BİZLER KADIN KATİLİYİZ(!)

Bugün haberleri izlediniz mi ya da gazeteye söyle bir göz attınız mı? Bugün kaç kadın öldü veya öldürüldü merak ettiniz mi? Ben sizin için birkaç veri sunayım; Sadece temmuz ayında ülkemizde 24 kadın cinayete kurbanı oldu. 20 kadının ise ölümü şüpheli bulundu. Bu kadınlarımızdan; 10'u neden öldürüldü bilinmiyor, 13'ü boşanmak istediği için, 1 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.

Kadınların 14'ü evli olduğu erkek, 2'si eskiden evli olduğu erkek, 2'si eskiden birlikte olduğu erkek, 2'si akrabası, 1'i birlikte olduğu erkek, 1'i kardeşi, 1'i işvereni, 1'i ise hiç tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür.

Toplum potansiyel bir katildir

Kadın cinayetlerinde, toplumun en büyük yanlışı soru sorma biçimidir. Cinayetleri kimin işlediğinden çok neden işlediği ile ilgilenmek sadece çürümüş bir zihniyetin becerisidir. Ataerkil toplumun biz kadınlara en büyük zararı da maalesef burada kendini göstermekte...

Toplumun bize dayattığı algılar erkeği el üstünde tutan kadını ise onun hizmetlisi konumunda tutan kökleri 'kadınlar' çoktan söküp atmış olsa da toplumun zihninin derinliklerinde hep o soru yatar. Öldürmüş ama neden? Kadın ne yapmış da adam vurmuş? İşte bu çürük zihniyetin karanlık soruları her insanı zaman zaman esir alır. İsterse en büyük alim olsun isterse kör cahil… Her mevkiden insandan kolaylıkla bu sözleri işitebilirsiniz. İşte bu yüzden toplum potansiyel bir kadın katilidir ve bizler toplumu oluşturan bireyler olduğumuza göre bizlerde birer kadın katiliyiz. Bütün katiller bizim içimizden çıkıyorsa içimizde yetişen bu katillerin yetiştirilme şekline bakmak ve toplumun dikkatini buna çekmek zorundayız.

Kadının davası: Namus

Yine toplumun ve belki de kültürümüzün kadınlara büyük tuzağı "namus" kavramıdır. Namusun kadınlar üzerinden pazarlanan bir kavram olarak öğretilmesi ve kadının toplum nezdinde kabul edilmeyen en küçük davranışında dahi ayıplandığı sistemde kadınlarımız, namus davasına hapsedildi. Namus kadınlara devletin emaneti gibi zimmetli bir hale geldi. İnsanımız namusu kadının bir görevi ve koruması gereken bir değer haline getirdi. Kadın ve namus "erkekler" ve ataerkil toplum zihniyeti tarafından görünmez bir iple birbirine düğümlendi.

İşte böyle bir toplumun böyle bir zihniyetin gölgesinde yetişen her birey, kadın cinayetlerine meyilli büyür. Aksini iddia etmekte elbette özgürsünüz. Fakat kabul etmek zorundayız ki toplumumuz potansiyel katiller yetiştirmeye oldukça elverişlidir.

Kadın cinayetlerini duyurmak neden önemli?

Kadın cinayetlerini duyurmak için çaba sarf ediyor musunuz? Kadın cinayetlerini görmezden geliyor musunuz? Ya da kadın cinayetleri umurunuzda mı? Eğer bu cinayetler sizin için sıradanlaştıysa tebrikler, vicdanınız artık işlevini yitirmeye yüz tutmuş demektir.

Kadınların neden ısrarla öldürüldüğünü merak ediyor musunuz? Eğer cevabınız hayırsa, size küçük bir tavsiye kafanızı gömdüğünüz kumdan çıkarın. Gerçekleri görmezden gelmeniz onları bir yerlerde birilerinin yaşamadığı anlamına gelmez. Yine de Kafanızı kuma gömebilirsiniz elbette sonuçta bu sizin tercihiniz. Fakat vicdanınız ve belki de eşiniz, anneniz kardeşiniz, kızlarınız hatta siz hala dışarıdasınız. Eğer cevabınız evet umurumda tabii ki ise, yani siz kadın cinayetlerinin farkındaysanız fakat bunun sizin için ne anlam ifade edeceğini ya da bunu bilmenin size sadece acı verdiğini düşünüyorsanız size yanıldığınızı ve neden yanıldığınızı anlatmak istiyorum.

Öncelikle kadın cinayetleri ve diğer cinayetler arasında bir fark olduğunu kabul edelim. Daha önce de bahsettiğim toplumun geçmişten gelen bastırılmış ataerkil ruhunda kadının erkeğin altında, erkekten aşağı bir rolü var. Erkek bireyler hangi mevkide olursa olsun (burada üzülerek genelleme yapıyorum) kadınların çok başarılı veya çok göz önünde olmasını istemiyorlar. Bunda Arap kültürünün etkisinin de büyük olduğunu göz ardı edemeyiz. İşte tam da bu etkenleri düşününce kadın cinayetlerinin aslında birer toplum cinayeti olduğunu görmekteyiz. Çünkü erkek bireylerin büyük çoğunluğu öfke nöbetlerinden çok cinayetleri "namus" adı altında işlemektedir. O çok değer verdikleri namus kavramını sorsak ne anlam ifade ettiğini bile bilmeyecek bu kişiler, el âlem ne der düşüncesiyle aslında kendi fikrinden daha çok önemsediği toplumun kararı ile işler bu cinayetleri.

[devamı yarın yayımlanacaktır.)