BİR SUSUN! BİZ BİZE YETERİZ

Aleviliği ve Sünniliği karsı karşıya getirmeye

Kalktıklarında birileri,

Sivas, Çorum, Erzincan, Kırşehir başta olmak Alevilerin yaşadığı Anadolu coğrafyasının her köşesine büyük haksızlık yapıldığını düşünürüm…

İçimden sadece:

“Bir susun da ortalığı karıştırmayın

Bir kelam etmeyin de sizler… Biz bize yeteriz…

Bir nefes alın da konuşurken ben ne halt ettim deyu düşünün…” derim.

***

Alevinin, Sünni’nin ne olduğu Kur’an da yazmayabilir ama fitnecinin fesatçının ne olduğu öylesine açıkça yazıyor ki…

Bir oku hele…

“Ölçüyü ve tartıyı adaletle kullanın. İnsanlara eşyalarını eksik vermeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık/düzensizlik/taşkınlık çıkarmayın.”

Bak sadece bozgunculuğu değil, başka şeyleri de yazıyor Kur’an.

Adalet diyor, emanet diyor, hırsızlık yapmayın diyor,

Ez cümle… Daha neler neler yazıyor…

Bir merak ediver de okuyuver

***

Şimdi buradan konuyu nasıl Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlayacaksın diyenlere sözüm…

Kılıçdaroğlu ile dünya görüşümüz kesinlikle uyuşmaz. Atatürk’ün CHP’sinden uzaklaştığını düşünürüm hep.

Mesela HDP ile ilişkilerini asla tasvip etmiyorum

Mesela 6’lı masanın altındaki gizli ortağı korumaya almasını hiçten tasvip etmiyorum.

Mesela, “Erdoğan yeter ki gitsin gerisi tufan” anlayışlı muhalefetine ise acayip kızıyorum.

Mesela, 15 Temmuz sonrası Yenikapı buluşmasındaki FETÖ söylemleri ne oldu da Ağustos ayında Şavşat’taki suikast girişimiyle birden değişti anlamış değilim buna da acayip bozuluyorum…

Daha bu liste uzar gider ama

İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin kullandığı “Alevi kimliği Sünniler için endişedir” sözlerini ise kat’a kabul etmiyorum…

Velev ki Meral Ablasıyla birlikte özür dilese bile…

Dervişin fikri ne ise zikri de odur…

Bu özür onun zihniyetini değiştirmez…

Yazının sonunu çok uzatmadan bağlayalım gitsin…

Vaktiyle Atatürk Öğrenci Sitesi’nde o zaman ki ünlü adıyla AÖS’te bir Sivaslı delikanlı ile tanışmıştım…

”Abi dedi sana bir şey söyleyeyim mi… Sivaslıyım, Aleviyim deyince bana başka gözle bakmayan tek insan sensin…”

Bir şey daha söylemek isterim

Söyle Hüseyin…

“Abi… Ben İstanbul’a gelince gördüm Alevi-Sünni diye bir ayrılığı… Biz Sivas’ta böyle bir şey bilmezdik…”

Evet Hüseyin, sen yine bilme…

Bilme, insanı insan olarak bil sadece…

Bırak içinde ne yaşamak istiyorsa yaşasın insan…

Hüseyin ile tanıştıktan sonra benim ağzıma pelesenk olan bir cümle vardır.

“Allah’ın soracağı soruları ne hakla birbirimize sormaya kalkışıyoruz” diye…

Bir de bugünlerde dilime bağlanan öteki cümleyi de söylemeden edemeyeceğim…

“Artık sağcı solcu kalmadı. Elimizde bir vatan kaldı, bir de vatan hainleri.” (Cemil Meriç)

O yüzden birbirimize Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Arnavut, Arap diye bakmayalım…

Gördün mü bir vatan haini…

Go… Gö… Ra…