Utanıyorum!
Utanıyorum, Filistin'e elim uzanamıyor diye.
İnsanlığımdan utanıyorum.
Çaresizliğin utancını iliklerime kadar yaşıyorum.
Onlar bir dilim ekmek için ölürlerken...
Zalimce öldürülürken bir şey yapamamanın utancından kahroluyorum.
Ağlamaya dahi utanıyorum.
Yüreğim yanarak haya ediyorum.
Utanıyorum.
Böcek öldürür gibi insan öldürüyorlar.
Birer birer değil.
Beşer onar değil.
Bir bomba atışıyla ellişer, yüzer kişi öldürüyorlar.
Elinde yemek konacak küçük bir alüminyum tencere ile ölüme koşuyor çocuklar.
Orada da öldürülüyorlar.
Ben evimde, sıcak yuvamda iki üç çeşit yemeği kaşıklarken o sırada TV’de azıcık bir yiyecek için bekleyen onlarca Filistinli çocuğun zalim İsrail tarafından bombalandığını izliyor, duyuyor, görüyorum.
Kahroluyorum.
Lokmalar boğazıma diziliyor.
Tutamıyorum kendimi.
Sinirden ve çaresizlikten titriyorum.
Kaşık elimden düşecek gibi oluyor.
Ben tokum.
Onlar aç.
Ben ayran, meşrubat, su içiyorum.
Onlar susuz.
Onların bir lokma yiyecekleri yok.
Ben çeşit çeşit giyiyorum.
Onlar yarı çıplak.
Ben havalar soğuk diye kat kat ve kalın giyiniyorum.
Onlar mahrum.
Ben lüks arabaya biniyorum.
Onlar ya atlı, eşekli arabayla, ya yaya ölümden kaçıyorlar.
Yaşlısı, genci, kadını, kızı, çocuğu kaçıyorlar.
Oysa ölüm kaçtıkları yerde onları bekliyor.
Filistinli bebek ölüme doğuyor.
İsrail ölümü her yere yaymış.
Ben evimde rahat, huzurlu ve güvendeyim.
Onlar ortalık yerde.
Bombalarla yıkık, dökük şehirlerde.
Onların gecesi gündüzü yok.
Soğukta, bu kışta dışarıda.
Yırtık pırtık uyduruk bir çadırda.
Ölümü bekliyorlar.
Ha şimdi ha biraz sonra.
Ha bugün ha yarın.
Belki de bir yıkık bina molozları arasında kalacak ölü bedenleri.
Binlerce soydaşının bilinmeyen akıbetleri gibi.
Ölüm kolay.
Ya yaşamak Filistin’de?
Şehit olmak var olsa da yürünüyor ölüme.
Ya bir de Yahudi askerlerin tecavüzleri...
İnsanlık dışı vahşetleri...
Genç kızlarımızı veya kadınlarımızı tecavüzden sonra katletmeleri...
Çaresizliğimden utanıyorum.
Bir şeyler yapamıyorum diye utanıyorum.
Buradan oraya bir kaç TIR gıda ile insanlık vicdanı rahatlamaz.
Rahatlayamaz.
Ölüm saçan İsrail durdurulamıyor.
Maalesef ve ne acıdır ki durmuyor.
Dünya sessiz izlerken ölümler durmaz.
Filistinli kurtulmaz.
Çocuklar kurtulmaz.
Anneler huzur bulmaz.
Babalar çaresizliğin kucağından kurtulmaz.
İsrail öldürüyor.
Amerika destekliyor.
İnsanlık izliyor.
Çaresizliğimden utanıyorum.
Bu utanç nereye kadar?
Aslında, hepimiz çaresizliğin pençesinde utancımızdan kıvranıyoruz.
İşte en acısı da bu durumda olmak.
Utanıyorum!..