Varank'tan gençlere: "Alın teri değil, akıl teri önemli"
Öğrencilere öğütler veren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı, Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Maaşlı bir iş tercih edeceğinize girişimci olmanızı öneriyorum. Denemekten korkmayın. Alın teri değil, akıl teri çok önemli" dedi.
Mudanya Üniversitesi'nde "Tecrübe Konuşuyor" adlı programda öğrencilerle bir araya gelen AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Türkiye'nin 20 yılda önemli adımlar attığını ifade etti.
Savunma sanayinde yerlilik oranının yüzde 80'lere çıktığını hatırlatan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, "Savunma sanayinde kendi göbeğimizi kendimiz kesen bir ülke haline geldik. İki hafta önce Gökbey helikopterimizin jandarma teşkilatına teslimini gerçekleştirdik. Helikopter yapmak büyük bir hayaldi. Yapmak zor değil. İlk helikopter 1900’lü yıllarda yapılmış. Yüz yıl geçmiş ama siz bir noktadan sonra kararlar alıp, ‘Ben artık kendi ayaklarım üzerinde duracağım" dedikten sonra sonucu alıyorsunuz. Kendi helikopterimizi uçurmayı başardık. Jandarmadan sonra başka kurumlarımıza teslim edilecek. Bu helikopter bir Amerikan firmasının motoruyla çalışıyor. 2027’de ise Eskişehir TEİ'de kendi ürettiğimiz motorla bu helikopterler uçmaya başlayacak. Dışarıya bağımlılıktan bir alanda daha kurtulmuş olacağız. Bunun gibi örnekleri akşama kadar sıralayabilirim.
Savunma sanayi önemli. Hem üreterek kazanıyorsunuz hem de yurt savunmasına katkı sunup terörle mücadelede başarı elde ediyorsunuz. Kendi savunma sanayimiz olmadığında bu alanlarda ne kadar zorlandığımızı 40 yıldır gayet iyi biliyoruz" dedi.
"Avrupa rekabette geri kaldığı için elektrikli otomotivde geri adım atıyor"
Türkiye'nin gurur projelerinden birisi olan Türkiyenin Otomobil Girişimi Togg'un satış rekorları kırdığını kaydeden Varank, "Neden bunu başlattık? Doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaptık. Otomotiv endüstrisi hızlı şekilde değişime ve dönüşüme uğradı. İçten yanmalı motorlardan hızlıca elektriğe giden dünyaya şahitlik ettik. Bunu Batı dünyası istedi. Dediler ki; ‘karbon emisyonları dünyanın geleceğini tehdit ediyor, hızlı şekilde emisyon azaltmamız lazım’. Artık elektrikli araçların gelmesi, içten yanmalı araçların bırakılması sıfır emisyona geçilmesi isteniyordu. Güzel bir idealle yola çıktılar. Biz fırsat penceresini gördük.
100 yıldır içten yanmalı motorlarla araba üretenlerle yarışma şansımız yoktu. Ama elektrifikasyonda herkesle aynı hizada yarışa başlayabildik. Bugün Almanya ve Fransa ile aynı noktalardayız. Çünkü doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaptık. Elektrifikasyonla birlikte pazar paylarının gittikçe hızlandığını görüyoruz. Ama bugün başka bir sorun var. Avrupa Birliği önceleri yüksek sesle “İçten yanmalı motorların hepsini bırakalım" derken bugün "biraz daha beklememiz gerekiyor" noktasına geldi. Çünkü elektrikli araçlarda onların çok önüne geçen bir Çin var. Çin, bütün Avrupa otomotiv endüstrisini 5 senede tamamen ortadan kaldırabilecek güçte ve hızda ilerliyor. Artık refleksler değişti. Eskiden ‘bu araçları bırakalım’ diyen Avrupa ülkeleri şimdi ‘düşünelim’ demeye başladı. Biz de Türkiye olarak, doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaparak, iyi bir alternatif olduğumuzu göstermiş olduk. Bugün Avrupa'daki elektrikli araçlar piyasasında biz kendi markamızla rahat bir şekilde pazar payı alabiliyoruz. Çin'le de işbirliği yaparak biz kendimizi geliştirebilir, teknolojimizi yenileyebiliriz. Çin ile yeni pazarlara birlikte açılabiliriz. İşte, Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla hayata geçirilen Türkiye'nin Otomobili Togg, otomotiv sektöründe ülkemizin önünü açan, rüzgârı yakalamamızı sağlayan bir girişim oldu. Zaman zaman eleştiriler de olmadı değil ama bu proje ülkemizi otomotiv endüstrisinde bir başka boyuta taşıdı. Bunun katkılarını da önümüzdeki dönemde çok daha iyi kavrayacağız" diye konuştu.
