Geri

Bu iki haberden ne ders çıkarırız acaba

00:12:44 | 2023-04-15
AHMET KUNDAKÇI
AHMET KUNDAKÇI     

Ajanslarımıza düşen iki haber vardı geçtiğimiz günlerde… Siyasetin pik yaptığı bir dönemdeyiz gözümüz hep siyaset haberlerinde ama insanlıkla ilgili haberleri de gözden kaçırmamak lazım…

Mesela İHA’dan geçen bir haber...

“Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki Berber Süleyman Hasırcı tarafından sahiplenilen 2 sokak köpeğinden biri zehirlenme sonucu telef oldu. Büyük bir acı yaşayan adam, köpeğini zehirleyenlere 'Ne istediniz benden' yazılı sitem dolu afişle tepki gösterdi.”

Bu hayvan düşmanlığını anlamak mümkün değil… Hakikaten ne istediniz bu köpekten!.. Sahibinin dediğine göre tamamen koruma altında, çevreye aldırmayan, hatta çocuklarla oynayan bir canlı…

Nasıl bir zihniyetsiniz siz… Tamam sevmeyin… aman sevin. Önlerinden pasta börek eksik etmeyin diyen yok ama elleşmeyin bari… zarar vermeyin… Şimdi bu hayvanı zehirleyen insan denilen şahsiyet bu fotoyu gördüğünde ne cevap veriyor acaba… ‘Ne istedin benden?’ diyen köpeğe ne cevap verecek…

Hayvan dostu bir insan olarak Panter Emelcilik yapmıyorum ama Panter Emel’in bu tür haberleri görünce bu hayvan düşmanlarına az bile yaptığını düşünüyorum.

Mesela bir başka İHA haberi...

“Yüzde yüz engelli olan 25 yaşındaki kızı Sümeyye için devletten aldığı evde bakım ücretinin bir kişinin şikayeti üzerine kesildiğini aktaran çaresiz anne Zeynep Yörük, şikayet edilen tüm konuları belgeleriyle ispat etmesine rağmen 4 aydır evde bakım ücreti alamadığını ve kızına bakmakta artık zorlandığından bahsetti. Aylardır 25 yaşındaki kızını sırtında taşıyarak, Saruhanlı’dan Manisa’ya, Manisa’dan Saruhanlı’ya mekik dokuduğunu söyleyen Yörük, artık birilerinin sesini duymasını istedi.”

Atalarımız ‘komşu komşunun külüne muhtaç’ demiş… Komşu komşunun kuyusunu kazsın değil…

Bu atasözünü neresinden anladığı belli kişi bu ana-kızın neyini şikayet ediyor? Doktor, hakim, psikolog olmaya gerek yok... Şu fotoğrafı gören 3 yaşındaki oğlumun bile içi sızlar, ‘nenne hasta hasta’ diye gözleri yaşarır… Ama bu komşunun gözünü ne bürüdüyse merhamet pınarları kurumuş belli…

Milletimizin her zaman feraseti diyoruz, necipliği diyoruz, yüksekliği diyoruz… Bunlar da bir eksiklik yok ama… Depremde, savaşta gösterdiğimiz birlikteliği neden normal zamanda komşumuza, sokaktaki vatandaşa, hayvanlara göstermiyoruz…

Burada bir sıkıntı var… Tabi ki kulağıma ‘eğitim… eğitim… eğitim…’ diye bir sesler geldiğini duyar gibi oluyorum…

Sevgili öğretmenlerim, sevgili anne babalar… Bu ters giden durumu çözecek kişilerin sizler olduğu oy çokluğuyla belli oldu… Hadi o zaman iyilikle bezenmiş sazınız, güller dizilmiş davulunuzla barış, insanlık, iyilik, vatandaşlık türkülerini bu taze beyinlere nakşedelim… Çok şey istediğimi sanmıyorum, sadece en önemli görevinizin bu olduğunu hatırlatmak istiyorum…

 

 


ETİKET :