MEHMET ALİ ERBİL NEDEN SUSMUYOR?

Hastalıktı pandemiydi derken ekrana, törenlere ara vermişti ne güzel.

Sunduğu programlarda laçkalığıyla, konuklara ve programa eşlik eden ekibine söylediği bel altı cümleleri hatta vücut diliyle tanıyoruz Mehmet Ali Erbil’i.

Geçmişinde yaptığı sinema ve tiyatrolara ya da artık hatırlanmayan oyunculuğuna sözümüz yok ama yaşı ilerledikçe artan uçkur düşkünlüğüne diyecek lafımız var.

Kimse kusura bakmasın ama bu şımarıklık, kadına yapılan bu sözlü tacizlerin, ben Mehmet Ali Erbil’im ne yapsam olur, gider tavırları son derece çirkin ve yakışıksız.

Kendi çabanla, emeğinle, eğitiminle bir duruş ortaya koyuyorsun, bir mevkiye, bir konuma geliyorsun. Ve bunun için büyük emek harcıyor hatta yıllarını veriyorsun.
Bu arada belki bir eş, anne oluyorsun.

Sonra bir organizasyonda karşına bu şahıs çıkıyor, kameraların önünde, hiç utanmadan, sırıtarak ve gülerek bedenin üzerinden saçma sapan cümleler kuruyor.

Ne bir kadın olarak ne de bir kız çocuğu annesi olarak kabul edemiyorum.

Oradaki kalabalığın gülümsesini hatta gülüp geçmesini de, bunun sanki bu adamın hakkıymış ne dese olur, ne yapsa uyarmış gibi sıradanlaşmasını da asla anlamıyorum
Hayır efendim, kim olursan ol, bir kadının bedeni üzerinden, geçmişi üzerinden, kimliği kişiliği üzerinden bu cümleleri kuramaz bu terbiyesizliği yapamazsın.

Ya pa maz sın. Nokta

Bence RTÜK derhal Mehmet Erbil denen andropozlu, ağzı bozuk adamın ekranlara çıkmasını, çıkartılmasını engellemeli.

Engellemeli ki bu gibi terbiyesizliklere kalkışanlar, kalkışmaya niyet edenler, kadın üzerinden bu gibi rencide edici, küçük düşürücü açıklamalar yapmak isteyenler asla niyetlenmesin, bırakın yapmayı düşünemesinler bile.

Nedir kardeşim sizin kadınlardan istediğiniz.

Bir kendinize gelin.

Bu adamın gevrek gevrek, çirkin, son derece ayıp,küfür şeklinde sarf ettiği cümleler annenize, kardeşinize, eşinize yapılsın. Tepkinizi ancak o zaman mı göstereceksiniz?

Bugün Melike Öcalan’a yarın sokakta, evde, işte, okulda sana bana ablana, annene, kız arkadaşına, nişanlına eşine.

Ne zaman gülmeyecek, alkışlamayacak, onu sahneden indirecek, takibi bırakacak, davet etmeyecek, görev vermeyeceksiniz, işte o zaman ahlaklı olmaya, dilini daha hayırlı cümleler için kullanmaya başlayacak.

Sen ben gülüp geçtikçe, önemsemedikçe, o ve onun gibiler bunu yapmaya devam edecek.
Kimsenin kimseye bunu yapmaya, böyle davranmaya hakkı yok. Sırf ünlü diye böyle davranabileceğini zannedenlere artık bir dur demenin, maddi manevi bir ders vermenin zamanı çoktan geçti.
Alkışlamayın, gülmeyin, tepki verin.
Verin ki para, mal, mülk, seyirci, takipçi, destekçi kaybedince özür dilemekle kurtulamasın…