"Zikirmatik dağıtan, ofislerde para sayan CHP yönetimi ne yapsa beyhudedir"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP'nin 14'üncü Olağan Büyük Kurultayı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli açıklamasında "Zikirmatik dağıtan, ofislerde para sayan CHP yönetimi ne yapsa beyhudedir. PKK ile organik bağ kurmasının bedelini 14 gün sonra sandıkta ödeyecektir." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi 14. Olağan Büyük Kurultayı'nda bin 295 delegenin oyunun tamamını alan Devlet Bahçeli, 11. kez MHP Genel Başkanlığına seçildi.
MHP lideri Bahçeli, Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen, 14'üncü Olağan Büyük Kurultayı’nda gündeme dair de önemli açıklamalarda bulundu.
Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Bahçeli, CHP ve DEM Parti'nin 'kent uzlaşısı' adı altında birlikteliğini sert sözlerle eleştirerek "Birisi çıkar seçilince belediye kapısından DEM giremez der, biri yanlış anlamadan bahsederek yalancı durumuna düşer. Biri de çıkar DEM'e laf eden başka parti bulsun diyerek PKK avukatlığına heveslenir. Çekmeköy'de zikirmatik dağıtan, ofislerde para sayan CHP yönetimi ne yapsa beyhudedir. PKK ile organik bağ kurmasının bedelini 14 gün sonra sandıkta ödeyecektir. Ankara'daki PKK ile ittifak yapanların hesabını vatandaşımız soracaktır. Büyükşehir belediyesini sıçrama tahtası gören, CHP'yi Saraçhane'den yöneten zat için veda vakti gelmiştir" ifadelerini kullandı.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
"Her şeyden evvel söylemeliyim ki böylesi muazzam bir coşkuya şahit olmak şu fani ömrümün en gurur bahşeden anlarından birisidir. Mukaddesatımızın kilidi sizlersiniz. Ötelerin ötesinden geliyor yürekli sesiniz ömür ömür genişliyor yüksek seferiniz. Yıldırımlar da neymiş taş çıkartıyor güçlü seslenişiniz, Türk ve Türkiye yüzyılını taçlandırıyor ülkü seferberliğiniz. Hepinizi en derin hissiyatımla birlikte hürmet ve muhabbetle selamlıyor, 14’üncü olağan büyük kurultayımıza hoş geldiniz diyorum.
Yurt içinden ve yurt dışından kurultayımızı takip eden aziz vatandaşlarımızı gönül ve kültür coğrafyalarımızla hayatla varlık mücadelesi veren muhterem kardeşlerimi selamların en güzeli ile selamlıyorum. Türkiye’miz hamd olsun buradadır. Şehitlerimizin aziz hatıraları, gazilerimizin insanüstü fedakarlıkları, yusuf yüzlülerimizin anıtlaşmış mücadeleleri bizledir. Kurucu genel başkanımız Alparslan Türkeş Bey’in kutlu emanetleri kalbimizin tahtındadır.
Bir ananın iki oğlu bir amacın iki kolu o da ulu bu da ulu Azerbaycan Türkiye diyerek tek millet iki devlet gerçeğini Türkistan’ın özlemleri ile kenetleyen bahtiyar aramızdadır. Yılandan, çiyandan yoldaş olur mu sorusu ile taşları yerinden oynatan ve yüreğindeki inci sızıyı dize döken şehriyar aramızdadır. Dil ile düğümlenen diş ile çözülemez gerçeğini telaffuz eden Türkçenin medarı iftiharı olan Kaşgarlı Mahmud aramızdadır. Edep aklın tercümanıdır herkes edebi kadar akıllı akıllı kadar şerefli, şerefli kadar değerlidir mesajı ile mütekamil ahlakını ibra eden Hazreti Mevlana aramızdadır. Türk milletinin kutup başı olan milli gökyüzümüzde süheyl yıldızı gibi parlayan bütün değerlerimiz aramızdadır mücadeleleri mücadelemiz hedefleri hedeflerimizdir.
