Bu nasıl ittifak?

Seçimlere şunun şurasında sayılı günler kaldı. Ama Millet İttifakı’nda taşlar bir türlü yerine oturmadı.

Meral Akşener sürekli ittifak anlayışı dışında açıklamalarda bulunuyor. Ne demiş atalarımız: “Yiğidi ye ama hakkını yeme.”

 Evet, biz de bu yaşımıza kadar hakkı haklıya teslim etmeye çalıştık.

Gerçi yiğidi de öldürmedik ya neyse. Millet İttifakı programına göre, eğer seçilmeleri durumunda ekonomi yönetimi Ali Babacan’da olacaktı. Hatta Ali Babacan uzun yıllar çalıştığı ekonomi bürokratlarını partisinde toplayarak ittifaka güç gösterisinde de bulundu. Hatta olası bir iktidar durumunda A takımı diye nitelendirebileceğimiz kurmaylarının ismini Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na iletti.

Tamam buraya kadar bir beis yok. Ama geçen günlerde İYİ Parti Lideri çıktı, tüm bu olanlara inat gibi “Biz iktidara gelirsek ekonomimizi partimizin Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz’a bırakacağız” dedi. Şimdi “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” demezler mi adama.

Hem ittifak protokolünde Ali Babacan ve ekibini kabul ediyorsun hem de arkadan pişmiş aşa su katıyorsun. Bu yapılan hareket ekonomide çift başlılığa neden olur. Şimdi sorsanız Meral Hanım’a “Bunu neden yaptınız?” deseniz hemen “Efendim Ali Babacan ekonomiden sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı ama biz arkadaşımızı bakan yapacağız” der. İşte bu kafa ülkede ekonomi falan yönetemez. Bakın şimdi zaten çok parçalı bir koalisyon; ittifak kurulmuş durumda. Genel prensiplerde bile anlaşmak zorken bir de icraat esnasında 2 baş mümkün değil.

Meral Akşener zaten her fırsatta ittifakı bozmanın yollarını arıyor. Şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu’na aba altından sopa gösteriyor. Şimdi de ‘En çok oy alan parti ittifak lideri olsun’ diyor. Valla ne diyeyim, daha dereyi görmeden paçaları sıvayan bir ittifak dereyi geçerken boğulur.

 DEVRİM İLE TOGG YAN YANA

 Üniversitemle, daha doğrusu mezun olduğum fakültem ile bir kez daha gurur duydum.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ve Anadolu Üniversitesi (AÜ) iş birliğiyle düzenlenen İç Anadolu Kariyer Fuarı'nda (İKAF) yan yana sergilenen Devrim ve Togg, katılımcılardan yoğun ilgi gördü.
Mezunu olduğum Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi bahçesinde görücüye çıkan yerli otomobiller ziyaretçiler tarafından incelendi. Devrim ve Togg ile fotoğraf çektirmek için yoğunluk oluşturan katılımcılar, Togg'un direksiyon koltuğuna oturarak otomobili yakından görme imkanı da buldu.

Fuara katılmak için yurdun çeşitli illerinden gelen öğrenciler Türkiye’nin iki gururu ile bir araya gelme imkanı buldular.

Türkiye’nin ilk milli otomobilinden TOGG’a giden bu muhteşem hikayeye gözleriyle tanık oldular.

Hem bu hikayeyi kamuoyuyla paylaşan üniversitem ile hem de yerli mühendislerimizin eserleriyle gurur duydum.