Ayıca yeşil çevresiyle de beraber alınan bir ilçeyiz. Biz bunun devamı etmesinin yanayız. Yeni projelerimiz var tabii buna göre. Yani kültür sanat üzerinde yapacağımız daha güzel bir etkinlik salonu düzen düşünüyoruz. Şu anda İbrahim Yazıcı Stadı'nın üstünde 23 dönüme yakın bir alanımız var. Orada en az bin, bin 200 kişilik bir konser salonuyla beraber bir kültür sanat alanına bunun yanında da alışveriş ve başka ticari aktiviteleri de sağlayacak alanlar olacak. Bununla ilgili bir proje üzerine çalışıyoruz. Yakın bir zamanda onu belki kamuoyuyla paylaşırız. Bir taraftan işte sporla ilgili olan faaliyetlerimizi biraz daha arttırarak ve tesislerimizde geliştirerek yürütmeye çalışıyoruz. Yani bu vizyonumuz, vizyon çerçevesinde çizmiş olduğumuz projeleri bir adım adım yol alması gerekiyor. Yeni yerleşim alanlarında sosyal alanları yaratmamız gerekiyor. Şimdi aslında hedef o. Biraz daha şimdi Görülek ve batıya doğru giden yeni yerleşim alanları var. Oraların bu konuyla ilgili ihtiyacı var. Şimdi kent merkezinde çok fazla bu konuyla ilgili ihtiyaçların giderildiğini görüyoruz ama oralarda bu yeni ihtiyaçlar tabii. Çıkacak. Dolayısıyla bu akslar üzerinde yapacağız çok işler var” diye konuştu.

ŞEHRİN EN ÖNEMLİ NOKTASI HASTANE ALANI

Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerindeki Hastane alanı olarak adlandırılan bölgenin geleceğine ilişkin açıklamalarda da bulunan Erdem, “ Bu alan Nilüfer Belediyesi'ne ait değil ya da belediyelere ait olan bir yer değil. Bu alanda zaten hastaneden vazgeçildi. Milli Emlak tarafından tahsis var. Biz bu durumu Büyükşehir Belediyesi’ne birkaç defa dillendirdik. Burada Milli Emlak’la ve vakıflarla ortak görüşülerek o alanda Büyükşehir belediyesi tarafından bir kentsel tasarım projesi ile yapılması gerekir. Umarım bu konuyla ilgili bir tekrar bir adım atarlar. Burası kentin en güzel noktasında en önemli alanlarından biridir. Sosyal, kültürel, her türlü konuda projenin hayata geçirebileceği bir alan. Burası dolayısıyla ticari kaygılardan vazgeçip, biraz daha kentsel ve sosyal donatı olarak kullanılmasının yararı var” şeklinde konuştu.