Hayata ve Bursa’ya dair

En güzel aydayız. Ramazan Ayı..

Bedenler dinlenirken ruhların temizlendiği en güzel ay..

Orucu tutsak da, tutmasak da hepimiz içimizde Ramazan’ın huzurunu, mutluluğunu, bereketini yaşıyoruz.

Her ne kadar pek çok konuda olduğu gibi ramazanlarda da eskiye özlem duysak bile ruhen kendimizi daha iyi hissediyoruz bu ayda..

Eskiye özlem duymak yaş ile ilgili değil. Çocukluğumun ramazanlarını özlüyorum elbette ama o özlem daha çok ailelerimizin birlikteliği ve kaybettiğimiz sevdiklerimizin özlemiyle ilgili..

Burada bahsetmek istediğim özlem daha toplumu ilgilendiren, daha saygıya daha geleneğe duyulan bir özlem..

Net hatırlıyorum. Gençliğimde Ramazan ayında güzel Bursa’mda, açık lokanta çok zor bulunurdu. Açık olanlarında, çekilmiş perdelerinin ardında yemekler yenirdi.
 
Elbette kiii oruç ve inanç çok kişisel, sonuna kadar katılıyor ve destekliyorum. Rahatsızlığı ya da işi gereği tutamayan olduğu gibi inanmadığı ya da tercih etmediği için tutmayanlar da var. Tamamen kişisel bir konu ve hiç kimseyi ilgilendirmeyen net bir nokta..

Benim kabul etmekte zorlandığım; geçmişte tam da bu sebeplerle oruçsuz olanların oruç tutan diğer insanlara olan saygısının tamamen yok olması..
Bir yaşam kültürü erozyonu..
“Kusura bakma oruçlusun ama...” cümlesinin yitirilmiş olması..
Bu cümleyi kurduktan sonra her halükarda suyunu da, kahveni de içeceksin. Ama bu nezaket cümlesi oruç tutana olan saygının ardında yitirdiğimiz bir kültürü anlatıyor.

Durdurulamaz bir değişim..
Durdurmaya da çalışmıyoruz zaten..
Sadece ufacık bir nezaket cümlesi tüm taşları yerine oturtacak olan..

Çok fazla pesimist olmaya da gerek yok tabiiiii...
Hala Ramazan’a özel organizasyonlarımız değerlerimizi koruduğumuz pek çok Ramazan ritüelimiz var.

Bu Ramazan da en değerli olan da Afet bölgesinde kurulan kocaman iftar ve sahur sofraları..
Yüreğinize kocaman umutlar yerleştiren, gönüllü olarak bölgede bulunup gün boyu yemek hazırlayan pişiren sofralar hazırlayan can insanlarımız.

Gönülle, gönüllülükle yapılan her şey sonsuz minneti hak ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda pek çok STK’nın yaptığı destek çalışmalarını tek tek anlattım sizlere..

Bu hafta da Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac ile çekimini yaptığımız özel programdan öğrendiğim anlamlı çalışmaları aktarmak istiyorum.

Felaketin yaşandığı andan itibaren yediden yetmişe tüm halkımız, devletimiz, gönüllü kuruluşlarımız ve şirketlerimiz yardım seferberliğine başladı, başladık. Çok şükür..

Uludağ Elektrik de ilk günden teyakkuza geçen şirketlerin başında geliyor.
Arama kurtarma çalışmalarına hem kadroları hem teknik ekipmanları ile tam destek veren Uludağ Elektrik; gıda, ısınma cihazları, su, giyim, hijyen paketlerinin yüklü olduğu tırlarla da yardımlarının sürekliliğini sağlamış.

Bu çalışmalar sürerken 8 Mart dünya kadınlar gününü es geçmeden afetzede kadınlarımızın yanlarında olduklarını hissettirmek için özel hazırladıkları hediyeler ve Bursa’da ki kadın basın mensuplarıyla Hatay’a özel ziyarette bulunmuşlar.
Hatay merkezli yapılan yardım çalışmalarının içerisinde çadır ve konteyner yardımlarını belirtmek isterim.

Yaptığımız programda aldığım bilgilerden beni en çok sevindiren ve umutlandıran eğitim konusu oldu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi  ile ortak zeminde yürüttükleri normalleşme sürecinde yapılan en anlamlı proje eğitime yönelik olan projeler.
İlk etapta çocuklar için hayata geçirilen,
anaokulu,kreş, eğitim konteynerleri var.
 
Daha da kıymetli olan; gençlere verdikleri eğitimler ve sertifikalarla donanımlı bir çalışan haline getiren “Meslek Atölyeleri”

Uludağ Elektrik sadece kendi sektöründe değil, tekstil, otomotiv gibi sektörlerde de meslek sahibi yaptıkları afetzedelerimizi aynı bilinçle tekrar hayata dönmesi gereken bu şehirlerimizdeki sanayi ve ticaret alanlarında da iş sahibi haline getiriyor.
Normalleşme sürecinde yapılması gereken yegane işi yaptıkları için kendilerine ve emeği geçen herkese sonsuz saygı ve şükranlarımı sunmak istiyorum.

Aldığım en değerli bilgilerden biri de bu çalışmaların süreklilik göstereceği haberi oldu. Gönlünüze, emeğinize sağlık..

Çok değerli okuyucular,

Acımızın böyle güzel haberlerle bir nebze de olsa hafifleyeceği, birlik beraberlik içinde bu zor günleri atlatmak için, elimizden gelen her şeyi yapabildiğimiz bir Ramazan ayı geçirmeyi diliyorum.

Ramazan ayımız mübarek olsun.