Geri

Ortadoğu’da savaş çanları

00:02:37 | 2024-01-14
DAMLA DİLMEÇ
DAMLA DİLMEÇ       Damladilmec18@gmail.com

Burası öyle bir coğrafya ki savaş hiçbir zaman eksik olmadı.

Burada olan savaşlar hiçbir zaman iki ülke arasında gerçekleşmedi.

Mutlaka bir dış güç bu coğrafyadaki savaşın içerisinde bulundu.

Hatta savaşmak için gerekli bir ülke yoksa da ülkenin içerisinden bir güç oluşturularak iç savaş çıkartıldı.

Ortadoğu her zaman birilerinin hedefinde… 

Tam Suriye’de her şey normale dönüyor derken 7 Ekim’de İsrail-Filistin savaşı boy göstermeye başladı.

Yüzbinlerce yıldır süregelen düşmanlıkta yine silahlar konuşmaya başladı.

Eski Ahit’e kadar dayanan bu iki kavmin savaşı, mitlere konu olmuştur. Davud ve Golyot’un hikayesi en bilinen efsanelerinden biridir.

Yahudiler yüzyıllar boyunca oradan oraya göç ederek yaşamış bir toplum. Gittikleri çoğu coğrafyada ya köle olarak çalıştırılmış ya da ırkçılık ve işkenceye maruz kalmışlar. Hiçbir zaman gerçek bir düzen kuramamışlar.

Her zaman göç etmek zorunda kalmışlar.

Bu göçlerin birçok sebebi var kimisi 1492 yılında İspanya’da olduğu gibi kovuldukları için kimisi de Almanya’da işkence edilerek hayatları tehdit altında olduğu için göç etmek zorunda kalmışlar.

1900’lere kadar hep bir vatan özlemi çekmişler

Birinci dünya savaşıyla birlikte Dünya haritası yeniden çizildi.

Haritada olmayan yeni devletler ortaya çıktı.

Bazı devletler büyüdü bazıları toprak kaybetti. Osmanlının idaresinden çıkan bu topraklara yavaş yavaş Yahudiler yerleşmeye, göç etmeye başladı. Filistin ya da diğer bir deyişle Kenan topraklarında Yahudi nüfusu günden güne artmaya başladı.

Yerleştikleri bölgelerde ticaret yaparak geçinen Yahudiler kazandıkları kazançlarla toprak almaya başladılar.

Tabi bu o kadar kolay olmadı. Bir sürü olay yaşandı. Bu dönemlerde İngilizlerin hegemonyası altında bulunan  topraklar İkinci dünya savaşının sonunda parçalandı ve İngiliz hegemonyasından boyunduruğu altından çıktı.

İngilizlerin çekilmesiyle 15 Mayıs 1948’de resmi olarak İsrail devleti kuruluyor. Yeni kurulan bu devleti, ilk tanıyan millet ise ABD oluyor. Ardından SSCB geliyor. Yani pastanın büyük kısmını yiyen ülkeler tarafından hızlıca kabul gördü.

 Yahudiler azınlık olmaktan çıkmaya başlayınca Filistin’le olan anlaşmazlıklar daha da büyük boyutlara taşınmaya başladı.

1967 yılında İsrail devleti, komşusu olan Arap devletlere karşı başlattığı ismini savaşın 6 gün sürmesinden alan 6 gün savaşları, Filistinlilerin esaretinin ve Gazze’nin açık bir cezaevine dönüşmesinin de başlangıcıdır. Mısır, Ürdün ve Suriye başta olmak üzere pek çok Arap ülkenin de maddi manevi destek olmasına rağmen bu savaş İsrail’in lehine sonuçlandı... Bu savaşla birlikte İsrail devleti bölgede varlığını kanıtlamış oldu.

 Binlerce yıldır onlara yapılan zulümleri, masum sivil halka yapmaya başladılar. Halbuki ırkçılığın dışlanmanın ne kadar can acıtıcı bir şey olduğu, onlardan daha iyi bilen bir millet yok neredeyse ama yaşadıklarını unutmuşlar. Esaret ve ırkçılık devam ederken, 7 ekimde ipler iyice koptu. Hamas denilen silahlı askeri birliğin İsrail’e girmesiyle kanlı savaş başladı.

Faşist Netanyahu bunu bahane ederek savaş ahlakını hiçe sayarak katliamlara başladı. Yaptığı vahşetle Nazileri aratmadı. Kendini ve yanındakileri savaşta olduğuna ikna etmeye çalışıyor fakat bu bir savaş değil bu bir soykırım. Kadınlar, çocuklar, masum binlerce sivil katledildi. Hastane, okul, yerleşim yeri ayırt edilmeden bölgeyi komple yok etmek ister gibi gelişine bombalar atıldı.

DÜNYANIN KARANLIK BİR YÜZÜ

21. yy.’da uzayda ki yaşam, Yapay zekâ, dünyanın gelişiminden bahsederken yine dünya karanlık çağa girdi.

Tüm dünyanın gözü önünde yeniden bir soykırım işleniyor. Kimse neden müdahale etmiyor?

Çünkü birileri böyle olsun istedi.  O birileri her ne kadar barıştan, insanlıktan bahsetselerde insanların ölmesi için ellerinden geleni yapmaktalar. Soykırıma destek olmak bir yana soykırıma sebep olanda ABD’nin ta kendisi.

Savaş yalnızca Filistin topraklarında değil artık, Yemen de nasibini aldı. Hiçbir kural yok! gücü gücü yetenle boğuşuyor. Gazze de yalnızca insanlar değil insanlıkta öldü.

Tüm dünyanın tek yaptığı sözlü eylem… 

Her şeyin geçtiği gibi bu da bir gün tarih olacak o zamanda yas içinde bugünleri anarız, İsrail’i kınarız. 

Gerçekten bunun işe yarayacağını düşünen var mı? 

İnsanlar öldükten sonra birilerinin anılması, birilerinin kınanması inanın benim hiç umurumda değil…

Dünyada hep var olan antisemitizm artık içinden çıkılmaz bir duruma dönüşüyor. Bu savaş bu kadarla kalmayacak!


ETİKET :   haberbursaliderliderbursagündemsondakika