Zam yapmayanın!..

Her şeye her gün zam yapıyorlar.

Marketlerden AVM'lere...

Etten süte...

Yağdan peynire...

Sebzeden meyveye...

Tuvalet kağıdından kağıt peçetelere dek iğneden ipliğe zam yapıyorlar.

"Dur" diyen yok.

"Dur" deseler takan yok.

Ceza kesiyorlar marketlere... Marketler ertesi gün ürünlere zam yapıp cezayı halkın sırtına yüklüyor.

Dolar bahane.

Zam.

Mazot zammı diğer bahane.

Al, bir daha zam.

Benzin mecburi zam.

Öyleyse taşımaya, ulaşıma da zam.

Al sana bir daha zam.

Zam üstüne zam.

Bugün alma yarın zamlı al.

Dur durak bilmiyorlar.

Maaşlara zam gelmeden her şeye zam geliyor.

Markalı market çalışanları bile ellerinde etiket makinesi her sabah, akşam gelen emirle sabah zamlıyorlar.

Akşam zam sabah zam.

Esnaf olup zam yapmayanın alnını karışlarım.

El insaf.

Ticari ahlâk ayaklar altında.

Vicdan rafa kaldırılmış.

Şehirli zam yapıyor, köylüsü zam yapıyor.

Sabit gelirli "ya sabır" çekiyor.

Dar gelirli küfrediyor.

Asgari ücretli beddua ediyor.

Az gelirli şükrediyor.

Millet isyan ediyor.

Hükümet ne edeceğini bilemiyor.

Muhalefet fırsatı değerlendirip iktidara yüklendikçe yükleniyor.

Dünya ekonomik krizde.

Devletler çaresiz beklemede.

Savaşlar herkesi ürkütüyor.

Taraflar tarafsızlaşmada...

Tarafsızlar taraf arayışında.

Sağa dönse çıkmaz sokak, sola dönse kendine göre değil.

Herkes bunalmış durumda.

Dilin kemiği yok.

Konuşan konuşana.

Ağzı olan konuşuyor.

Niye sussunlar ki.

Her şeye zam olur da dile pranga vurulur mu?

Konuşmasa sabır taşı çatlar.

İçinde sıkıntı, dışında asık surat.

Cepte para yok, kredi kartına yüklenmiş borç gırtlağa dayanmış.

Harca harcayabildiğin kadar.

Canını alacak değiller ya.

Hesapta "Elbet öderim" var.

Ya ödeyemezse?

En büyük ekonomist aktör, anneler.

Mucizeler yaratıp sofrayı bir şekilde kuruyor.

Babanın göğsü sıkışık, gözleri nemli.

Çocuklar ne bilir varlığı yokluğu.

Baba en büyük en güçlü kişi nasılsa.

Anne sığınılacak en geniş yürekli.

Zamlar yağmur misali.

Öyle bir zaman ki zam yapmayanı vururlar.

Bankalarda milyarder sayısı artmış.

Ülkede yoksulluk sınırı yükselmiş.

Olan da alıyor olmayan da.

Olan da yiyor olmayan da.

Aradaki farkı sorma.

Kimi et lot yer, kimi soğan ekmek biber fırında.

Baktım tanıdık bir yüz camekandan içeri bakıyor....

"Na'pıyorsun" dedim:

"Kemal Sunal'ın filmde yaptığı gibi ekmeği camdan içerideki tavuk kızartmasına sürüyorum" dedi espriyle karışık gülerek.

Bilmem anlatabildim mi?

İşte ahvalimiz.

Zam yapılmayan günleri görebilecek miyiz acaba?