Ülkümüzden dönersek, döneklere güvenirsek gök girsin kızıl çıksın, yeni yüzyıla Türkiye’nin damgasını vurmazsak gök girsin kızıl çıksın. Türk ve Türkiye sevdamızdan vazgeçersek gök girsin kızıl çıksın. Halktan, hakikatten milim ayrılırsak gök girsin kızıl çıksın. İç ve dış husumet cephesine boyun eğersek gök girsin kızıl çıksın. Türk milletine kem gözlerle bakanları affedersek gök girsin kızıl çıksın. Bölücülere, bölünme rüyası görenlere, terör sevicilere, kurt içinde çakal beslemeyi düşünen akılsızlara taviz verirsek gök girsin kızıl çıksın. Ülke için var olduk bir ülkeye yar olduk yastığımız mezar taşı yorganımız kan olsun. Biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun.
Aziz milletimizin Türk İslam aleminin ve sizlerin başı rahmet ortası mağfiret sonu ebedi kurtuluş olan Ramazan’ı şerifi mübarek olsun diyorum. Sadece ağzımızla değil ahlaki tamlıkla A’dan Z’ye her organımızın iştiraki ile oruç ibadetinin hakkını vermeliyiz. Ya gördüğümüz gibi davranmak ya da olduğumuz gibi görünmek bizim fıtratımızdır. Düşündüğü gibi yaşamayan pekala yaşadığı gibi düşünür. Türk fikir ve edebiyat hayatının mütevazi çığırı olan Sezai Karakoç’un açılmış kalplerin önüne geleceğin sayfaları sözü bir yönü ile ne yapacağını bilen nasıl yapacağını bilen niçin yapacağını bilen şuur sahibi dava insanları için söylenmiş gibidir.
Davamız ağırdır önüne gelenin omuzlayıp kaldırması imkansızdır. Davamız zordur ucuz yollardan menfaat umanların harcı değildir. Davamız Türklüğün davasıdır. Davamız mazlumların davasıdır. Gariplerin davasıdır, Allah’ın davasıdır.
NE SÖYLEMİŞSEK YAPTIK
Ülke için var olduk, bir ülküye yar olduk sözleri ile boşuna nefes tüketmedik. Ülkeye sevda ülküye yemin sözü ile boş yere duruş göstermedik ne söylemişsek yaptık ne hedeflemişsek peşinden hiç ayrılmadık. 55 yıldır süregelen dava ve demokrasi mücadelemizde istiklal onurumuzu, istikbal onurumuzu sırtladık. 55 yıl boyunca Çanakkale savunması gibi milli değerlerimizi korkusuzca savunduk.
Çanakkale savaşı vatan topraklarında uğradığımız en vahim suikasttir kazanılan zafer bölgesel dengeleri değiştirmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin yol haritasını çizmiştir. Çanakkale’yi geçemeyenler Türkiye’yi topyekün geçmek için çırpınıyor. Milletimizi mağlup etmek için yanıp tutuşuyor. Bunlar kuyruğa girerek Türk devletinin muazzam yükseliş azmini kırmanın arayışındalar. Türkiye üzerinde kumar oynayan muhalefet partileri devletimizin dayandığı kurucu ilke ve esasları milli birlik ve dayanışma hisarlarını yıkmak için adeta yarışıyorlar. 14-28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinde hayal kırıklığına uğrayan muhalefet birbirini tüketerek 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerine kara propaganda ile hazırlanıyor.
