Geri

Hayata ve Bursa’ya dair!

00:09:41 | 2023-01-14
ŞEYDA GÜMÜŞ
ŞEYDA GÜMÜŞ     

Merhaba değerli okuyucular!

Değerlisiniz, her biriniz bir değersiniz.

Geçen hafta yazdığım tanışma yazımda, zenginliklerimizden söz etmiştim. Kültür zenginiyiz, doğa zenginiyiz, sanat zenginiyiz, insan zenginiyiz demiştim.

Değer, zenginlik, kıymet ne yazık ki artık hep maddesel karşılıklar olarak kullanılıyor.

Çünkü maneviyatta ciddi erozyon yaşıyoruz. 

Sadece sözümüzde, özümüzde, davranışımızda, iletişimimizde değil, yaşadığımız şehrin yapısal değişiminde de görüyoruz aynı erozyonu...

Artık gündemden çok uzak, güzel şehrimizin tedavi edilemeyen yarası Doğanbey TOKİ konutları mesela… Semtin eski halini bilenler, güzel müstakil evleri, güzel Bursa sokaklarını hatırlayacaklardır. Şu haliyse; şehrin tam kalbinde Bursa silüetine ihanet eden kocaman yapılar.

Çok konuşuldu. Çok tartışıldı. Çözülemeyeceği anlaşıldı.

O zaman neden bahsediyorsun diyenler vardır, elbette.

Bahsediyorum çünkü bugün yazmaya karar verdiğim konu çağrışım yaptı. 

Çok geç olmakla birlikte üç ay önce fark ettiğim Bursa’mızın merkezindeki farklılığı anlatmaya karar vermiştim, bugünkü yazımda

Heykeldeki yılların Servet Gişesininkahveci dükkânı olduğunu gördüğümde yaşadığım şaşkınlığımı ve burukluğumu anlatacaktım sizlere

Yıllarca Bursalıların yılbaşı öncesi uzun kuyruklar oluşturduğu, şans ve umut dağıtılan, buluşma yeri tarif edilirken;bugünkü tanımıyla konum olarak verilen Servet Gişesi kahve dükkânı olmuş. 

Artık çok rağbet görmeyen piyango bileti almak için ziyaret ettiğimiz Servet Gişesi, sadece ticari bir yapı değilmiş meğer benim için. Kahveyi çok sevmeme rağmen bu değişim hiç hoşuma gitmedi. Sanki kahveci dükkânı değil de Servet Gişesi olarak kalsa, şehrimizde bişeyler değişmeyecekmiş gibi hüzünlendirdi beni.

Bu duygularımı sizinle paylaşmak için kalemimi elime aldığımda, diğer değişimleri düşündüm. Önce Doğanbey TOKİ konutlarının olduğu yerde daha önce yaşayan akrabalarımın evleri, onları ziyarete giderken geçtiğim sokakları hatırladım. Hemen ardından yıkılan lisem aklıma geldi. Ortaokul ve liseyi okuduğum. Çelebi Mehmet Lisesi ki muhtemelen önümüzdeki hafta da bu konuya değineceğim.

Şehrimizdeki bu yapısal değişimler; beni üzen, bana değerlerimize sahip çıkma konusunda yetersiz kaldığımızı düşündürten değişimler.

Ama her şey bu kadar olumsuz değil. Güzel Bursa’mızda mutlu eden, şehre değer katan yapısal değişimler de yok değil.

Hanlar Bölgesi çalışması bunun en net örneği…

Gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu düşündüğüm yıkımlarla, şehrimizin tarihi silüeti muhteşem şekilde ortaya çıktı. Çalışmalar devam ediyor. Bazı eleştirel noktalar da var ama o konularda da en doğru kararların verileceğine inanıyorum. 

Hanlar Bölgesinin çalışması bitince; Servet Gişesi değişimi ve bu değişimin bana tekrar hatırlattığı, Doğanbey TOKİ ve yıkılan Çelebi Mehmet Lisesindeki hüzün az da olsa hafifleyecek diye düşünüyorum.

Unutacak mıyım?

Tabii ki hayır!

Ama şehrime ve geleceğe olan inancımın devam etmesi için, tutunacağım bir umudum olacak.

Bu şehri seviyorum. Geleceğe inanıyorum.

Siz değerli okuyucuların da şehrimizi sevdiğinize, değerlerimize sahip çıkmak için elinizden geleni yaptığınıza inanmak istiyorum.

Çok değerli okuyucular, haftaya Cumartesi görüşmek üzere mutlu kalın!..


ETİKET :