Üst akıl belli oldu

Kılıçdaroğlu, seçimler öncesi Amerikan gazetesine öyle bir beyanat verdi ki kendi ağzıyla üst akılı ifşa etti.

Seçimlere iki gün kala Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda NATO’nun Rusya’ya yaptırımlarını uygulayacağını açıkladı.

Amerikan The Wall Street Journal'a konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin NATO'daki "kilit ülke" rolünü güçlendireceğini ifade ederek, seçilmesi durumunda Batı'nın Moskova'ya yönelik alacağı yaptırım kararlarına uyacağını belirtti.

Kılıçdaroğlu, gazeteye verdiği beyanatta ayrıca “Türkiye, Batı ittifakı ve NATO'nun bir üyesidir, Putin de bunu iyi bilir. Türkiye NATO'nun aldığı kararlara uymakla yükümlüdür” diyerek tarafını açıkça belli etti.

Rusya-Ukrayna savaşının başladığı günden bu yana denge politikası çizen ve bunda da çok başarılı sonuçlar alan Türkiye, olası bir Cumhurbaşkanlığı değişimi sonrasında Kılıçdaroğlu’nun hatalı tercihleri nedeniyle savaşta taraf olarak kazanımlarını birer birer kaybedecek.

Peki, Rusya’ya yaptırım uygulamak ne demek? Kılıçdaroğlu, bu açıklamasını neden bir amerikan gazetesine yaptı. Kime mesaj verdi. Şimdi bakalım bu karar kimin işine yarayacak. Bir kere Türkiye’nin Amerika merkezli batı cephesinin yanında yer alması, Türkiye-Rusya ilişkilerinin tamamen bozulması anlamına geliyor.

Bu da tabi Amerika’nın işine geliyor. Kılıçdaroğlu’nun Amerikan gazetesine böylesine bir açıklama yapması seçimlerde kendisine destek olan üst aklı da ortaya çıkarttı. Yani Kılıçdaroğlu seçilirse dış politikada Amerika ne derse o olacak. Yıllardır tam bağımsız Türkiye yolunda çok başarılı işlere imza atan Türkiye, Kılıçdaroğlu iktidarında NATO’nun boyunduruğu altına girecek. Aman yanlış anlamayın bunları, ben söylemiyorum! Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu söylüyor. Ne diyor Kılıçdaroğlu: 14 Mayıs seçimlerini kazanması durumunda Türkiye'yi NATO ve Batı'ya yakınlaştıracağını, Ankara'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlara uyacağını söylüyor. Kime söylüyor: Amerikan gazetesine söylüyor.

Yahu hadi bu bağımsızlık istemiyor... Peki, ticaretten de mi anlamıyor.

Rusya’ya yaptırım yapan bir ülkeye Rus turist gelir mi? Gelmez! Peki, o zaman ne olur? Antalya’da, Alanya’da; hatta İstanbul’un Kadıköy’ünde bile binlerce zengin Rus turist, gönüllerince para harcıyor. Ekonomiye çok büyük katkıda bulunuyor. Rusya’ya yapılan ihracata bir bakın, Rus ambargosuna uyarsa Türkiye bu gelirden mahrum olacak. Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımı olan Akkuyu Nükleer Santrali ne olacak? Ya da Türkiye’nin Rus doğal gazını dağıtım merkezi olması planları... Kılıçdaroğlu gibi uzun yıllar devlette hesap uzmanlığı yapmış birinin tüm bunları hesaplamadan böyle bir açıklama yapması mümkün değil. O zaman bu açıklamanın altında yatan nedeni tartışmamız lazım.

Türkiye tefeciye muhtaç kalacak

Kılıçdaroğlu, hani İngiliz tefecilerden 300 milyar lira temiz para alacak ya... Peki, bu parayı hangi gelirle ödeyecek? Rus turist ülkeye gelmeyince döviz girdisinde önemli bir azalma yaşanacak. İhracat gelirleri yok olacak. Tefeci, borcuna faiz üstüne faiz bindirecek. Eh ülke borcunu ödeyemeyince ne verecek? İstiklalden ödün verecek, özgürlükten vazgeçecek. Bakın buradan çok açık ifade ediyorum: Ben hayatım boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ün, “ya istiklal ya ölüm” mottosundan bir an bile vazgeçmedim. İstiklalim için sonuna kadar mücadele ederim. Ben hür doğdum, hür yaşarım; hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Buna kalkışanın da aklını alırım. Özgürlüğüm için, bağımsızlığım için mücadele ederim. Ne demek Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna tarafında yer almak? Tarafsız kalmak varken, taraf olmak niye? Hem de kimden yana taraf olacağım!.. Güney sınırımı korumak için ihtiyacım olan patriotları bana satmayan, parasını ödediğimiz halde F35 savaş uçaklarını bize vermeyen, Türkiye’de PKK’yı, Suriye’nin kuzeyinde YPG’yi destekleyen Amerika veya onun güdümündeki NATO’yu mu destekleyeceğim! Kılıçdaroğlu, ‘üst akıl’ını açıkladı. Ona hizmet edeceğini de Amerikan gazetesine verdiği beyanat ile açık saçık beyan etti.

Bu beyanattan da anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu’nun tek hedefi kendisine iktidarı bahşeden Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’deki çıkarlarını korumak. Kılıçdaroğlu açıkça Amerikan boyunduruğunu kabul edeceğini açıklıyor. Amerikan çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini açık saçık beyan ediyor. Ben de buradan açıklıyorum: Kılıçdaroğlu’nu en hafifinden protesto ediyorum. Ben tam bağımsız bir Türkiye’de; milli silahları, araç gereçleri, mühimmatıyla donatılmış, enerji kaynaklarını millileştirmiş, dünyada söz sahibi olmuş bir ülkede yaşamak istiyorum.