Vah Bursaspor vah
Vah Bursaspor vah…
Şu haline bakıp bakıp iç çekiyor geçmiş günlerimizi arıyorum.
Bir bak bakalım ne haldeyiz?
Daha birkaç yıl önce Süper Lig şampiyonu olmuş bir takımın geldiği şu son haline bakıp üzülüyorum.
Acıyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
Ne oldu da bu hale gelindi?
Kim ne yaptı da tepetakla olduk?
Kim tekmeledi kim faul yaptı kim penaltı çekti kim kornere attı takımı?
Kim taca fırlattı sizi?
Bu ne hal bu ne gidişattır?
Utanıyorum, sıkılıyorum çünkü kendimize bu ahvali yakıştıramıyorum.
“Rüya bu kâbus bu” diyorum.
“Olamaz” diyorum.
Diyorum da diyorum ama anlayan kim?
Halimize yanan kim?
Biz sadece taraftarız.
Bağırır, çağırır, alkışlar, destekler, güç vermeye çalışırız.
Elimizden başka ne gelir ki?
Nerde o mazideki şanlı günlerimiz?
Aaaah ah…
Meğer ne güzel günlerimiz olmuş, varmışta kıymetini bilememişiz.
Kuveytliler almak istemişti de “Hayır, asla” demişlerdi.
Şimdi geldiğimiz şu halimize bir bakar mısınız?
Bu ne haldir bu ne gidişattır bu ne durumdur?
Sahipsiz kaldık.
Kimsesiz kaldık.
Gelen vuruyor giden vuruyor.
Ağlanacak halimize içim yanıyor.
Kimin haberi var bundan?
Koskoca Bursa’nın spor takımının geldiği şu hale bakın.
Yazık, hem de çok yazık çünkü milyarlarca ekonomik girdisi olan bir şehrin takımı bu halde olmamalıydı.
Bu hale gelmesine izin verilmemeliydi.
Marka şehir Bursa’nın marka takımıydı Bursaspor.
Tası tarağı toplayıp gidenlere mi, bizi bu hale getirenlere mi, kime kızalım?
Tabi ki içimiz yanıyor.
Ben yanmasan sen yanmasan nasıl çıkar Bursaspor düzlüğe.
Yanmanın sızlanmanın zamanıysa hadi el ele verip ağıt yakalım.
Vah Bursaspor’um vah…