Salıcı nasıl buyurursa!

CHP’nin ulusalcı kanadı kan ağlıyor, uçamıyor, Kılıçdaroğlu onları uçurtmuyor… Uçurtmadığı gibi sağın simge isimlerinin yakınlarına aday adayı olmaları için çağrı yaparak nefessiz kalmalarını sağlıyor…

Sanırsınız ki Ülkücülerle ezel ebed kanka… Ama gerçek Ülkücüler onun içinde var olan Ülkücü sindirimsizliğini ve bunun bir oyundan ibaret olduğunu iyi biliyor…

Şimdi düşünsenize, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’i Ankara’dan, kız kardeşini İzmir’den, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun oğlunu Ankara’dan aday adayı göstermeye çalışıyor. Yani CHP kendi cenahlarında adam bulamıyor, sağ tandemli popüler isimlerle dirsek teması yaparak yüzde 50 + 1’i bulmaya çalışıyor…

Milletimiz o yüzde 50 + 1’i bulma yolundaki zikzaklarını görüyor Kılıçdaroğlu’nun, HDP ve ülkücüler arasındaki gidiş-gelişlerini yanlış hesap yaptığını iyi biliyor...

Her ne kadar Kılıçdaroğlu kendisini hesap adamı olarak nitelese de, ben söylemiyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve merhum gazeteci Savaş Ay söylüyor nasıl hesap adamı olduğunu…

                                                                                                                                                       ***

Hazır sözü CHP’den açmış iken Bursa CHP’de neler oluyor, listeler nasıl şekilleniyor diye soracak olursanız…

Eski İl Başkanı İsmet Karaca, CHP’de ‘gölge başkan’ olarak nitelendirilen Oğuz Kaan Salıcı’yla el ele kol kola baş başa mesaideler… İddia şu, bu ikili Bursa CHP’yi dizayn edecek…
Elenmesi istenen isimlerde ilk sırayı Erkan Aydın alıyor…
Orhan Sarıbal için zaten Mersin adı geçmekte...

CHP’lilerin ve İP’lilerin Dağlılarla artık ne sorunu varsa, az sonra anlatacağım,
İP Bursa İl Başkanı Türkoğlu da İsmail Tatlıoğlu’nu saf dışı edebilmek, seçilebilir yere girebilmek için ön seçim derdine düşmüş… (Artık seçime sayılı günler kala kim ön seçime ‘he’ derse)
Neyse dönelim Salıcı etkili CHP’ye…

Salıcı tamam da
Toprakçıları ne yapacağız diyenler de var...
Bahsettiğimiz isim Erdoğan Toprak…

Mali ve İdari İşlerden Sorumlu olmak da öyle yabana atılır bir ‘diş’ değil… Ayrıca Kılıçdaroğlu öncesi adı CHP cumhurbaşkanı adayı olarak bayağı dillendirilmişti...

Daha bitmedi, büyükşehir adayı olarak şimdiden ilan edilen Mustafa Bozbey ve akıncıları hangi kefede…

O da bitmedi… İstanbul’un ‘Canan’ının Mudanya dolaylarından Hayri Başkan’la nasıl bir poyraz estireceği ayrı bir konu…
Salıcı destekçileri artık “Kılıçdaroğlu parti içine fazla karışmamalı, o mesaisini Ankara’ya harcasın” diyecek kadar kendilerine güveniyorlar… geçmişte nasıl bir seçim kazanmışlık tecrübeleri varsa…

                                                                                                                                                           ***

Kılıçdaroğlu’nu her türlü eleştiririm, en çok da HDP ile kucak kucağa olmak isteyişini… Çünkü PKK’ya terörist diyememek bana göre PKK’lı olmak kadar suçtur…

Ama Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği üzerinden kimse oy devşirmeye kalkmasın… İşte bu esas etnik grupçuluktur ve dahi insanlık suçudur…
Bu ülkede Alevi sorunu yoktur… Bu ülkede Kürt sorunu da yoktur…
Ama dibine kadar da bölücü sorunu vardır… Bizim zorumuz ve sorunumuz da onlardadır…
Bu arada Kılıçdaroğlu’nun artık liyakatten midir, torpilden midir Alevi kimlikli vekillere kontenjan torpilini fazlasıyla kullandığı da bir gerçektir...

                                                                                                                                                            ***

Dönelim tekrar Bursa’ya… Salıcıların, Toprakçıların, Canancıların, Bozbeycilerin çakışmasından ve dahi çatışmasından tıpkı altılı masada olduğu gibi dağılmalar, birleşmeler olabilir… Ama birleştikleri noktalardan biri de 15 Temmuz darbe girişiminde şehrin valisi olan İzzettin Küçük’ün Gelecek Parti kontenjanından 2. sırada aday gösterilecek olması… Küçük o gece kahraman gibi gösterilse de “bütün şehir Şehreküstü Meydanı’na akarken, o valilik kulübesinde kalmayı tercih etmişti” diyenler de azımsanamayacak kadar çok… Küçük, suya sabuna dokunmayan bir icraat dönemiyle Bursa’da 3,5 yıl görev yaptı o kadar.

                                                                                                                                                            ***

..Ve gelelim İP’in ipe kaba sığmaz ismi Selçuk Türkoğlu’na… Azminden çok siyasi hırslarıyla bilinen, tanınan Türkoğlu, bir hırsla oturduğu il başkanlığı koltuğundan istifa etti Ankara yolları için…
Bursa dışı kontenjan isimlere diş geçiremeyeceğini iyi bildiğinden, özellikle Dağlıların sempatisini kazanmış bir akademisyen İsmail Tatlıoğlu’nu yeme adına ön seçim talep etmiş. Meral Akşener’in İsmail Hoca’yı yedirmeyeceği ayrı konu... Selçuk Türkoğlu’nun yanına aldığı birkaç yandaş isimle hırslarını hizipçilik noktasına getirmesi geçmişteki başarılı çalışmalara gölge düşürüyor…

Parti içinde konuşulan Türkoğlu, en fazla 4. sırada kendine yer bulacağı… Bursa’da da İP’in bu kadar vekil çıkarma olasılığı kırmızı kar yağması gibi bir vaziyet olduğuna göre, Türkoğlu artık 15 Mayıs sabahı uyandığında ne ile iştigal olacağını düşünsün…