Geri

Çakarlı araç terörü

00:09:39 | 2023-05-02
ERDAL GÜVEN
ERDAL GÜVEN     

İstanbul’da çakarlı araç teröründen sıkıldım! Arkadaş, herkes ‘çok ünlü’ kişi ve hepsinin de çok acelesi var...

Onlar iş yapıyor, biz boş gezenin boş kalfası. Çok ünlü kişiler, özellikle sabah mesaiye giderken ve akşam mesai çıkışı trafikte terör estiriyorlar. Aman Allah’ım o da ne!

Sanki hepsinin geçiş üstünlüğü var. İnanın bana çakar kullanan sivil araçların hiç birisinin geçiş üstünlüğü yoktur. Belirli araçların görev sırasında tehlikeye sokulmaması adına Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından bazı araçlara trafikte geçiş üstünlüğü sağlanmıştır. Geçiş üstünlüğü olan araçlar KGM tarafından belirlenmektedir.

Geçiş üstünlüğü kurallarına uyulduğu sürece trafik asayişinin sağlanmasının yanı sıra; kaza, can ve mal kaybı gibi durumlar en aza indirgenmiş olur. Geçiş üstünlüğü kuralına uymayan sürücülere cezai işlem uygulanmaktadır. Trafikte geçiş üstünlüğüne haiz araçlar yasalarla bellidir. Acil ve yaralı hastaları taşıyan ambulans ve araçlar. Organ, kan ve doku nakil araçları.

Doğal gaz dağıtımıyla ilgilenen doğal gaz acil müdahale araçları. İtfaiye araçları ve orman yangınlarına müdahale eden araçlar. Hükümlü ve tutuklu nakil araçları. Koruma araçlarıyla korunan araçlar ve Bakanlık onayıyla belirlenen özel araçlar. İşte zaten sorun da burada; bakanlık onayıyla belirlenen özel araçlarda oluyor. Bu araçların geçiş üstünlükleri yok.

Trafiği aksatmadan sadece geçiş öncelikleri var. Yani resmi izinli çakarlı araçlar müsaitlik durumuna göre emniyet şeridini kullanabilirler ama emniyet şeridinden ana şeride geçerken öndeki aracı taciz edemezler. Ses ve ikaz işaretleriyle trafiği tehlikeye sokamazlar. Öndeki aracı yol vermesi için taciz edemezler.

Çakar lamba ve siren takılmasına izin verilen özel araçların trafikte öyle trafiği kesip geçmeleri gibi bir üstünlükleri yoktur. Ya da onlar için araçların durup onlara yol vermeleri gerekmez. Onlar “çok ünlü kişi” olduklarından ancak trafikte saygı görürler, o kadar. Yani lafın kısası yolda çakarlı bir araç gördüğünüzde müsaitseniz onun geçmesine müsaade edin, yok müsait değilseniz... Asla onun için kendinizi sıkıntıya sokmayın. Bekleyin, müsait olduğunuzda yol verirsiniz.

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI

Oldum olası 1 Mayıs’ları sevmem. Aman yanlış anlaşılmasın benimkisi siyaseten değil, tamamen şahsi nedenlerden. Benim aktif gazetecilik yaptığım seksenli yılların sonu, doksanlı yılların başında tüm 1 Mayıs’larda görevliydim. O zamanlar 1 Mayıs daha sert geçerdi. Öyle şimdiki gibi tek merkezde toplanılmaz, şehrin muhtelif yerlerinde korsan eylemler olurdu.

Zaten bizim mesai bir gece önceden başlardı. Ankara Emniyet Müdürlüğü eylemlere karışmaya eğilimi olan gençleri bir gün önceden gözaltına alır. 1 Mayıs gece yarısı bırakırdı. Önce o gençlerin gözaltı haberi için polisle köşe kapmaca oynardık. Hiç uyumadan 1 Mayıs sabah 05.00’da bu sefer gösterileri önlemekle görevli Çevik Kuvvet polislerini takip etmeye başlardık.

