Yaz beslenmesi konusunda uzmanlar uyarıyor

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, yaz aylarının gelmesi ve daha ince kıyafetlerin giyilmeye başlanmasıyla birlikte fazla kiloların giderek daha yaygın bir sorun olarak ortaya çıktığını belirtti.

Diyetisyen Erden, kilolarından kısa sürede hızla kurtulmaya çalışan kişilerin uzun süreli açlık, tek yönlü beslenme gibi farklı yöntemler denediğini belirterek, “Tüm bunlara ek olarak havaların çok sıcak olması, yaz meyvelerinin çekiciliği, sıvı kaybı yaşamamız gibi birçok faktör beslenmemizi etkiliyor” dedi.

“Sıcak havalarda daha fazla su kaybı olur”
Özellikle yaz aylarında sıvı kaybının daha olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, sağlık problemleriyle karşılaşılmaması için bu durum hakkında bireysel önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Kiloya göre sıvı tüketiminin yapılması gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, “Yaşam için vazgeçilmez bir madde olan suyu, havanın sıcak olduğu zamanlarda özellikle terleme ile daha fazla kaybederiz. Sıvı kaybı özellikle yaşlılarda ve bebeklerde daha belirgin olur. Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir; ağız kurur, halsiz kalan kişi kendini kötü hisseder, canı bir şey yapmak istemez. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar. İleri sıvı kayıplarında tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Sağlıklı kişiler eğer aşırı miktarda su kaybetmiyorsa günlük tüketmeleri gereken su miktarı kilogram başına 30 ml olarak hesaplanır. Örneğin 70 kilo bir insanın içmesi gereken minimum su miktarı 2 bin 100 mililitredir” dedi.

“Ara öğün, ana öğün tüketimlerinizde daha kontrollü olmanıza yardımcı olacaktır”
Hava sıcaklıklarından dolayı yemek düzeninin bozulmasıyla ara öğünlerin öneminin arttığını belirten Erden, “Tatillerde sıcak havalara bağlı uyku ve yemek düzeninin bozulduğuna dair şikâyetler alıyoruz. Öğünler tam saatinde yapılamıyor bazen ana öğünler birbirinin yerine geçebiliyor. Atlanan öğünler gece geç saatlerde yeme isteğinizi artırabilir ve açık büfeyi sizin için daha dayanılmaz hale getirebilir. Küçük de olsa yapacağınız bir ara öğün, ana öğün tüketimlerinizde daha kontrollü olmanıza yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Meyvelerde de dengeli tüketim çok önemli”
Meyve tüketiminin belli miktarlarda yapılmasının önemini vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, “Göz alıcı renk, koku ve tatlarıyla yaz meyveleri tüketim listelerimizin başında yer alıyor. Her şeyde olduğu gibi meyvelerde de dengeli tüketim çok önemli. Vitamin ve mineral desteği, lif oranı ve daha birçok sebepten dolayı günlük olarak 2-3 porsiyon meyveyi günlük tüketimlerinizden eksik etmediğinizden emin olun. Farklı meyveleri tüketmeye özen gösterin. Meyvelerin iyi yıkandığından emin olarak hijyen kuralları çerçevesinde tüketmeye çalışın” dedi.

“Güneşlenme öncesinde, sırasında ve sonrasında mutlaka su tüketilmelidir”
Yüksek güneş temasının sıvı kaybı oluşturduğunu belirten Erden, “Yaz tatili denilince akla gelenlerden biridir bronzlaşmak. Güneşin altında saatlerce vakit geçirmek vücutta büyük ölçüde sıvı ve elektrolit kaybına sebep olabilir. Güneşlenme, doğru zamanlarda uygun koşullarda yapılmalı, güneşlenme öncesinde, sırasında ve sonrasında mutlaka su tüketimi yeterli olmalıdır” diye konuştu.

“Uyku kalitenizi korumak için gün içinde şekerleme yapmaktan kaçının”
Sıcak havalarda bozulan uyku düzeninin olumsuzluk etkileri beraberinde getirdiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, şu ifadeleri kullandı:
“Yaz aylarında artan sosyallikler uyku düzenlerinde değişmelere sebep oluyor. Değişen uyku düzenleri doğrudan kişinin rutinlerini etkiliyor. Tüm bunların önüne geçmek ve uyku kalitenizi korumak için gün içinde şekerleme yapmaktan kaçının. Eğer karşı koyamıyorsanız, şekerleme süresini günde bire ve bir saatten aza indirin. Saat 15.00’ten sonra şekerleme yapmayın. Öğleden sonra kafein tüketmeyin, gün içindeki kafein tüketiminizi sınırlandırın. Yatmadan önce derin nefes alma, yoga, meditasyon gibi gevşeme ve rahatlama tekniklerinden yararlanın veya kısa bir yürüyüş yapın.”