Seçimlere meraklı Japon
35 yıllık Japon bir arkadaşım var. Diplomat ve çok uzun süre
Türkiye’de görev yaptı. İlk kez Türkiye’ye 1983 yılında
geldiğinde daha Japon Dışişleri Bakanlığı’nda memur değildi.
Özel sektör temsilcisi olarak geldiği İzmir’de kentin en güzel
kızlarından biriyle evlendi. Daha sonra tekrar ülkesine döndü
ve dışişleri bakanlığında görev yaptı. 3 kez aralıklarla
Türkiye’de bulundu. İstanbul Başkonsolosluğu görevinin
ardından Türkmenistan’da özel elçi olarak görevlendirildi.
Şimdilerde dünyayı geziyor. Dağlara çıkıyor ve aşırı sağlıklı
besleniyor. Ta ki bizim eve gelip de Bengü’nün sofrasına
oturana kadar. Zannedersem bir sene koruduğu kilosunu bir
gecede kaybediyor.
Diplomat dostum Türkiye’yi en az bizim kadar çok seviyor. Ve
neredeyse tüm önemli seçimleri İstanbul’da, bizim evde takip
ediyor. Yemek masasında uzun oturmanın en kestirme yolu
sonuçları beklemek olduğu için tüm sonuçları alıyor. Yorumları
dinliyor sonrasında benim yorumumu alıyor. Geçen aklıma düştü.
Seçimler yaklaştı ancak bizim Japon’dan haber yok diyordum ki
mesajı geldi. Haftaya İstanbul’da olacakmış. Hah dedim şimdi
benim için seçim sath-ı mailine girdi dedim.
14 Mayıs seçimleri Türkiye olduğu kadar, tüm dünya için de
oldukça büyük önem taşıyor. O yüzden tüm dünya gözlerini
dikmiş ve dikkatle Türkiye’yi takip ediyor. Kimin şer odağı
olabileceğini tahmin etmeniz mümkün değil. Bu yüzden sadece
bir oy hakkımızla demokratik görevimizi yerine getirmek varken
aman diyeyim boş yere yabancı şer odaklarına hizmet etmeyin.
KANAYAN YARA FİKİRTEPE
İstanbul’un göbeğinde bir gecekondu mahallesi. Her türlü
yasadışı eylemin yeşermesine müsait kötü yapılar. Dar sokaklar
yıkık dökük binalar. İçlerinde kimin barındığı belli olmayan
metruk yapılar. Bir kenarda da gökyüzünü delen büyük
rezidanslar. Geniş güvenlikli yüksek duvarlarla kendilerini
güvenceye almaya çalışan ev sahipleri. Çok değil, bundan 5
sene öncesine kadar Fikirtepe, tam anlamıyla İstanbul’un
merkezinde bir getto halindeydi. Mafya tüm semti kontrol
altına almış, gecekondu sahiplerinden yetki dosyalarını
toplamış, bunları çok yüksek paralara müteahhitlere satıyor.
Daha sonra da bu müteahhitlerin yaptıkları daireleri ucuza
kapatıp büyük rant elde ediyorlardı. Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
konunun üzerine gitti. Ve Emlak Konut vasıtasıyla tüm sorunlu
araziler devletin kontrolüne geçti. Çok kısa sürede önce
anlaşmazlıklar çözümlendi ve inşaatlara başlandı.
Dün Çevre Şehircilik ve İklim Değişimi Bakanı Murat Kurum
Fikirtepe’de açıkladı: “60 bin vatandaşın hayatını
değiştirecek mekânın önündeyiz."
Halis bir niyetin sonuçlandığı, 60 bin vatandaşın hayatını
değiştirecek mekanın önünde duruyoruz. İnşa çalışmalarını bu
yıl içinde bitirerek etap etap teslim edeceğiz. 1648
konutumuzu yaptık, anahtarlarımızı teslim edeceğiz.
Yeni başlayacağımız etaplardaki yuvalarımız sizler için
hayırlı uğurlu olsun. Buradan da bir kez daha ifade ediyorum.
Asrın felaketinin ardından geçen 75 günde 100 bin konutun
temelini atan büyük irade, 3 yılda Fikirtepe'nin konutlarını,
1,5 milyon yeni konutu teslim edecek güce sahiptir. Bunun
teminatı da, güvencesi de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan'dır.
Bu aziz şehrin tarihini kültürünü 500 yıllık duruşunu
hissedemeyenler İstanbul'umuzu anlayamazlar. Aziz şehrin
ihtiyaçlarını öngöremeyenler derdine çare olamazlar.
İstanbul'un deprem bütçesini kısanlar bu şehri yaşatamazlar.
Laf değil eser burada, söz değil yatırım burada, algı değil
hakikat burada. Bir yıl sonra da burada sizin evlerinizde
büyük coşkuyla anahtarlarınızı vereceğiz.”
Evet, dile kolay beş senede İstanbul yeni merkezine kavuşuyor.
ETİKET :