Geri

15 Mayıs sabahı

00:12:58 | 2023-04-07
ERDAL GÜVEN
ERDAL GÜVEN     

Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış.

Cumhurbaşkanı adaylarını tenzih edelim hadi, onlar ilk aşamayı aşıp aday adaylığından adaylığa yükseldiler.

Peki, milletvekili aday adaylarına ne demeli…

Dün Ankara’daydım. Meclis aday adaylarının istilasına uğramış. Zannedersiniz ki hepsi vekil.

 

Durun arkadaş daha vekil adayı bile değilsiniz. Vekil adayı adayısınız.

 

Önce bugün YSK’ya verilecek olan kesin aday listesine girmek zorundasınız. Ardından seçim süreci çalışacaksınız, seçmenin teveccühünü kazanacaksınız sonra vekil olmaya hak kazanacaksınız.

 

Gidip mazbatanızı alacaksınız. Bu bile yetmiyor. Gerçek anlamda vekil sayılabilmeniz için genel kurulun önünde yemin edeceksiniz.

 

Yemin metnini “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim...”

 

Tam ve hatasız okumayı başarırsanız vekil olacaksınız. Yani daha yolunuz uzun. Öyle vekil pozlarına bürünmeyin.

Arkadaş valla Ankara’da vekil adayı neredeyse normal nüfusu geçmiş durumda; herkes çok önemli insan...

 

ALGI OLGUYU GEÇERSE

 

İnsanların birbirlerini ikna etme çabaları neredeyse ilk insanlık dönemine kadar gider. İletişim, ikna sürecinin temelini oluştururken, iletişim süreçlerinde de en sık kullanılan olgulardandır “ikna”…

 

Sürekli ikna etmeye çalışırız, arkadaşımızı, eşimizi, çocuklarımızı… Ve politikacıysak seçmen kitlelerimizi.

 

Yerleşik kanaatleri değiştirmek bir savaş kazanmak kadar zordur siyasette. Süreç ister, emek ister, tabiri yerindeyse kan, ter, gözyaşı ister. Siyasi tercihlerinde toplumsal bir aidiyet üzerinden hareket eden seçmenin kanaat ve algıları akşamdan sabaha değişmez.

O yüzden Türk siyasetinde liderler, yeni denizlere açılmak yerine kemik kitlelerini konsolide etmeyi tercih eder.

 

Parti yönetimlerinde yaşanan değişiklikler sonrası sözde açılımlara yönelinse de, uzun iletişim, ikna ve algı süreçlerini göze alamayan liderler huzuru çekirdek kitlelerinde bulur, onlara yönelir ve onlar için siyaset üretmeye devam eder.

Unutulmamalıdır ki 'algı' yönetilebilen bir olgudur.

 

“Siyasal iletişimde temelde bir ikna ve algı yönetimi sürecidir”

 

Psikolojik operasyon tanımı, günlük yaşamda yumuşatılarak halkla ilişkiler, kamu diplomasisi ve hatta pazarlama faaliyetleri gibi farklı isimler altında uygulanır olmuştur. Günümüzde algı yönetimi siyasette de sıklıkla kullanılmaya çalışılmaktadır.

 

Özetle söylemem gerekirse; algı yönetimi, hele ki siyasal algı yönetimi bir süreç, uzun bir süreçtir. Bugüne kadar ortaya koyduklarınız ve içeriğiniz, siyasal reklam dilinizle, algı yönetiminizle ne kadar örtüşürse o kadar doğru çıktılar alırsınız.


ETİKET :  


Tüm ERDAL GÜVEN Yazıları

Siyasetler üstü…

Yeniden milli mücadele…

Kuvâ-yi Milliye ruhu yeniden

Milli irade tecelli oldu

Son tango

Güneş Motel gururla sunar

Özdağ nereye koşuyor?

CHP’li olmanın dayanılmaz hafifliği

İmamoğlu top çeviriyor

Referandum yalanı

Yaparsa reis yapar…

Tek suçlu seçmen!

Bakanlar için yemin formülü

Ülkücü hareket engellenemez

Şehit anneleri

İnce ince kumpas

Üst akıl belli oldu

Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı

Taş atanın suçu yok mu?

Provokatörler sahnede!

Ekonomiyi kim yönetecek?

Bu nasıl ittifak?

Türkçülük üzerine…

Depremi unutmayalım…

Çakarlı araç terörü

Mahalle baskısı

Biri bizi gözetliyor…

Yerli malı Türk’ün malı

Seçim anketleri el yakıyor

Bu nasıl bir trafik!

“Ben Aleviyim” demek

Ben Aleviyim ne demek?

Araba sevdası

Seçimlere meraklı Japon

64 milyon seçmen oy kullanacak

Adı Mahsune

EKMEDEN BİÇME MUHARREM İNCE

Milli silah sanayi şahlanışı

Adaylar değil listeler yarışacak

Racon kesmek

15 Mayıs sabahı

ABD Başkanı Donald Trump’ın uçkur davası

Sınıf başkanı seçmiyoruz

Cumhurbaşkanı adayı IBAN paylaşırsa…

Ah CHP… Vah CHP…

Kıbrıs Türk’ün ana vatanıdır

Büyük Britanya’da neler oluyor?

Netenyahu neden ‘pes’ dedi?

İsrail’de ne oluyor?

Dezenformasyon

Meral Hanım ne yapacak?

Hoş geldin ya Ramazan!

Cem Uzan tarih mi oldu?

Asker sahaya inmedi!

Bor bor olalı böyle tesis görmedi

Şiddete hayır…

Deprem bölgesinde bakan olmak…

Deprem yaraları sarılırken

Yıllanmış yasaklar

Gazetecilik zor zanaat vesselam

Kentsel dönüşüm şart

Deprem yaralarını sarmaya çalışırken…

Aday adayı adayları

KİM KİMİ ADAY GÖSTERİYOR?

ADAYI BEKLERKEN…

KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI ÇIKMAK CİNAYETTİR

Seçim tarihinde değişiklik yok

PÜRÜZ ÇÖZME TOPLANTISI

KIZILAY SATTI AHBAP ALDI

Murat Kurum aralıksız deprem bölgesinde

Türk siyasetinde üslup problemi

Fenomenden gazeteci olmaz

Hepimiz yer bilimciyiz…

Deprem sonrası

Eşref Bitlis'in ardından

Depremde gazetecilik...

Atatürk ve bozkurt

Biri bizi gözetliyor!

Neredesin, nerede?

Provokatörler sahnede

Devlet Millet el ele

Milli Birlik Zamanı

Asrın felaketi

Geçmiş Olsun Türkiye!

Kısa tanıtım (teaser)

Psikolojik harp

Hani nerede aday?

YENİDEN MERHABA