VARLIK: "BU ŞEHİR TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK ŞANS”
Faveo Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Barış Gül, “Bursa, Türkiye'nin en önemli sanayi şehridir. Hatta Bursa'yı İstanbul'un da üstünde tutuyorum. Çünkü Bursa sektör çeşitliliği olan uzmanlık çeşitliliği olan hatta her projeye pilot proje olarak seçilen bir şehirdir” diye konuştu. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “Bursa deli gibi üreten bir şehirdir. Bu şehir Türkiye için büyük bir şans. Ancak Bursa’nın bu hızlı büyümesine okullardan destek alamıyoruz. Dev kurumlar eğitim yerleri açmalı ve kalifiye elamanlarını yetiştirmelidir” dedi.
Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Nes’li Yaşam programının konuğu Faveo Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Barış Gül ve İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık oldu. Bursa ekonomisi ve sanayisinin konuşulduğu programda ilk söze başlayan Faveo Danışmanlık Genel Müdürü Gül, nitelikli eleman kelimesinin anlam ve önemini değerlendirerek, “Nitelikli kelimesi hep duyduğumuz kelime, nitelikli personel, nitelikli çalışan ama o nitelik kelimesini bir türlü tek bir tanım haline getiremedik. Yani kime sorsak farklı bir tanımla, niteliği tanımlıyor ama şöyle birleştirdiğimizde ara kademede biz nitelik tanımını daha çok meslek liselerine ve türevlerine yakıştırdık. Bursa bence Türkiye'nin en önemli sanayi şehri. Hatta İstanbul'dan da ben üstte tutuyorum Bursa'yı. Çünkü Bursa sektör çeşitliliği olan uzmanlık çeşitliliği olan hatta her projeye pilot proje olarak seçilen bir şehirdir. Bunu yönetebilmek gerçekten çok zor bir süreçtir.
TOGG'UN ÜRETİM MERKEZİ
Tekstille başlayan otomotiv ile devam eden, savunma sanayi, havacılığın bile pilot sektörü, şimdi ise; milli araç TOGG'un üretim merkezidir. Bugün birçok sektörün buluştuğu bir şehirdir Bursa. O yüzden çalışan çeşitliliği de kültür çeşitliliği de çok fazla durumdadır. Şöyle bir istatistik vardı; Bursa her sene yüzde beş nitelikli iş gücü göçü veriyor dışarıya. Ama yüzde altı oranında da niteliksiz iş gücü göçü alıyor. Hal böyle olunca da o nitelik kelimesi bizim için çok daha büyük önem arz etmeye başladı. Tüm sanayiciler için. Nitelik eşittir teknik. Yani bir işi yapabilme yeterli ve yetkinliğe sahip kişi demek aslında. Yeterlilik dediğimiz bir sertifikayla bir belgeyle, bir diplomayla bir ehliyetle onu yasalığa, resmi hale sokulması. Aynı zamanda o işi yapabilme yeteneği becerisidir. Böyle olunca da meslek lisesi geçmişten beri aslında bu ülkenin üzerine daha da fazla koyarak iyileştirmesi gereken bir süreçti. Çünkü üretim hedefleriyle yönetilen bir ülkeyiz. Üretim hedefleriyle gelişim planını yapmış bir ülkeyiz ama üretimde nitelikli alakademe, üst kademe, eksiğinden dolayı da üretim azlığı çeken bir ülkedir” diye konuştu.
MESLİB ÖNEMLİ BİR PROJE
Bursa MESLİB Meslek Liseleri İstihdam Buluşmaları programını da değerlendiren Gül, “İstihdam buluşmalarını İŞKUR organize eder ama büyükşehir belediyeleri ya da belediyeler destek olur. Fakat bu proje Bursa Büyükşehir Belediyesinin gerçekten çok önemsediği bir projeydi. Türkiye'de ilk ve tek olması çok önemliydi. Bu projenin devamı gelecek. Bunlardan ilk yapılan organizasyondan geri bildirimler alındı. Yaklaşık herhalde altmış yetmiş bin gibi bu programa katıldı. Bunlar harika rakamlar. Umarım bu projeler fazlaşarak gelişir” dedi.
