Değişim mi?
Değişim mi?
Neden?
Bir değişimdir tutturmuş gidiyorlar.
CHP'de kazan kaldıranlar kafayı Kılıçdaroğlu'na takmışlar.
"Bıraksın" diyorlar.
"Gitsin" diyorlar.
"Yenilenmeye karşı çıkmasın" diyor, nakarata devam ediyorlar.
Kılıçdaroğlu neden bıraksın?
Bırakınca yerine gelen kişi daha başarılı mı olacak?
Sanmıyorum.
Mesele ne Kılıçdaroğlu.
Ne yeni başkan.
Ne yeni vaatler.
Ne yeni umutlar.
Hiçbiri CHP'nin puanını yükseltmez. Bulunduğu yüzde yirmi beşlik bandı aşamaz.
Bunu kabul edin.
CHP değişmedikçe başarı gelmez.
İktidar olunmaz.
Liderleri değiştirerek hükümet olunmaz.
Artık anlayın bunu.
Bu gerçeği görün.
Partiyi çok sevmekle olmaz.
Parti liderini çok sevmekle olmaz.
Kişilerin değişmesiyle olmaz.
Kişilerin öne çıkmasıyla...
Çıkarılmasıyla CHP'nin oyu artmaz.
Hükümet olunmaz.
CHP'nin kendisi değişmeli.
Kendi bünyesi...
Kendi varoluşu...
Kendi değerleri...
Kendi görüş açısı...
Kendi fikriyatı değişmedikçe CHP'nin oyu çoğalmaz.
Kimse oy vermez.
Verenlerin sayısı artmaz.
Hele hele bu gidişle hiç oy alamaz.
Tabi İP, SP ve diğer "anlaşmalı" yüzdesiz partiler hariç.
Yüzde yirmi beşin bir iki puan altında veya üstünde oy ortalamasıyla böyle devam eder gider.
"Bu sene olmadı bir daha..."
"Şimdi olmadı öbür defaya!" hayali ile ancak bu kadar olur.
Olduğu gibi.
O nedenle Kılıçdaroğlu gitmiş İmamoğlu gelmiş.
Veya koltuğa hevesli başka partili gelmiş.
Gelsin.
Olmaz.
Çünkü CHP'de zihniyet değişmedikçe,
oy çoğalması olmaz.
Hükümet olunmaz.
Benden söylemesi.
Bazı eski veya kıdemli partililer devreye girse de "Değişen" olmaz.
Yok "Şu şurada kalmalı, yok bu şurada daha başarılı" gibi öneriler de sonuç getirmez.
Parti kaynamaya devam ediyor.
Edeceğe de benziyor.
Bir de "Vakti doldu, acele kurultay" tavsiyesi de iş yapmaz.
Dediğim gibi...
Kişilerin değişmesiyle değil, düşüncelerin değişmesiyle CHP oy toplar.
Yoksa aynı havayla olacağı oldu işte.
Muhalefette kalmaya devam.
Bu gerçeği kabullenin artık.
ETİKET :