Ver Erdoğan ver!

Ver Erdoğan ver.

Allah ne verdiyse, sen de onun hepsini ver Erdoğan.
İşçisi ister.
Memuru ister.
Emeklisi ister.
Askeri ister.
Polisi ister.
Sendikalar ister.
Federasyonlar ister.
Dernekler ister.
Vakıflar ister.
Çalışanı ister, çalışmayanı ister.
İşini kaybedenler ister.
Boşta gezenler bile ister!
Yaşlısı, bakıma muhtaç olanı…
Dulu, yetimi, özürlüsü, özürsüzü…
Sahipsizi, sahiplisi, herkes ister.
Ver Erdoğan ver.
İyi güzel, versin de nereden alsın da versin?
Çalışanların kesintileri olmazsa, üç çalışan yerine bir emekli olmazsa neyi, nasıl versin.
İş yeri sahipleri vergilerini tam olarak vermezse…
Fabrikalar gelirlerini saklarsa…
Esnaflar vergilerini tam olarak vermezse…
Devlet yeteri kadar, geçmişten gelen birikimleriyle yatırımları yapmamışsa…
Devletin çarkları üretim üzerine kurulmamışsa…
Daha yeni yeni üretimlere ağırlık verilerek teşvikler çıkmış ve geri dönüşü bekleniyorsa.
Doğalgazı, petrolü daha yeni yeni paraya çevrilir durumda ise Erdoğan nasıl versin?
“Olsun, versin!”
Ne olursa olsun, gene de bulsun, buluştursun Erdoğan versin.
Devletin kasasından para yokmuş!
Merkez bankası rezervleri yüksekmiş!
“Sen gene de bir şeyler yap da ver Erdoğan”
Peki, ya veremezse?
“Bak işte bu olmadı haaa!”
“Seçim geliyor, sonra karışmam bak haaa!”
Hadi, çık işin içinden bakalım.
Dünyada ekonomik zorluklar varmış, bir büyük savaş çıkması ihtimali varmış, kimin umurunda!
Ne olursa olsun Erdoğan versin!