Unuturuz sanmayın!

İbrahim Erten/Konya

Mustafa Yılmaz/Konya

Erkan Kaçan/Konya

Mevlüt Özkan/Konya

Hilmi Şahin/Konya

Ali Arar/Konya

İlyas Uyar/Konya

Hüseyin Çelik/Denizli

Ahmet Apak/Denizli

Ercan Çobanoğlu/Denizli

Mustafa Koçanoğlu/Denizli

Baki Umutlu/Denizli

Şeref Tay/Denizli

Mehmet Öztürk/Denizli

Hasan Gültutan/Hatay

Mehmet Tura/Adana

Şenol Cansız/Samsun

Cavit Yaman/Samsun

Nihat Odabaşı/Kastamonu

Ramazan Akkaya/Kastamonu

Uğur Bozacı/İstanbul

Ünal Kalafat/İstanbul

Ahmet Aran/Manisa

Haydar Aslan/Trabzon

Murat Elibol/Çanakkale

Aydın Kuzey/Çanakkale

Adem Zongur/Kırıkkale

Musa Sarıgöz/Osmaniye

Murat Menteş/Bolu

Hikmet Özdemir/Malatya

Abdullah Kara/Antalya

Birol İrfan Askar/Afyonkarahisar

Selahattin Aysan/Isparta

***

Bugün tam 30 yıl geçti üzerinden!

O yıllarda daha ilkokula giden bir çocuktum.

Ülkeyi yasa boğan haberi, babamın gözlerinden dökülen yaşlarda anlamlandırmaya çalışıyordum.

Demek ki benim de ağlamam gerek.

O gün bugün her böylesi acı haberde gözlerim dolar...

Evli, nişanlı, sözlü oldukları dışında hikayelerini bilmiyoruz!

İsimlerini hepimiz zamanla unutuyoruz!

Ama acıları, borçluluk hissiyatı ile dolu kalbimizde birer kesik gibi duruyor.

Zamanı veya mekanıyla hafızamıza kodlanan acıyı unutmuyoruz!

Kimi Bingöl Pususu!

Kimi 93 Saldırısı!

Kimi 33 Şehit!

Kimi de 33 Kurşun! Diyerek anımsıyor!

93 yılının 24 Mayıs’ı, Bingöl’e 13 kilometre kala!

Bilaloğlu Mevkii’nde bölücü terör örgütü pkk’nın eli kanlı canileri, pusuda beklemekte!

Ellerinde kalaşnikof!

Ellerinde kanas, bixi...

Hainler, 36 silahsız ve sivil Mehmet’i bir köye kaçırdı. Üzerlerine 7 bin 500 mermi yağdırdıkları 36 vatan evladının 33’ünü şehit etti.

Ülkenin dört bir yanında ocaklara ateş düştü!

Oysa Kurban Bayramı’na 1 hafta vardı...

Vatan evlatları, vatan yolunda kurban oldu!

Onları vahşice hayattan koparan ‘Parmaksız Zeki’ dedikleri Şemdin Sakık ve 150 haindi!

Sözüm ona o günlerde tek taraflı ateşkes ilan etmişlerdi.

Kana susamış ruhları, fazla dayanamadı ve tüm vahşiliklerini o gün kustu!

***

İşte pkk dün ne ise bugün de o!

14 Mayıs’a kadar sözde eylemsizlik ilan eden bölücü hainler, kudurmuş köpek gibi saldırıya geçti.

Daha geçen hafta Şırnak’ın Bestler Dereler Bölgesi'nde 5 şehit verdik bu canilere!

Bayram Doğan, Gaffar Mayik, Özcan İlhan, Serkan Ölmez, Cevher Özgün...

Bu isimlerin acısının üzerinden 30 yıl geçmedi. Ama daha 1 haftada ölümleri kanıksandı.

Seçim atmosferinde alenileşen terör emelleri de yadsınıyor.

Bebek katillerinin mesajlarına itibar yükleniyor!

Kandil tarafını açıklıyor.

Kandil’in açıkladığı taraf olmaktan utanmayanlar, vatan ve vatanseverlik nutku atıyor!

Yetmiyor!

O ‘Parmaksız Zeki’ dedikleri terörist Şemdin Sakık’ın abisi Sırrı Sakık, kalkıyor daha birkaç hafta önce Öcalan’a özgürlük istiyor.

Sakık, durmuyor Sayın Kılıçdaroğlu’na da sesleniyor: “Kılıçdaroğlu da açık ve net olarak önümüzdeki dönem ne yapacağını kamuoyu ile paylaşmalıdır. Kapalı kapılar ardında söylenenlerin, kamuoyuna da bunların deklare edilmesi gerekir...”

Bunlara cevap veremeyen Sayın Kılıçdaroğlu, sosyal medyanın sanal şirinliğinde vatan sevgisinden bahsediyor.

Fetö’sü, pkk’sı, dhkp-c’si; ne kadar terör örgütü varsa umudunu kendisine bağlamış ama o, bunlara yanıt vermek ve itiraz etmek yerine kalkıyor Sayın Cumhurbaşkanı’na ‘montajcı sahtekar’ diyor...

Sayın Kılıçdaroğlu, halk montajcıların kimler olduğunu gayet iyi biliyor! Emin olunuz ki halk, sahtekarlığı Cumhurbaşkanlığı makamında aramıyor!

Asıl sahtekarlar, teröristlere özgürlük vaadinde bulunanlardır!

Asıl sahtekarlar, özerklik sözü verenlerdir!

Asıl sahtekarlar, anayasa taahhüdüne imza atanlardır!

Asıl sahtekarlar, pkk’nın Suriye’deki kılıksız uzantıları şirin çocuklar olarak görenlerdir!

Sayın Kılıçdaroğlu, siz bunları kendinizden uzaklarda aramayınız.

Fis köyünden mesaj veren adamlarınızdan sorunuz.

***

Kıymetli okur, tarih olan bitene şahittir.

Türkiye’de son 20 yılda eskiye nazaran demokratik gelişim adına birçok adım atılmıştır.

Bu adımları suistimal eden ve hem halka hem de devlete bedel ödetmeye kalkan terör odaklarıdır.

Onlar, demokratik kazanımların, kendi mücadelelerine dayandığını sanıyor.

Oysa öyle değil!

Türkiye’nin terörle mücadeleden yıldığını, yorgun düştüğünü sanıyorlar.

Terörü finanse eden, donatan ve politik manada destekleyen Batı’nın tehditlerinden Türkiye’yi korkuyor ve çekiniyor sanıyorlar.

Yanılıyorlar!

Bilinmelidir ki biz, bu topraklarda öle öle var olduk!

Yoksul ve garip olduk. Yetim ve öksüz kaldık. Ama kaçakçılıkla, uyuşturucu parasıyla, terörün kanlı dolarlarıyla zenginleşmedik.

O yüzden parmak ile sayılmayız, kırmak ile tükenmeyiz!

Varın siz bunları hamaset sayın!

İstediğiniz kadar hor ve kaba görün!

Gücünüzün yettiği kadar cahil, aptal, barbar, ırkçı, faşist diyerek linç edin!

Umurumda değil!

Her daim terörün ve terörist emellerinin karşısında olmayı, 30 yıl önce bugün can veren 33 vatan evladına borç bilirim...

Saygıyla...