Telsizden onları dinleyip, olayları yakalamaya çalışırdık. Gösteriler sırasında polis ile göstericiler arasında kalıp, çok dayak yemişliğimiz de vardır hani. Vallahi ne yalan söyleyeyim bizim dönemimizde haber müdürleri bugünkü gibi bize müsamaha göstermezlerdi. Haber atladık mı kimse gözümüzün yaşına bakmazdı. İşten atılma tehlikemiz bile olurdu. O yüzden 1 Mayıs günleri benim için çok gergin geçerdi. Bu nedenle ‘1 Mayıs’ları sevmem.

Ama yine de işçi ve emekçi kardeşlerimin birlik dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günleri kutlu olsun!


ETİKET :  


Tüm ERDAL GÜVEN Yazıları

Siyasetler üstü…

Yeniden milli mücadele…

Kuvâ-yi Milliye ruhu yeniden

Milli irade tecelli oldu

Son tango

Güneş Motel gururla sunar

Özdağ nereye koşuyor?

CHP’li olmanın dayanılmaz hafifliği

İmamoğlu top çeviriyor

Referandum yalanı

Yaparsa reis yapar…

Tek suçlu seçmen!

Bakanlar için yemin formülü

Ülkücü hareket engellenemez

Şehit anneleri

İnce ince kumpas

Üst akıl belli oldu

Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı

Taş atanın suçu yok mu?

Provokatörler sahnede!

Ekonomiyi kim yönetecek?

Bu nasıl ittifak?

Türkçülük üzerine…

Depremi unutmayalım…

Çakarlı araç terörü

Mahalle baskısı

Biri bizi gözetliyor…

Yerli malı Türk’ün malı

Seçim anketleri el yakıyor

Bu nasıl bir trafik!

“Ben Aleviyim” demek

Ben Aleviyim ne demek?

Araba sevdası

Seçimlere meraklı Japon

64 milyon seçmen oy kullanacak

Adı Mahsune

EKMEDEN BİÇME MUHARREM İNCE

Milli silah sanayi şahlanışı

Adaylar değil listeler yarışacak

Racon kesmek

15 Mayıs sabahı

ABD Başkanı Donald Trump’ın uçkur davası

Sınıf başkanı seçmiyoruz

Cumhurbaşkanı adayı IBAN paylaşırsa…

Ah CHP… Vah CHP…

Kıbrıs Türk’ün ana vatanıdır

Büyük Britanya’da neler oluyor?

Netenyahu neden ‘pes’ dedi?

İsrail’de ne oluyor?

Dezenformasyon

Meral Hanım ne yapacak?

Hoş geldin ya Ramazan!

Cem Uzan tarih mi oldu?

Asker sahaya inmedi!

Bor bor olalı böyle tesis görmedi

Şiddete hayır…

Deprem bölgesinde bakan olmak…

Deprem yaraları sarılırken

Yıllanmış yasaklar

Gazetecilik zor zanaat vesselam

Kentsel dönüşüm şart

Deprem yaralarını sarmaya çalışırken…

Aday adayı adayları

KİM KİMİ ADAY GÖSTERİYOR?

ADAYI BEKLERKEN…

KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI ÇIKMAK CİNAYETTİR

Seçim tarihinde değişiklik yok

PÜRÜZ ÇÖZME TOPLANTISI

KIZILAY SATTI AHBAP ALDI

Murat Kurum aralıksız deprem bölgesinde

Türk siyasetinde üslup problemi

Fenomenden gazeteci olmaz

Hepimiz yer bilimciyiz…

Deprem sonrası

Eşref Bitlis'in ardından

Depremde gazetecilik...

Atatürk ve bozkurt

Biri bizi gözetliyor!

Neredesin, nerede?

Provokatörler sahnede

Devlet Millet el ele

Milli Birlik Zamanı

Asrın felaketi

Geçmiş Olsun Türkiye!

Kısa tanıtım (teaser)

Psikolojik harp

Hani nerede aday?

YENİDEN MERHABA