"Uzayda da yarış var. Amerikan siyasetinin belirleyicisi uzaya ciddi yatırım yapıyor"
Dünyadaki yarışın artık sadece yeryüzünde devam etmediğini uzayda da büyük bir yarışın içerisinde olduğumuzu vurgulayan Mustafa Varank sözlerini şöyle sürdürdü: Bakıyorsunuz uzay yarışının en önemli isimlerinden bir tanesi aktif siyasete girmiş, siyasi areneda yarışıyor, hem de Amerikan siyasetinin belirleyicilerinden biri olarak yarışıyor. Buna paralel, Çin uzaya çok ciddi yatırımlar yapıyor. Uzay yarışındaki diğer ülkeler Çin'in kapasitesini, neler yapabileceğini anca hayal edebilir durumda. Biz kendi kendine yetebilen, bağımsız bir Türkiye olmak istiyorsak, bu uzay yarışından geri kalmamız söz konusu olamazdı.
Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek için, uzay yarışında var olmak için, Milli Uzay Programımızı ilan ettik. İnsanlı uzay yarışında, Türk astronotlarımızı uzaya gönderdik. Haberleşme uydularından gözlem uydularına kadar Türkiye'nin bu alandaki kabiliyetlerini öne çıkarmayı başardık. Önümüzdeki dönemde Türkiye, kendi bölgesel çözümleriyle dünyada büyük işlere imza atacak. İşte, Selçuk Bayraktar’ın kurmuş olduğu “Fergani” firmasının hedefi kendi bölgesel konumlama sistemimizi inşa etmek. Yani Türkiyenin kendi bölgesel GPS'ini oluşturabilmek. Böyle projeleri desteklemek çok önemli, katkılarını önümüzdeki dönemde göreceğimize inanıyorum. Tüm bu projelerdeki bizim en büyük sermayemiz genç ve çalışkan insan kaynağı oldu. Siz değerli genç arkadaşlarımız, biz bu projelerde başarıya imza atıyorsak, ancak sizlerin sayesinde yapabiliyoruz. Genç mühendislerimizin, genç teknisyenlerimiz sayesinde yapabiliyoruz.
Bugün Baykar’ın yaş ortalaması 30’un altında. Dünyanın bir numaralı İHA üreticisi ve satıcısı olan bir firmanın yaş ortalaması bu... Genç arkadaşlarımızın, Türkiye’nin kalkınma hamlesine destek verecek arkadaşlarımızın kendi rotalarını erken yaşta çizmeleri, kendilerine yatırım yapmaları gerekiyor. Eğitim hayatlarının başlarında kendi kabiliyetlerini keşfetmeli ve eğitim hayatlarını o şekilde geçirmeleri çok önemli"
"Artık alın terinin yanında akıl teri de önemli"
Türkiye'nin milyar dolar değerleme üzerine çıkan şirketinin bir oyun firması olduğunu anlatan Mustafa Varank, “Üç yıl önce Hacettepe Teknopark’a bir ziyaretimde, genç bir girişimcimizin firmasına uğradım. Berk isimli arkadaşımız dedi ki; ‘Biz bu firmayı 2 kişiyle kurduk. 9 kişiyle bir oyun tasarladık. Tasarladığımız ilk oyunu 200 milyon dolara Amerika Birleşik Devletleri’ne sattık.’ Bu gençler mezun olalı daha 4 yıl olmuştu. 9 kişilik ekiple geliştirdikleri tek bir oyunu 200 milyon dolara sattılar. ‘Bu sattığınız oyunu yönetebiliyor mu Amerikalı firma?’ diye sordum. ‘Önemli değil, biz zaten yenisini yazıyoruz’ diye cevap verdiler" değerlendirmesinde bulundu. “Artık alın terinin yanında, akıl terinin de ne kadar önemli olduğunu, asıl katma değerin akıl terinde, girişimcilikte olduğunu görüyoruz. ‘Göreceksiniz! Ben bütün vergilerimi ödüyorum, tek gayem var Ankara’nın vergi rekortmenleri arasına girebilmek" ifadelerini kullandı. Genç arkadaşlarımızdan ricam, kabiliyetlerini geliştirmeye çalışsınlar. Devletimizin imkanları var, sunduğu cazip imkanlar var. Bugün ben yazılımcı olmak istiyorum, okulumda hiçbir desteğim yok. Ben nasıl yazılımcı olabilirim dediğinizde 42 okulları diye okul var, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle hayata geçti. Hiçbir yazılım bilgisine sahip olmasanız, hatta diplomanız olmasa bile üç senede yazılımcı olabiliyorsunuz. Bunun gibi imkanları gençlerimize daha çok anlatmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl ise, "Bu üniversiteyi kurarken teknolojiye çok önem verdiğimizi ve üniversitenin alt yapısının böyle oluşturduk. Üniversitemizde, Bursa Milletvekili Mustafa Varank'ı ağırlamaktan onur duyduk" dedi.
Programa Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, akademisyen ve öğrenciler katıldı.