VEKİL VAHAPOĞLU: “BIDEN BİLE 'CUMHUR'DAN RAHATSIZ”

MHP Bursa Milletvekili Hidayet Vahapoğlu, Türkiye’nin küresel güçlerin sürekli hedefinde olduğunu belirterek, “Batı, güçlü Türkiye'den rahatsız. Şu anki ABD başkanı bile 'Bu iktidar gitmeli' diyecek kadar endazesini kaydırmış. O nedenle tabirim mazur görünsün, uyumak gibi aptallık etme lüksüne asla düşmemeliyiz” dedi.

BURAK TOK / BURSA 

Lider Haber TV ekranlarında Neslihan Çelik Alkoçlar’ın hazırlayıp sunduğu Bursa’nın nabzını tutan, konukları ve konularıyla ön plana çıkan Nes’li Yaşam’da önceki günkü konuk MHP Bursa Milletvekili Dr. M. Hidayet Vahapoğlu oldu. Ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Vahapoğlu, sözlerine 15 Temmuz destanıyla başladı. O gecenin Türkiye Cumhuriyet tarihi açısından önemli bir gün olduğunu ifada eden Vahapoğlu, “Yaşanmışlık itibariyle önemli demiyorum. Önümüzdeki dönemdeki yol haritamızın belirlenmesi açısından önemli bir gün. Oraya girmeden önce o akşam ne yaşandı? Ankara'da ne yaşandı? O gün akşam 20.30 gibi partiden ayrıldım. Sayın Genel Başkanımız Doktor Devlet Bahçeli Bey'le birlikte aynı saatlerde çıktık. Eve gittim. Böyle Fethullahçı diye bilinen grupların hareketlendiğine dair bir takım basında sosyal medyada filan paylaşılan bilgiler vardı. Eve gittim. bir gazeteci arkadaşım aradı. Açtım. Dedi ki "Bir askeri hareketlilik var. Uçaklar uçuyor. Askeri uçaklar uçuyor deyince ben normal her zamanki askeri uçak takviyesi yapılıyor gibi düşündüm. Az sonra yine partimizin teşkilat biriminde çalışan bir genç kardeşimiz var. O aradı. Neredesin dedim? Bahçelievler'deyim dedi.

Sonra bana dedi ki başkanım bir askeri hareketlilik var. Benim eski asker oluşumdan kaynaklı olarak çocuklar beni arıyorlar hemen. Ne var filan demeye kalmadı.

Bir alçaktan uçan jetin sesini işittim. Dedim şu anda jet mi tepenizdeki? Evet dedi. Bu hiç hayra alamet değil.

Dedim hemen telefonu kapat.

KOMUTAN NEREDE OLUR? 

Olayların başlamasıyla birlikte derhal MHP Genel Merkezi’ne gittiklerini de aktaran Vahapoğlu, “Genel merkeze geçtikten sonra görevdeki muvazzaf arkadaşları, general arkadaşları aradım. Telefonları cevap vermiyor, ulaşılamıyor. Emekli bir arkadaşı aradım. Dedi ki FETÖ'cüler darbe girişiminde bulunuyor herhalde. Biz sabahladık o gece genel merkezde. O tarihte, o gün, o akşam partisinin ışıkları yanan lideri partide olan tek parti bizdik. Genel sekreter yardımcısı olarak da görev kapsamım içerisinde binanın güvenliği de bana, genel başkanın güvenliği de benim sorumluluğumdaydı. Genel Başkanımıza binanın üstünde helikopter pistimiz var. Ben o pistte helikopterin inmeyeceği şekilde tedbir alacağım dedim. Al dedi.

Gittim ben orada tedbirimi aldım. Sonrasında Genel Başkanımıza Işıkları söndüreyim mi diye sordum. Hayır zinhar dedi.

Tamam. Biz buradayız. Helikotler uçaklar alçak uçuş yapıyor. Uçak bizim binanın ışığı yandığı için bizim orayı hedef haline getirdiler.

Helikopter dönüyor. Helikopterin inmesini engelledik. Alçak uçuş yapıyor. Camlarımız sallanıyor. Efendim binanın içerisinde kalın ama yerinizi değiştireyim. Bana sert bir ifadeyle Devlet Bey dedi ki; ‘Hidayet, komutan nerede olur’.

haklısınız efendim.

Makamın da olur”

GEZİ'NİN NİYETİ BELLİYDİ: DEVLETİ DEVİRMEK

Konuşmasında gezi olaylarına da değinen Vahapoğlu, “Gezi olayları halk hareketiyle hükümeti devirmek üzere kurgulanmış, planlanmış bir olaylar zinciridir. Üç beş ağaç meselesi değildir. Hiçbir zaman da olmadı. Yani nasıl Tunus'ta bir seyyar satıcı meselesi değilse Türkiye'deki de o değildi. Nitekim tiyatrocu şu anda kaçak olan o hareketin sembol isimlerinden haline getirilmiş olan bir zibidinin özür dileyerek herkesten bu ifadeyi kullanıyorum. Açıkladığı üzere o sadece bir yeşillik, olayı, çevrecilik olayı değildi. Hükümet devrilmeye çalışıldı.

2014 olayını hatırlayın. İşte o dönemin başbakanının evine operasyonu filan gibi oraları geçiyorum. Türkiye'yi uluslararası adalet divanının huzurunda yargılatmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni terör örgütlerine destek olan devlet durumu getirmek istediler.

MİT TIR’ları denilen olay kurgulandı. Yani Türkiye’yi terörist devlet durumuna düşürmek istediler. Reyhanlı'da. Allah'a şükür buradan da Türkiye kendini kurtardı.

