“Toprak bizim kırmızı çizgimiz”
Nilüfer’de her inşaat yapmak isteyene ruhsat verildiğini söyleyen Çolak, “Tarım arazilerinin sanayiye kazandırıldığını görüyoruz. Toprak bizim kırmızı çizgimiz. Nilüfer’de fay hatlarının da nereden geçtiği belli ancak vatandaş korku içinde” dedi.
Erkan ŞEN
Nilüfer’de tarım arazilerinin vahşi sanayiye kurban edildiğini kaydeden AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak, sıkıntıların önüne ortak akılla geçeceklerini söyledi. İlçede yaşanan kent kimliği karmaşasını bitirmek adına göreve talip olduklarını dile getiren Çolak, “Toprak bizim kırmızı çizgimiz. Tarımla ilgili bazı Avrupa Birliği fonları ve devletimizin teşvikleri var. Bunlardan kimsenin haberi yok maalesef. Birilerinin bu işlerle dertlenmesi lazım; dertlenen bir adam geliyor. Çalışmayı seven bir adam geliyor; ortak akılla Nilüfer’i yöneteceğiz ve bakın görün kentte, kırsalda neler olacak. İnsanların depremle ilgili de korkuları var Nilüfer’de. Sokakta bir kadıncağız beni durdurdu ‘Burası sağlam mı?’ diye soruyor. İnsanlar 6 Şubat’tan sonra bilinçlenmeye başladı, tereddütlüler. Fay hatlarının nereden geçtiği belli ancak örnekler çok kötü. 5 katken 10 kata çıktık ve altyapı sorunlarıyla karşılaştık. Bunlar çok ciddi sorunlar. Vatandaş mutlu bir şekilde Nilüfer’de kentsel dönüşümünü yapacak. Binalarımızı öyle bir yapalım ki bina insanı depremden korusun” diyerek, her inşaat yapmak isteyene ruhsat verilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
SANAYİYE TEKNOLOJİYLE DOKUNACAĞIZ
Tarım arazilerinin sanayiye kazandırılmasının yanlış olduğunu savunan Çolak, “4 ya da 5. derece toprağa sahip alanlarda sanayi bölgeleri yapılmalı. Vahşi sanayi olmayacak bizim dönemimizde. İleri teknolojiye yönelik sanayi bölgeleri olacaksa olsun. Büyüme büyümeyi getirir ancak sanayi ve tarımın dengesini de iyi kurmak lazım. 25 senede Nilüfer Belediyesi hiçbir şey yapmadı mı? Bu haksızlığı da yapmayız. Bugüne kadar yapılmış olanları geliştireceğiz ancak yanlış yapılanları da frenleyeceğiz” dedi.
ŞAFAK SAYMAYA BAŞLADIM
Nilüfer’in kent kimliği sorununun son zamanlarda sıkça gündeme geldiğini hatırlatan Çolak, “25 yıldır zaman kaybedilmiş Nilüfer’de. Bazı şeylerin daha iyi yapılması lazımdı. Altınşehir bölgesinde mesela problemli yeşil alanlar görürsünüz. Bir harita mühendisi olduğum için o alanların varlığının nedenini çok iyi biliyorum. Mesela bununla ilgili mücadele vermeniz lazım. O mücadeleyi verdiğinizde öyle yerleri temizlersiniz. Yeşil alan parsellerine bakıyorsunuz, içerisinde yüzlerce hissedar var. Bir görüyorsunuz ki 10 metre yeri olan da var, 15 metre yeri olan da... Yahu şu sıkıntıdan vatandaşı da kurtarın, hem de o problemi temizlemiş olun. O boş alanların çoğu da eğitim alanlarıdır. Milli eğitime kazandırılması lazım bu alanların. Olmayacak işler değil. Birilerinin bunlara kafa yorması lazım. Kanunlarımız ne diyorsa onu yapacağız. Toprağımızı koruyacağız. Vatandaş, belediyenin kuralına ve kaidesine göre iş yaptığını görecek ve anlayacak. Anladığım kadarıyla Nilüfer’de birileri başka şeylere kafa yormuş bugüne kadar. Nasip olursa bildiğim yere adayım, göreve geldiğimde de yapılacak çok işimiz var. Askerde şafak sayarsınız ya; ben de şu an 31 Mart’ı bekleyerek gün sayıyorum. Bir an önce süre bitsin de görevime başlayayım. Yapılacak çok iş var çünkü” şeklinde konuştu.
7/24 GÖREV BAŞINDA OLACAĞIZ
Nilüfer Belediyesi’nde personelin çalışmak isteyeceği en iyi adayın kendisi olduğuna vurgu yapan Çolak, sözlerine şöyle devam etti: “Ben çalışana hakkını sonuna kadar veririm. Çalışmayanın da benim yanımda asla yeri yok. Yüz dönüm bostan yan gel yat Osman... Yok öyle bir şey! Bazen yanımda çalışan elemanlara espriyle, bugün öğle yemeğini hak edip hak etmediklerini sorarım. Tabi bunu benden duyar duymaz bir irkilirler. Sonrasında da eklerim: Siz sabah işe geldiğiniz için bu yemeği hak ettiniz. İşinizi yaptığınız için de fazlası hakkınızdır. İnsanın kendisine sorması lazım kazandığı parayı hak edip etmediği. Orada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Herkesin yapacak, üretecek bir şeyleri vardır. Bilgisayar karşısında oturup da borsa takibi yapanlar da var ne yazık ki. İnsanın işinden çıkıp da evine giderken huzurlu olması lazım. 7-24 / 365 gün açık olan bir belediyenin sözünü veriyorum çünkü Nilüfer’imiz çok zaman kaybetti. Özellikle cumartesi – pazar günlerini halk günü yapacağım göreve gelince. Memur hafta içi işini yapar, hafta sonu da biz oturur vatandaşımızın derdini dinleriz. Ben buraya çalışmaya geliyorum. Eğer ki ben gecemi gündüzüme katıp çalışacaksam, arkadaşlarım da benim gibi çalışmak zorundalar. Kimse bu konuda kusura bakmasın.”
ETİKET :