Prof. Dr. Güray Salihoğlu: Yerel yönetimler artık başka türlü düşünmek zorunda! Bursa ısı adalarıyla dolu…

Yiğit Bora Doğan/Gülüzar Helvacı

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Salihoğlu, iklim değişikliği kaynaklı aşırı sıcaklar hakkında Lider Bursa’ya değerlendirmelerde bulundu.

İklim değişikliğinin insan faaliyetleri kaynaklı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güray Salihoğlu, ekosistemde yaşanan değişimin birtakım sonuçlar ürettiğini aşırı sıcaklığında bunlardan biri olduğunu belirtti. Aşırı sıcaklık, kuraklık, susuzluk, gıda krizi gibi sorunların nedeni olarak iklim değişikliğine işaret eden Prof. Dr. Salihoğlu, “İklim değişikliğine neden olan da insan faaliyetleridir” dedi.

BURSA, ORTALAMA SICAKLIKTA ÜLKEYİ GEÇTİ

Aylık bazda sıcaklık verilerini yorumlayan Prof. Dr. Salihoğlu, “Haziran değerine baktığımızda uzun yıllar ortalama sıcaklık 21,8 derece artık 25,4 dereceye çıkmış. Bursa’nın sıcaklığı Türkiye ortalamasının da üstünde seyrediyor. Ki kentte uzun yıllar 22 derece olan ortalama haziran sıcaklığı 26,3 dereceye kadar çıktı” ifadelerini kullandı.

SEMTLER ARASINDA BİLE FARKLILIK VAR

Bir kentin ülke ortalamasının üstünde bir sıcaklığa maruz kalmasının çok çeşitli nedenleri olabileceğini belirten Prof. Dr. Güray Salihoğlu, temel ve en büyük nedenin betonlaşma olduğuna vurgu yaparak “Eski yeşil Bursa olsaydı, sıcaklık böyle olmayacaktı. Biz, kenti ısı adaları ile doldurduk. Yeşil alanlar gittikçe azalırken ısı adaları artıyor. Öyle ki artık semler arasında bile sıcaklık farkı yaşanıyor. Şehreküstü’nde farklı, Uludağ eteklerinde farklı… En büyük neden yeşil alanların azalması ve betonlaşmanın artmasıdır. Yerel yönetimlere bu noktada çok büyük rol düşüyor. Artık ortalığa beton dökmesinler. Yatırımlarını yeşil alanları artırmak için yapsınlar” şeklinde konuştu.

YEREL YÖNETİMLER ARTIK BAŞKA TÜRLÜ DÜŞÜNMELİ

Yerel yönetimlere çalışmalarını sürdürülebilirlik üzerinden yürütmesi için çağrı yapan Prof. Dr. Güray Salihoğlu, “Özellikle yaşlılar için yeşil koridor oluşturulması gerekiyor. Yaşlılar, çocuklar ve kırılgan gruplar için özel tasarımlara ihtiyacımız var. Kent mobilyaları anlamında da buna ihtiyaç var. Bursa’ya absorbe eden değil yansıtıcı yüzeyler gerekiyor. Sünger kentler diye bir kavram var artık, yağışlı havalar için geçirimsiz beton değil geçirimli beton kullanılmalı. Ki su emilebilsin ve yer altında toplanabilsin, susuz günlerde kullanılabilsin. Artık dirençli kentler oluşturmamız gerekiyor. Kentin gündemine farklı konuların gelmesi gerekiyor. Mesela Bursa’nın iklimi nemli. Nemli bir iklim sıcaklığa tahammülü zorlaştırıyor. Bu da dışarıda kalma süremizi sınırlıyor” derken sıcak havalarda uzun süre dışarıda kalmanın sağlık açısından risklerine vurgu yaparak “Kent içinde kaçış noktaları gerekiyor. Yerel yönetimlerin artık başka türlü düşünmesi lazım” dedi.