Geri

Yeşil kentin içinde çadır kent

00:48:27 | 2023-09-10
DAMLA DİLMEÇ
DAMLA DİLMEÇ       Damladilmec18@gmail.com

Yolunuz hiç Küçükbalıklı diğer bir deyişle Eski Gemlik yoluna düştü mü? O yolun kenarında yer alan Sütaş fabrikasının karşısında geniş bir arazi göze çarpıyor. Burada bir çadır kent inşa edilmiş, 20-25 tane çadır kurulmuş belki daha fazla… Yaşlı, genç bir sürü insan burada yaşıyor. Kimisi Türkmen kimisi Arap kökenli… Etrafları çer çöp içinde hayata karşı bir mücadele veriyorlar. Çoğu geçimlerini arabacılık yaparak sağlıyor. Bunun yanı sıra şoför olarak resmî kurumlarda çalışan insanlarda var ama bu tarz işlerde çalışanların sayısı bir elin beş parmağını geçmez. Erkekler işe gönderildikten sonra çocuklar ve kadınlar caddede mendil satıyor ya da dileniyorlar. Caddeden geçerken, yalın ayak dilenen çocukları mutlaka görürsünüz. Yaz olsun kış olsun üstleri paramparça, ayaklarında ayakkabı yok. İnsanın insanlığını sorgulamasına sebep olan bu görüntüye maalesef alışıyoruz. ‘Onlar her yerde var’ diyerek o an vicdanımızı rahatlatıyoruz. Onlara karşı oluşmuş bir önyargımız var. Muhatap olarak bile almıyoruz. Burada nasıl yaşıyorsunuz? sizi bu hale ne getirdi? Bu soruların cevapları bizim o kadar umurumuzda değil ki… Neden mi?  öğrenirsek bir şey yapmak zorunda kalırız diye korkuyoruz. Böyle olunca vicdanımız rahat çünkü kendi yazdığımız senaryoya göre onları hayal ediyoruz. Biz bir olmayı, insan olmayı unutmuşuz. İçeride bizim kafamızda kurduğumuz tek bir senaryodan çok daha fazlası var. Her insanın bir hikayesi bir yaşanmışlığı var.

 O çadır kentte yaşayan biriyle tanıştım. Genç çok güzel bir kız, ismi bende kalsın. Daha 15 yaşında, küçücük çocuğu var. Kendisi çocuk birde çocuğu var. İnsanın inanası gelmiyor. Hikayesinden bahsetti biraz Sevmiş birini güvenmiş daha sonra hamile kalmış adam çocuğu kabul etmemiş ‘ne malum benden olduğu’ diyerek bırakıp gitmiş. Şüphe etmiş olabilir mi? belki ama bu şüphe değil. Hiç mi ya benim çocuğumsa demez insan… Bu ihtimalin olmasını istemiyor çünkü çocuk sorumluluk demek. O genç kız şimdi kendi ailesinin yanında tabi bu sevginin tek bedeli o çocuk değil ailesinin ona karşı tutumu, çevredekilerin iğrenç lafları herkes tek bir kişinin üstüne geliyor. Onun ne hissettiğini ne düşündüğünü önemseyen hiç kimse yok. Kalabalık içinde yapayalnız kalmış gencecik bir kız ‘derisi o kadar kalınlaşmış ki’ zaten başka türlü hayata tutunamazdı.

 Çadır kent de bol bol kavga da bulunuyor. Farklı kültürler zor şartlarda ufak bir alana sıkıştırılırsa. Yaşanan arbede kaçınılmaz olur. Bu kavga daha çok kadınlar arasında yaşanıyor. Belki de komşu tartışması diyebiliriz. Burada yaşayanların birçoğu akraba birlikte göç ediyorlar beraber çalışıyorlar. Tabi yalnızca bu arazide yaşamları ikamet ettirmekle her şey yolunda gitmiyor. Çevredeki iş yerleri bu durumdan pek de hoşnut değil kendilerince haklı yönleri de var küçücük çocukların caddede başıboş dolaşması oldukça tehlikeli sonuçlara sebep olabiliyor. Bunun yanı sıra yukarıda da dediğim gibi insana insanlığını sorgulatan bu görüntü herkesin görmek istediği bir şey değil. Çözüm olarak yetkili kişilere şikâyet ediyorlar. Tabi yetkililer geliyor. Arazidekiler çadırları kaldırıyor. Kimisi başka bölgelere göç ediyor kimisi yetkililer gidince geri çadırlarını kuruyor. Sistem böyle işliyor. Hayata meydan okuyorlar. Kuralları takacak kadar lüks değil hayatları… Kim ister yolun kenarında çöplüğün içinde yaşamak… Hangi baba çocuğunun çıplak ayakla, üstünde doğru düzgün kıyafeti olmadan başkasına el açmasını…  Hiç kimse böyle bir yaşam arzu etmez. Evet belki onların da kolayına geliyor bu şekilde yaşamak, belki yeteri kadar mücadele etmiyorlar. Ama bu yalnızca onların suçu değil eğitimsizlik ve liyakatsizlik bugün olduğumuz noktaya gelmemizin en büyük sebebi! Yalnızca bu arazi değil Sütaş fabrikasının arkasını dolaştığınızda da aynı görüntüleri görebilirsiniz… Boş buldukları arazilere yerleşiyor insanlar. Peki bu durum nasıl çözülür? insanlara istihdam ve eğitim imkânı sağlanırsa belki de bu sorunun çözümü için bir başlangıç olur kim bilir. Umarım Hayat herkes için adil bir yer haline gelir.

Saygılarımla….

 


ETİKET :