YKS tercihlerinde nelere dikkat edilmeli?
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 8-9 Haziran tarihlerinde düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sonuçları açıklandı. Sınava giren 3 milyon 120 bin 878 adayını, tercih heyecanı sardı. Peki, YKS tercihleri ne zaman? YKS tercihleri nasıl yapılacak? YKS tercih kılavuzu yayınlandı mı? YKS tercihlerinde nelere dikkat edilmeli? Yapay zekayla YKS tercihi yapılabilir mi? Sonuçların açıklanmasıyla adaylar bu sorulara cevap aramaya başladı. Eğitimci Nurtaç Usta, gençlerin merak ettiği soruları Lider Bursa için cevapladı.
Gülüzar Helvacı/Lider Bursa
ÖSYM tarafından YKS sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, milyonlarca genç tercih heyecanına kapıldı. Öğrencilerin, geleceklerini şekillendirecek olan üniversite ve bölüm tercih sürecinde nasıl bir yol izlemeleri gerektiği merak konusu oldu. Eğitimci Nurtaç Usta, bu kritik süreci doğru yönetmenin öğrencinin kendini tanımasıyla yakından ilişkili olduğunu aktardı.
KARARLILIKLA TERCİH YAPILMALI
Kararlılığın tercih yaparken önemli olduğunu ifade eden Nurtaç Usta, “Bu yıl 3 milyondan fazla öğrenci sınava girdi. Şimdi işin en önemli en heyecanlı kısmı geliyor. Tercih süreci. Tercih yaparken öncelikle öğrencinin kafasında istediği bölümü belirlemiş olması büyük önem arz etmekte. Bunun yanında sadece bölüm yeterli değil tabi ki bu bölümü hangi üniversitede okumak istiyor? Bununla ilgilide kafasında bir şeyler varsa bir fikir oluşmuşsa bu hem kendisi için hem de tercih sürecinde ona rehberlik edecek biz eğitimciler için büyük kolaylık sağlamakta. Peki, öğrencinin bu bölüm ve üniversiteyi belirlerken nelere dikkat etmesi gerekiyor? Biraz bunlardan bahsedecek olursak, öğrencilerimiz üniversite tercihi yapacakları zaman bu üniversite akademik olarak bana ne katabilir yeterlimi? Üniversitede kampüs hayatı nasıl? Üniversitenin bulunduğu şehrin olanakları neler? Maddi olarak ben ve ailem bu masrafı karşılayabilir miyiz? Bunların hepsinin göz önünde bulundurulması lazım” şeklinde konuştu.
BÖLÜM MÜ? ÜNİVERSİTE Mİ?
Öğrencilerin geleceği planlayarak tercih yapmalarının gerekliliğini savunan Nurtaç Usta, “Bölüm önemli. Bazı öğrencilerimizde şöyle bir takıntı oluyor. Türkiye’nin çok popüler ismi ön plana çıkmış üniversitelerinde okuyayım da hangi bölüm olursa olsun fark etmez. Bu sadece keyifli bir öğrencilik hayatı geçirmelerini sağlar onların. Üniversite hayatları bittikten sonra zorlu hayat mücadelesinde farklı sürprizlerle karşılaşabilirler. Kişi sevebileceği o alanda çalışabileceği, çalışırken mutlu olabileceği bir bölüm tercih etmeli. Genellikle bizde büyük bir kesiminde öğrencilerin şöyle bir yaklaşım oluyor, ‘İstanbul’da okuyayım, İzmir’de okuyayım, Ankara’da okuyayım da bölüm yada üniversite çok önemli değil.’ Gittiği bölümden istediği başarıyı sağlaması, oradan mutlu bir şekilde ayrılması çok mümkün görünmüyor. Bilinçli bir tercih yapmak için bütün bu faktörleri göz önünde bulundurması gerekiyor öğrencilerimizin. Bu işin teknik kısmı da var sadece istemek ve o şehrin imkanlarını kendi ailenin imkanlarıyla örtüştürmek yeterli değil. Bir de bu işin sıralama puan gerçeği var. Diyelim 50 bin sıralama yaptı öğrencimiz ilgili puan türünde. Kendi puanının yüzde 15 yüzde 20 üstünden başlayarak bir tercih sıralaması yapması gerekiyor. Mesela 50 bin sıralama yaptıysa 40 binini geçen sene tercih kılavuzu yayınlandığı zaman bakacak bir önceki sene 40 binle kapatan bölümlerden yazmaya başlayabilir. Bunu 60-65 binlere kadar indirebilir. 24 tane tercih hakkı var öğrencilerimizin bu 24 hakkın hepsini doldurmak zorunda değil. Asla ve asla gitmeyeceği bölümü, üniversiteyi tercih etmemeli arkadaşlarımız” dedi.
Ebeveynlerin tercih sürecindeki sorumluluğunun büyük olduğunu aktaran Nurtç Usta konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Ailenin bir birikimi kültürel bir birikimi, iş birikimi, ekonomik birikimi illaki vardır bunlarında etkisi var. Ailenin ve çocuğun ortak kararı bu işte önemli bir nokta. Tabi burada ailenin yönlendirici rolü çok abartılı olmaması lazım. Öncelikle bu hayatı yaşayacak olan öğrencinin kendisi. Mutlu olacağı huzurla okuyabileceği bir bölüm tercih etmesi gerekiyor. Sonrasında da o bölümden mezun olduktan sonra o alanda verimli bir şekilde iş hayatına atılabilmesi ve hayatını idam ettirebilmesi gerekmektedir. Tercih yaparken bu nedenle öncelikle öğrencinin isteği ikincisi de ailenin isteği öğrencinin isteğinin örtüşmesi ve ailenin ekonomik şartlarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Tercihin en önemli ayağı, öğrencinin kendini bilmesi istekleriyle, kişilik özellikleriyle uyumlu olması.”
ÖĞRENCİLER AÇIKTA KALABİLİR
İkinci öğretimin kaldırılması ve kontenjan sınırlandırmalarını doğru bulan Nurtaç Usta konuşmasına şu şekilde devam etti:
“İkinci öğretimlerin kaldırılması ve belli bazı bölümlerde kontenjan kısıtlamasına gidilmesi doğal olarak öğrencilerin tercih yapabileceği üniversite ve bölüm sayısını düşürüyor. Bu yıl daha dikkatli tercih yapılması gerekiyor. Öğrencilerimizin açıkta kalma riski daha fazla. Şu an Türkiye’de üniversite olmayan ilimiz yok. Her ilimizde üniversite var bu üniversitelerde çok fazla bölüm var. Kontenjan sayısı bir hayli fazla böyle olduğu bir ortamda doğal olarak öğrencilerin çoğu yaptıkları tercihlerden birine yerleşiyorlardı. Ancak bu sene ikinci öğretimlerin kaldırılması ve bazı bölümlerde kontenjanların düşürülmesi tabi ki beraberinde öğrenciler açısında beraberinde bir riski getirdi. Daha dikkatli tercih yapmaları gerekiyor. Bu uygulamayı doğru buluyorum. Ben eğitimde niceliğin değil niteliğin verimli olduğuna inananlardanım. Kontenjanların düşürülmesi eğitimin kalitesini arttırmada öncü bir adım olabilir. Yerinde bir karar bence.”