Türkiye'nin yenilenebilir enerji sektörü yabancıların ilgi odağı
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı Yatırım ve İşletme Bölümünden Amelia U. Santos-Paulino, Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkıda bulunabilecek kaynak çeşitliliğine sahip olduğunu belirterek, "Türkiye yenilenebilir enerji sektörüyle çok fazla yatırım çekiyor." dedi.
Santos-Paulino, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından düzenlenen "YASED Küresel Yatırım Günleri" etkinliğinde soruları yanıtladı.
Ülkenin farklı sektörlerinde yaşanan çeşitlenme ve olgunluk aşamasının, yatırım için önemli bir fırsat sunduğunu ifade eden Santos-Paulino, "Türkiye'nin yatırımcı çekmenin yanı sıra önemli bir yatırımcı olmaya başladığını ve ülke ekonomisinin ulaştığı olgunluğu görmek çok güzel." diye konuştu.
Santos-Paulino, enerji projelerinin sadece yatırım akışı açısından değil, aynı zamanda sektörde istihdam yaratılması açısından da önemli etkileri olduğuna işaret ederek, "Fakat yatırımcıların bu sektörde faaliyet göstermeyi sürdürmelerini sağlamak, önemli yatırım ve ön yatırım planları gerektirmesi sebebiyle geleneksel bir üretim tesisini yönetmekten çok daha zor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkıda bulunabilecek kaynak çeşitliliğine sahip olduğuna dikkati çeken Santos-Paulino, şöyle devam etti:
"Ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunabilecek hizmet, altyapı ve yenilenebilir enerji sektörü gibi birçok kaynağı mevcut. Ülke yenilenebilir enerji sektörüyle çok fazla yatırım çekiyor. Bu da daha fazla yatırım çekmek için büyük bir fırsat." dedi.
Merkez Bankasının politikaları yatırımcılar için olumlu sinyal veriyor
Santos-Paulino, küresel ekonomideki çoklu kriz ortamı göz önüne alındığında, geçen yıl dünyadaki pek çok ekonomi gibi Türkiye'de de yatırım akışının yavaşladığına işaret ederek, "Bu süreçte izlenen makroekonomik politikalar, özellikle Merkez Bankasının politikaları ve Türkiye ekonomisinin çeşitlendirilmesi noktasında olumlu sinyaller verdi." dedi.
Küresel jeopolitik gerilimlerin ülkelerin ekonomilerini etkilediğine işaret eden Santos-Paulino, söz konusu durumun gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilirlik faktörlerini de ticaret, yatırım ve çeşitli kanallar aracılığıyla etkilediğini aktardı.
Santos-Paulino, çeşitli zorluklara rağmen yatırım konusunda ülkeler için olumlu sonuçlanabilecek fırsatların da olduğuna işaret ederek, özellikle gelişmiş bir altyapıya sahip olmayan ülkelerin, "sürdürülebilirlik gündemi" altında yatırım çekme fırsatı olduğunu dile getirdi.
Özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir kalkınma başta olmak üzere birçok sektör yatırımında diğer ülkerin gerisinde kaldığına dikkati çeken Santos-Paulino, bu ülkelerin de fırsatlardan yararlanabilecekleri ortamların yaratılması gerektiğini söyledi.
Türkiye daha fazla yatırımcı çekebilir
Santos-Paulino, Doğrudan Yabancı Yatırım'ın (FDI) artması için çeşitli temel ekonomik göstergelerde istikrar sağlanması gerektiğini belirterek, "Makroekonomik istikrar da bunlardan biri. Aynı zamanda ulusal ekosistem, ülkenin Paris Anlaşması gibi küresel belirlenmiş hedeflerle uyumlu bir vizyonunun olup olmadığı, sektörel politikalar ve ülkenin bu politikalara uyum sağlamaya devam etme durumu da bu noktada belirleyici unsur olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
YASED gibi bir derneğe sahip olmanın da yatırımcıları sektöre çekmek konusunda önemli rol oynadığının altını çizen Santos-Paulino, bu gibi oluşumların yatırımcıların içinde bulunduğu ortamı daha şeffaf hale getirdiğini söyledi.
Santos-Paulino, ayrıca yatırımcıların ülkelere yatırım yapmadan önce belli başlı ilkelere dikkat ettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Günün sonunda yatırımcılar üç konuya bakar. Yatırımlarının geri dönüşü, kurumsal çerçeve ve ülkede faaliyet gösterecek tesis. Türkiye, diğer gelişmekte olan pazarlara kıyasla bu konularda avantajlı. Dolayısıyla, ülke böyle devam ederse, ülkede sektöre daha fazla yatırım çekme potansiyelini gerçekleştirebilir."