Geliyoruz 2015’e Haziran seçimlerinin akabinde hemen başlayalım. Evinde istirahat halindeki polis memurunun yatağında öldürülmesiyle ivme kazanan ve artık devletin yeter dediği çünkü bazı ilçelerimizde kaymakama, savcıya değil mi? Kimlik sorur hale gelmişti PKK. Çukur hendek olayları denilen olaylar başlatıldı ve devlet müdahale etti. Çok şükür bununda üstesinden geldik” dedi.

Bölgenin parlayan yıldızı Türkiye!

“Birileri Türkiye üzerinde bir plan yapıyor” diyen Vahapoğlu, Türkiye’nin hem Müslüman hem de batılı kafaya sahip bir ülke olduğunu belirterek, “Türkiye aynı zamanda bilgi birikimine ulaşmış, belli bir teknoloji seviyesine gelmiş, sanayileşmiş, silahını yapabilen bir ülkedir. Kimyasal madde üretebilen bir ülkedir. Türkiye birilerini rahatsız ediyor. Evet.

Hak ve menfaatleri konusunda ısrarcı olduğu vakit daha fazla rahatsız oluyorlar. Mesela Cumhur İttifakı'ndan çok rahatsız olan bir Batı dünyası var. ABD Başkanı Biden mevcut iktidarın devirmek üzere vaatte bulunuyor. Bu mevcut iktidar neresi? Türkiye'deki. Bakın darbenin arkasında da bunlar var. Sayın Bahçeli'nin NATO'yla ilgili değerlendirmesi şey derken darbenin arkasında da bunlar var. PKK'nın arkasında da bunlar var. Türkiye'ye en ağır saldırıda bulunan Yunanistan'ın arkasında da var. O zaman bir şeylerin artık netleşmesi lazım. Ve değiştirilmesi evet yani Türkiye yolunda yürür. Türkiye güçlü bir potansiyele sahip. Türkiye 50’lilerin, 60’lıların Türkiye'si değil. Kabuğumuzu kırdık artık. Çok ciddi bir potansiyelimiz var. Az önce saymaya çalıştım. Sanayi birikimimiz var. Ekonomik sermayemiz var. İnsan gücümüz var. Bilgi birikimimiz var. Kendimizi küçük görmeyelim. Biz İslam dünyası içerisinde ve bölgemizin parlayan yıldızıyız” ifadelerini kullandı.

BARAJIN ÖNÜNDEKİ SET BİZİZ

Türkiye’nin çevredeki ülkelerinin güvenliği için de çok kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizen Vahapoğlu,  “Eğer Türkiye'deki operasyonları başarılı olabilmiş olsaydı domino etkisi oluşturarak Irak üçe bölünüyordu. Suriye ikiye bölünüyordu. Zaten Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır kontrol altında Tunus bölünüyordu, Libya bölünüyordu. Barajın önündeki set Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar Türkler sahip çıkacak. Onun için uyanık olmak zorundayız. Yoksa bu baraj yıkılırsa Birinci Dünya Savaşı'nda İkinci Dünya Savaşı'nda bölgede hakimiyet kuramamış olan bir Amerika Birleşik Devletleri var. Yani o dönemde takatleri yetmedi. Bugün Amerika Afrika'nın kuzeyine uğraşmaya çalışıyor. Buralara ulaştığı takdirde Pasifik bölgesi son Madrid toplantısından sonra açıklanan NATO konseptinde açıkça belirttiği gibi Rusya ve Çin'i hedef alabilir hale gelecek” şeklinde konuştu.

RAHAT BIRAKILMIYORUZ

“Türkiye'nin önemini sadece biz bilmiyoruz” diyerek uyaran Vahapoğlu, Türkiye’nin önemini başkaları biliyor. Türkiye'nin önemini Türkiye'deki siyasiler bilmiyor. Ama Batı dünyasında bölgemiz üzerinde hesap yapan küresel hesabı olan ülkelerin siyasileri ve araştırma merkezleri çok iyi biliyor. Balkanlar'ı Ön Asya’yı, Kafkasya'yı  Orta Asya'yı kontrol edecekseniz Türkiye’yi kontrol edeceksiniz. Bakın Türkiye'nin sosyal genetik mirası var. Biz imparatorluk bakiyesiyiz. Biz dünya devletleri kurmuşuz. Hun devletinden, Altınordu'dan gelin Selçuklu'ya gelin. Osmanlı'ya gelin. Batının doğuya geçişindeki önündeki set olmuş bir devletiz. Bir milletiz ve bizim gibi durumda olanlardan mesela İtalya durumunu kurtardı. Mısır yerlerde sürünüyor. Dünya devleti kurabilmiş medeniyetler olarak bahsediyorum. Türkiye kontrol edilmesi gereken bir coğrafyada bulunuyor. Bakın hiçbir şekilde biz rahat bırakılmıyoruz. Ben 20 yıl Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nde görev yaptım. O kırmızı kitap denilen kitabın tamamından sorumlu çalıştığım gün oldu, dönem oldu. Yani tehditler konusunu biliyorum. Türkiye'nin ne yapması gerektiğini biliyorum. Yani bizim uyuma gibi bir lüksümüz yok. Bunu toplumu endişelendirmek anlamında söylemiyorum. Yani evet güçlüyüz. Bize hiçbir şey yapamazlar. Ama tabirimizin mazur görün uyumak gibi aptallık etme lüksümüz yok” dedi.

 

Kocayayla/Keles yolunda Devlet Bahçeli’ye her namazda “Allah ona uzun ömürler versin ve iktidar nasip etsin” diye dua ettiğini söyleyen Hayriye bacı ve oğlu Orhan ...