Şimşek çakıyor
Hava puslu.
Yer yer yağmurlu.
Bulutlar her yeri kaplamış durumda.
Kimse önünü göremiyor.
İleriyi seçemiyor.
Karamsarlık hakim.
Yarın havaların nasıl olacağı kestirilemiyor.
Önünü görmek isteyenler şimşek çakınca çıkan aydınlık ile ileriye bakıyor.
Rahatlamak istiyor.
Aydınlık istiyor.
Güneşi istiyor.
Güzel günler istiyor.
Şimşek kendini gösterince ortalık durulur gibi oluyor.
Beklentiler hep şimşek ile puslu havaların gitmesi.
Belirsizliklerin bitmesi.
Gri bulutların gitmesi.
Karanlıkların aydınlığa kavuşması.
Şimşek ile birlikte kırılgan havaların sona ermesi bekleniyor.
Umutlar hep yaz güneşinin sıcaklığını yaşamakta.
*. *.
İsveç'te terör yandaşları yürümüşler.
İsveç polisi yol açmış.
NATO Genel sekreteri de Türkiye'de yıkama yağlama yapıyor.
"İsveç üstüne düşeni yaptı" diyor.
"Sıra siz de" diyor Erdoğan'a.
NATO toplantısında "Evet " deyin demeye getiriyor.
Aklınca aklımızla alay ediyor.
Erdoğan'a yalakalık yapıyor.
Yağcılık yapıyor.
Dalkavukluk yapıyor.
İki yüzlülük yapıyor.
Hadi, diyelim ki İsveç'in NATO'ya girmesine "Evet" dedik.
"Tamam" dedik.
Güvence verdik.
Onlara güven olur mu?
Güvenilir mi?
Bugün yürüyüşlerine izin verenler yarın " Türkiye ile anlaştık, yürüyemez siniz" der mi?
Demez.
Kalıbımı basarım demez.
Diyemez.
Cesaret edemez.
Ne derler biliyor musunuz?
"Burası demokratik bir ülke, insan hakları var, özgürlük var, kimseye zarar vermiyorlarsa yasalar çerçevesinde verilen haklarını kullanırlar" derler.
Bir şey yapabilir miyiz?
Hayır.
Şimdi İsveç'in NATO'ya girmesine "Evet" der misin?
Hadi geçmiş olsun.
ETİKET :