Hepimiz yer bilimciyiz…

Son yaşanan depremden sonra toplumca yeniden jeoloji mühendisi olduk. Öncü deprem, artçı deprem, tetikleme, stres boşalımı, fay hattı... Bir cümle teknik konu hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduk.

Televizyon yorumcuları işi gücü bıraktı, depremci oldu. Zaten medyatik deprem uzmanlarımız belli. Onlar zaten her dakika kanallarda işi anlatmaya çalışıyor. Bizim millet de hop onlardan duyduklarını yalan yanlış yorumlayarak birbirine aktarıyor.

Yok efendim, dün yaşanan Hatay depremi aslında artçı bir sarsıntı değilmiş de yeni yaşanacak depremlerin öncüsüymüş, falan filan... Türk toplumunda kadınların doğum hikayeleri, erkeklerin de askerlik anıları bitmez. Şimdi buna bir de deprem konusu eklendi.

Bildiğim kadarıyla değil, sorup soruşturdum ve doğru kaynağa dayandırarak elde ettiğim bilgilere göre deprem saatini bilmek mümkün değil.

Bizim vatandaş istiyor ki, birisi kalksın “ey ahali yarın saat 10.00 ile 11.00 arasında şuralarda deprem olacak; siz de ona göre önlem alın.” Yok öyle yağma Hasan’ın böreği.

Bizim için çok uzun sayılabilecek zaman dilimleri jeolojik hareketler için çok kısa bir süre.

Yer bilimciler fay hareketlerini, bölgede biriken enerjileri takip ederek bir beklenti açıklayabilirler. Yoksa bu beklentinin kesin saatini veremezler.

Siz siz olun depreme hazırlıklı olun. Yarın deprem olacakmış gibi duyarlı hareket edin, önleminizi alın ama hiç deprem olmayacakmış gibi de günlük işlerinize devam edin. Deprem takıntısı yaşamayın, Türkiye bir deprem ülkesi, depremle yaşamayı öğrenmek gerek.

DEVLET BAHÇELİ DEPREM BÖLGESİNDE…

Anlamıyorum, niçin bir deprem olduğunda siyasiler kendilerini deprem bölgesine gitmek zorundaymış gibi hissediyorlar. Veya biz niye siyasileri orada görmek istiyoruz.

Deprem sonrası depremzedelerin en çok desteğe ihtiyaç duyduğu anlar. Kuru kalabalığa gerek yok. Bırakın işin uzmanı yardım kuruluşları gidip görevini yapsınlar.

Tamam hangi partiye mensup olursa olsun, bölge milletvekilleri gitsinler. İlgili bakanlar gidip orada kamp kursunlar. İcranın başı Cumhurbaşkanı da oralarda gerekli incelemeleri yapsın yeter. Siyasi parti liderlerinin ilk günlerde deprem bölgesinde ne işi var. Arama kurtarma bilgisi olan varsa buyursun gelsin ama siyasi rant elde edecek diye de kuru kalabalık yapıp çalışmalara engel olmasın.

Şimdi bu nezaketi gösterip ilk günlerde bölgeye gitmeyen, çalışmaları Ankara’da takip eden Devlet Bahçeli’yi eleştiriyoruz.

Vay efendim Devlet Bey deprem bölgesine gitmemiş. Ya arkadaş koskoca parti genel başkanının deprem anında bölgede ne işi var. Bir kere genel başkan oraya yalnız gidemez.

Yardımcıları, il başkanları, ilçe başkanları, belde başkanları, mahalle sorumluları, partililer, koruma ekibi; onlarca, hatta yüzlerce kişi deprem bölgesinde…

Neymiş siyasi parti lideri incelemelerde bulunuyormuş.

Gönderirsin bölge milletvekilini o seni bilgilendirir, daha sonra da arama kurtarma, enkaz kaldırma çalışmaları yoğunluğunu kaybedince gider vatandaşla kucaklaşırsın. Devlet Bey bence doğrusunu yapmasına rağmen, toplumun bazı kesimlerinden yoğun eleştiri alıyor.

İşte, bakın hafta başı 2 gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile beraber bölgede incelemelerde bulundu. Vatandaşla kucaklaştı, onların derdini dinledi.

Bence siyasi nezaket bunu gerektirir. Devlet Bey kendine yakışanı yaptı. Diğer parti liderleri gibi yüzlerce kişiyle şov yapmak yerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la beraber dar bir kadro ile bölgeye gitti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin meclis grup toplantılarını aksatmadan devam ediyor. Dünkü grup toplantısında İstanbul'daki yapılaşmaya dikkat çeken Bahçeli, "Yapı stokunun yüzde 70'inin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında bir an önce harekete geçilmelidir. Muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur. Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü kaldırırız. Bedeli ne olursa olsun Türkiye'mize sahip çıkarız" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından önemli satır başları şu şekilde: "Milli felaketlerde ortak aidiyet paydasında uzlaşamayanlar, insani değerlere yabancılaşan mihraklardır. Türkiye devasa bir musibetin tesirindedir. Türkiye'miz doğal afetlerin risklerine her zaman açıktır. Deprem bilimciler tarafından Kahramanmaraş depremi, dünya üzerinde karada meydana gelen en büyük depremlerden birisi olarak tanımlanmıştır.

MHP lideri Bahçeli, "Görevimiz acıları paylaşarak azaltmak, ihtiyaç sahibi vatandaşımızın elinden tutmaktır. Hiçbir insanımızı aç ve açıkta bırakmayacağız. Hiçbir insanımızı çaresizliğe terk etmeyeceğiz. Bazı siyasetçiler gibi çöp tenekesi karıştırmayacağız" ifadelerini kullandı.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Tam ‘koyun can derdinde, kasap et derdinde’ derler ya…

İşte bizim altılı masa kalemşorları da depremin ortasında seçim tarihini tartışıyor.

Meclis grup toplantısında seçim tarihine ilişkin konuşan Bahçeli, "Yere batsın sizin siyasetiniz. Böyle ucuz ve meczup siyasete nasıl saparsınız? Rahat olun, biraz sabredin Türk milleti sizin boyun ölçünüzü yakında sandığa gömerek ilan edecektir. Ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız. Zillet ittifakı paranoyaktır" dedi.