Tişörtlerin dili
Yabancı dil merakı bizi yabancılaştırıyor.
Kendi ürettiğimiz ürünlere bile yabancı dilden isimler koyuyoruz.
Yediklerimizden içtiklerimize...
Giydiklerimizden kullandıklarımıza dek bir çok ürüne yabancı isim koyuyoruz.
Çoğunlukla da İngilizce isimler.
Buna neden gerek duyuluyor?
Son yıllarda, giydiğimiz tişörtlerin önüne veya arkasına bir iki cümlelik baskılı yazılar yazılıyor.
Üreten fabrika espri olsun diye mi yapıyor acaba?
Bunun esprisi olmaz.
Çünkü çirkin anlamları olan yazılar da var o tişörtlerin üzerinde.
Gırgır olsun...
Hoş olsun...
İyi niyetle veya baskıyı yapan kişinin art niyeti ile...
Bazen boş ve anlamsız...
Bazen çirkin...
Bazen ahlaksız...
Bazen güzel...
Bazen seviyeli...
Bazen seviyesiz...
Hatta art niyetli yazılar yazılı oluyormuş.
Tek kelimelik veya iki üç cümlelik yazılar yazılıyor.
Anlamını bilmediğimiz baskı yazılı tişörtün rengini, biçimini beğenip alıp giyiyor insanlar.
Özellikle gençler.
Kızlar, erkekler, çocuklar.
"Öp beni" yazıyor genç kızın giydiği tişörtte!
Ya da bir bebeğin, çocuğun tişörtünde.
Veya "Bana bak" yazıyor.
Ben İngilizce bilmiyorum ama İngilizce bilen bir dostum, genç bir kızın giydiği tişörtün üzerindeki yazıyı görmüş, anlattı.
Tişörtte "Beni takip et" yazıyormuş!
Kızımız giydiği tişörtte ne yazdığını bilse onu alır giyer mi?
Yabancı dil hayranlığı başımıza iş açıyor.
Moda diye iş yerlerimize yabancı isim koyuyoruz.
Ürettiğimiz ayakkabıya, kışlık botlara, çoraplardan iç çamaşırlara dek kışlık, yazlık ne varsa giysilerimize hep yabancı isimler konuyor.
Bir de bisküvi, kraker, cips (ki bu da yabancı isim) şekerlemeler, çikolatalar derken hep garip, tuhaf, anlamsız, Türkçe olmayan yabancı isimler konuyor !
Buna anlam veremiyorum.
Neden yabancı isim yani?
Neden?
Türkçemizin suyu mu çıktı?
Neyini beğenmiyorsunuz?
Biliyor musunuz, dünyada ana dili Türkçe olan milyonlarca insan var.
Ve dünyada en kolay öğrenme dili Türkçe’dir.
Çünkü yazıldığı gibi okunur, okunduğu gibi yazılır, konuşulur.
O heveslenilen İngilizce böyle mi?
Vazgeçin artık bu saçmalıklardan da dilinize sahip çıkın.
Çünkü dilini kaybeden bir millet yok olmaya mahkumdur.
Dilini unutan bir millet zamanla her şeylerini unutur..
Yeryüzünden silinir, yok olur gider.
Bunun örnekleri o kadar çok ki...
Mesela; ben olsam o tişörtlerin üzerine farklı farklı atasözlerimizi, veciz sözlerimizi yazarım.
Nasıl olur ama?
ETİKET :