Türkiye’de muhalefet bozgunu yaşanmaktadır. Ekonomik, diplomatik, teknolojik ve siyasi değişimler baş döndüren bir kıvama erişmişken muhalefet partileri çağın gerisinde geçen yüzyılın kavanozu dibinde çakılı kalması ülkemiz adına endişe verici bir talihsizliktir. Muhalefet iflah olmaz derecede hastadır. Bu demokratik sistemin sağlığını tehdit etmektedir. CHP üçüncü dünya ülkelerindeki muhalefet partilerinden çok daha aşağıdadırlar. Böylesi bir rezalet kendi bilecekleri bir şeydir. Dem CHP’yi dönüştürmekle kalmamış tarihin ve istikametinden koparmıştır. CHP mayına basmış melez bir siyasetle donanmış, siyasi seçenek olmaktan bütünü ile uzaklaşmıştır. Bu partide ayaklar baş başlar ayaktır. Kimin fiilen genel başkan olduğu belli değildir. Birisi çıkar seçildiği taktirde belediyenin kapısından DEM giremez açıklaması yapar birisi çıkar meskur açıklamayı sorunlu görüp yanlış anlamadan bahsederek yalancı durumuna düşer birisi de çıkar DEM’e laf edeni ya başka iş bulsun ya da başka parti diyerek yetkisi olmadığı halde PKK’nın avukatlığına heveslenir.
OFİSLERDE PARA SAYAN CHP YÖNETİMİ
İnsanımızın ekonomik durumunu sömümürken ofislerde para sayan CHP yönetimi ne yapsa behdudedir. DEM’lenip PKK ile kent ittifakı maskesi altında organik bağ kurmasının bedelini 14 gün sonra sandıkta ödeyecektir.
Yerel yönetimler tecelli etmelidir. Başka alternatif kalmamıştır. CHP içindeki kaosun ülkemizin geneline yayılma ve sıçrama ihtimali korkunçtur. Kendi evinde düzeni temin edemeyenlerin yerel yönetimlerde başarısı kaçınılmazıdır. Bu gerçeği görmek için kahin olmaya gerek yoktur. 14 gün sonra bayrağa, vatana, millete ve devlete sahip çıkacak mısınız?14 gün sonra DEM’lenen CHP’yi tasfiye edip siyasi maskaraların devrini kapatacak mısınız?
Değerli dava arkadaşlarım siyasi partilerin büyük kongre ve kurultayları en üst düzey ve sorumluluk karar organıdır. Parti faaliyet politikaların kararlaştırıldığı demokratik ortamlardır geçmişin muhasebesi ve geleceğin siyasi planlaması büyük kurultaylar vasıtası ile yapılmaktadır. MHP’nin 14’üncü büyük kurultayı yeni yüzyılın büyük kurultayıdır. Tarihi bir eşikte olduğumuz çok iyi bilinmelidir. 14 ana başlık altında geleceğe dair tavır, değerlendirmelerimiz vardır.
1- Sadece Cumhuriyetin kuruluşunda değil tarihin her döneminde mille kavramı bütünleştirilmiş bir işlev görmüştür. Etkin köken dil ve din gibi farklılıklara itibar edilmemiştir. Partimiz ülkemizde yaşayan her insanımızı Türk milleti tanımı içinde kucaklamakta hepsine aynı gözle bakmaktadır. Soy ve ırk temelinde bir üstünlük bizim nazarımızda yok hükmündedir. Kurulan Türk cihan devletlerini tarihe damga vurmuştur. Kökeni dini mezhebi ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı olan bizim özbeöz kardeşimizdir.
2-Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır. Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni arasında uçurumlar oluşturmaya hizmet edenler alçakların en hainidir. Milleti ile bölünmez bütünlüğüne hançer sağlayanlar Türk’ün de Kürt’ün de Alevi’nin de Sünni’nin de düşmanıdır. Bölücülükle mücadele ve stratejik eylem planı ile ülke içindeki yıkım cephesi çökertilecektir. MHP terörü bir hak arama vasıtası gören bölücülüğü demokratik mücadele şeklinde gösteren bölücü mihraklara direnecek Kürt kökenli kardeşleri bin yılın hatıraları ile kucaklayacaktır.
Burada son söz olarak bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Geçenlerde basından öğrendiğim kadarıyla sayın Cumhurbaşkanımızın bir konuşması sol cenahlarda büyük bir iştah ve tahrik unsuru olarak kabul edilmiştir. Buradan sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a diyorum ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın. Cumhur ittifakı olarak yanındayız Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz."