Avrupa’nın özgür medyası! Yargı dağıtmaya devam ediyor…
Seçimin yankıları yerelde, ulusalda, uluslararası ölçekte artarak devam ediyor.
Üstüne, açıklanan kabinedeki değişim de etkisini kısa sürede gösterdi. Hele Mehmet Şimşek ve Hakan Fidan üzerinde konuşulan baş aktörler...
Ülke içinde sonuçtan memnun olmayan Millet İttifakı seçmenleri dikkat ederse seçim süreci boyunca ittifaka destek veren Avrupa v ABD medyasının da yenilgiyi kabullenişi zor olacak gibi görünüyor.
Liderleri istediği kadar tebrik mesajları yayınlayıp, tebrik telefonları açsın, medyaları gerçek yüzlerini ortaya döküyor zaten.
Size bu noktada bazı ülkelerdeki medyanın bakışını göstermek istiyorum.
İstiyorum ki kendi çıkarları söz konusu olduğunda, özgürlük alanlarının nasıl kısıtlandığını yine Avrupa’dan daha net görebilelim diye:
Macaristan Népszava Gazetesi; seçimin sahte bir demokraside düzenlenen gösteriden ibaret olduğu yorumunda bulunuyor:
“Özgür basının ortadan kaldırılması ve bütün medyanın ele geçirilerek iktidarın hizmetkârına dönüştürülmesi, Avrupa’daki en büyük ekonomik çöküşün ve aşırı enflasyonun ulusal başarı olarak pazarlanabildiği mükemmel bir Potemkin demokrasisi yarattı. Erdoğan seçimi hileyle kazanmadı belki, ama bu sonucu getiren yalan üzerine kurulu propaganda ve kitlesel beyin yıkama oldu.”
Yunanistan İefimerida Gazetesi; Yunanistan azından kendisini neyin beklediğini biliyor
TV yapımcısı ve siyasi analist Yannis Koutsomitis, Iefimerida'da Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin Yunanistan için ne anlam ifade ettiğini analiz ediyor:
“Türkiye'de gerçekleşen seçimler ne özgür ne de adildi. ... Yine de Yunanistan ve genel olarak Batı, Erdoğan'la uzlaşmak zorunda. Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olduğu bir Türkiye'nin, hukukun üstünlüğü ve Batı ile ilişkileri yeniden tesis edip etmeyeceğini, ülke halkının daha iyi ve daha demokratik bir gelecek fırsatını kaçırıp kaçırmadığını asla bilemeyeceğiz. Ancak tarih 'eğer' ve 'keşke' gibi kelimelerle yazılmaz ve Yunanistan olarak günün sonunda hayli iyi tanıdığımız bir iblisle uğraşmak belki de daha iyidir.”
Danimarka Jylllands-Posten Gazetesi; Savunma ittifakının yalpalayan üyesi
Türkiye'nin NATO içinde üstlendiği rolden ötürü hayli kaygılı:
“Güçlenmiş bir Erdoğan daha da radikalleşebilir. İsveç'in, bir buçuk ay sonra yapılacak NATO zirvesinde NATO üyeliği için kendisinden olumlu bir yanıt alabileceği kesin değil. Erdoğan'ın, Batı ile Rusya arasında izlediği denge politikasından vazgeçmesi pek olası değil.
Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi: Hukukun üstünlüğü gözetilmeye devam edilmeli
“Erdoğan'dan kaçan Türk muhalifler gibi, İsveç'teki Kürt toplumu da artık endişe içinde. İsveç, şimdiye değin tutarlı bir şekilde hukukun üstünlüğüne riayet etmişti. Oturma izni olan, iltica hakkı verilen ve hatta İsveç vatandaşı olan hiç kimse iade edilmiyordu. Umalım da Ulf Kristersson liderliğindeki muhafazakâr hükümet, NATO pokerinde Türk despotunun talepleri kadar hukukun üstünlüğü ilkelerini de gözetmeye devam etsin.”
Gördüğünüz gibi hazmedilememiş bir seçimin ardından atılmış birkaç Avrupalı başlığı.
İkiyüzlülüğün olduğu kesin de
Yoksa ufak bir korkunun da ayak sesleri mi, gelmekte olan…
Kaynak: Eurotopics
ETİKET :