NEDENSE SANAYİYİ TERCİH ETMİYORLAR
Pandemi dönemin iş alışkanlıklarının değiştiğini vurgulayan Gül, “Pandemiden önce firmalar çok büyük yatırımlar yaparak hep çalışanına şu bilgiyi veriyordu. İş hayatında, sosyal hayatı, ev hayatını birbirinden ayır. Bunu empoze ediyorduk. Pandemi bir girdi hayatımıza. İş hayatı ev hayatının içine girmiş oldu. Bakın bu sefer buna alışmaya başladık. Bambaşka bir model geldi.. Ama ne kadar Türk toplumu olarak bu kültüre uygunuz ya da bu modele uygunuz? Bilmiyoruz ama evriliyoruz. Her zaman olduğu gibi farklı modelleri de uygulamayı öğreneceğiz. Pandemi evet yeni sektörler de getirdi. Özellikle de e-ticaret, kurye, dağıtım şöyle bir istatistik var. Bursa il ve ilçelerde toplam 96 tane meslek lisesi var. 96 meslek lisesinden ne kadar mezun veriyoruz? Her sene yaklaşık 12 bin mezun veriyoruz. 12 bin yeni mezunun yüzde 80’i endüstrinin ve sanayinin içine girmiyor. Biz şimdi bir projeye başlıyoruz. Meslek lisesine bir fiil gidip orada iş hayatına hazırlık programı diye bir programla öğrencilere meslek tanıtımları, sektör tanıtımları bir fiili yapacağız” dedi.
BURASI DELİ GİBİ ÜRETEN BİR ŞEHİR
İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık da Bursa sanayisinin büyüklüğüne değinerek, Bursa Türkiye'nin için çok önemli bir sanayi şehridir. Burası deli gibi üreten bir şehir. Bursa Türkiye için büyük bir şanstır. Ancak Bursa’nın bu hızlı büyümesine okullardan destek alamıyoruz. Bizim gençliğimizde öğretmenlerimiz aşırı saygın insanlardı, çok büyük insanlardı. Bizim için çok değerliydiler. İddia ediyorum o yılların sanat okulu bugünkü mühendisleri katlar. Şimdi bir eğitim değişikliği oldu. O günün eğitiminde bizler bütün atölyeleri gezerdik. Döküm yapardık, elektriğe dokunduk. Talaşlı imalat yapıp, tornaya da dokunurduk. Biz her atölyede çalıştık. Şimdi ise durum böyle değil. O yüzden eğitimi önemsiyorum ben. Türkiye'nin aslında iki tane meselesi var. Biri öğretmen hani eğitim diyoruz ya ana problemi işte öğretmen, teknik öğretmenleri çok iyi yetiştirmemiz lazım. Teknik öğretmenleri yetiştirirsek teknik çocuklar güzel yetişecek. Sonra bir de annelere diyorum ben de o ikinci konumuzun dışında. Bursa'da bu sıkıntı had safhada bir diğer konu da büyük fabrikaların sorumsuzluğu diyorum. Ben kendim biraz ileri gidiyorum. Bir büyük toplantıda burada Vali, Belediye Başkanı hepsinin huzurunda da ifade ettim. Koca koca dev kuruluşlar oturmuş bizden nitelikli adam topluyorlar. Biraz kendinizin oturun da adam yetiştirin. Biz yetiştiriyoruz. Masrafını biz ediyoruz. Çilesini çekiyoruz. Sonra ekmeğini dev kuruluşlar yiyor. Kurumlarınızda eğitim kurumları oluşturun. Vasıfsız insanlaı onurlu ve severek yetiştirin. Deyin ki biz bu çocukları yetiştirdik” şeklinde konuştu.
İŞ YERLERİ EVLERİMİZDİR
Meslek Liseli öğrencilerin sanayiye ve üretime kazandırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Varlık, “İşverenler yetişmiş elaman için çare bulacak. Öğrenceleri özendireceğiz. İş yerleri evlerimizdir. Uzun saatlerimizi iş yerlerinde geçiriyoruz. Dolayısıyla burada kesinlikle bu yaşamı bizim işverenlerin, yöneticilerin çekici hale getirmemiz lazım. Çalışmak istemeyi sevmeyi üretmeyi özendirmemiz lazım. Eğitimdir, paradır ama her şeyi devletten de beklemeyeceğiz artık. Biz kendimiz tamir edeceğiz. İş yerlerinde eğitime başladık artık.
İŞKUR'un da destekleri var. Kendi çabalarımız var. Mühendislerin ustalarını da adama itiyoruz sıfırdan. İşte her türlü eğitim, sadece meslek değil, davranış. Yani orada onları geliştirip o firmalara girmeye özel, eskiden işçiyi halk o öyle yok. İşçiler insan. Dolayısıyla bakış açımızı değiştireceğiz. İşverenler olarak biz de değişeceğiz. Başka yolumuz yok ifadelerini kullandı.