Sahiden mi Sayın Kılıçdaroğlu!

Kıymetli okur,

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür etmeliyiz.

Fakat ne yazık ki bu müspet anlamda bir teşekkür değil!

Çünkü maalesef ortaya koyduğu tavır, bizim kendisine müteşekkirlik duygusu ile bir yanıt vermemize imkan tanımıyor.

Lütfen dikkatle okuyun!

Pazartesi şafağından bugüne süren karanlığın ağır baskısı altındayız.

Nüfusumuzun yüzde 15’inden fazlası depremzede durumunda!

Kahramanmaraş merkezli depremden 10 il etkilendi.

Binlerce bina yerle bir oldu.

On binlerce vatandaşımız enkaz altında!

Ülke genelinde milyonlar seferber oldu, elinden gelen yardımı ulaştırmak için mücadele ediyor.

İl il, ilçe ilçe yardım merkezlerinde halkımızın yedinden yetmişe her bir ferdi yardımcı olmak için canını dişine takıyor.

Deprem bölgesindeki yıkıntılarda Şanlı Ordumuz TSK’nın Kahraman Mehmetçikleri, Jandarmamız, Emniyet teşkilatımız, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarının on binlerce görevli ve gönüllüsü vatandaş, en çetin şartlarda bir hayat kurtarmak için ter ve kan döküyor.

Kabineden bakanlar, farklı illerden valiler ve belediye başkanları, kaymakamlar bölgede koordinasyon için çaba sarf ediyor.

Tam bir seferberlik ruhu ve motivasyonu ile çalışılırken birileri de kalkmış çığırtkanlık yapıyor.

Sıcak koltuklarından akıl dağıtıyor!

Vatandaş sorumluluğuyla ‘ben ne yapabilirim’ diye kendilerine sormadıkları gibi bu günler itibarıyla hiç yapılmaması gereken ve en son ihtiyacımız olan şeyleri yapıyorlar.

Moral bozuyorlar! Umutları kırıyorlar! Depremzedelerle dalga geçiyorlar! Yaramıza basıyorlar! Sinir uçlarımızla oynuyorlar!

Hadi bunları yapanlar toplumun farklı katmanlarından şuursuz ve asalak tipler!

Hadi bunlar cahil!

Hadi bunlar da ülkesine, milletine ve devletine aidiyet duygusu yok!

Peki, Sayın Kılıçdaroğlu sizde de mi bu duygular yok?

Kılıçdaroğlu: “Bakanlar PR için konvoylarla dolaşıyorlar.”

Gerçekten mi Sayın Kılıçdaroğlu?

Siz ne için dolaştınız? Neden sadece Hatay’a gittiniz?

Kılıçdaroğlu: “…Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar. Vallahi de bilmiyorlar, billahi de bilmiyorlar.

Sahiden mi Sayın Kılıçdaroğlu?

Yönetmeye talip olduğunuz devlete, yönetmeye talip olduğunuz devletin kurumlarına, yönetmeye talip olduğunuz devletin milletinin duygularına yönelik bu tavrını vicdani mi?

Kılıçdaroğlu: “Çok net söyleyeyim, bu sürecin başlıca bir sorumlusu varsa o da Erdoğan’dır.”

Şimdi mi? Şuan mı? ‘Depremin 50’nci saatlerinde’ iken mi? Vatandaşımız, enkaz altında yardım eli beklerken bunları mı söyleyeceksiniz?

Zaten siz ve yandaşlarınız öyle düşünmüyor musunuz ki iktidarı değiştirmek için bir büyük afet olsa da halkı Erdoğan’a karşı kışkırtsak!

Tam da böyle düşünüyorsunuz! Tam da böyle bir politik tavır sergiliyorsunuz!

Kılıçdaroğlu: “20 yıldır ülkeyi depreme hazırlamayan bu iktidardır.”

25 yıldan uzun yönettiniz İzmir’de siz ne yaptınız Sayın Kılıçdaroğlu? Hatay’ı da siz yönetiyordunuz neden bir şey yapmadınız?

Kılıçdaroğlu: “Ama belediyelere karşı siyasi bir tavır var.”

Hatay Büyükşehir Belediyeniz milyonlarca lira hatta doları Expo 2021 için harcarken siyasi bir tavır, siyasi bir engel yok muydu?

Expo 2021’de milyonlarca lira şova, reklama ve konserlere harcanırken siyasi bir engel veya tavır yok muydu?

Size, milyonlarca lirayı gömdüğünüz HADO diyeyim! Detaylarını siz araştırın Sayın Kılıçdaroğlu?

Yine de konuyu siyasete malzeme yapacak mısınız Sayın Kılıçdaroğlu?

Kılıçdaroğlu: “Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum.”

Öyleyse teşekkürler Sayın Kılıçdaroğlu!

Siyasal iletişimde propaganda türlerine bir yenisini daha eklediniz!

Beyaz, kara ve gri propagandayı biliyorduk! Siz bunlara yeni bir tür daha eklediniz!

Depremle propaganda yapmak da size nasip oldu.

Yönetmeye talip olduğunuz devletin kurumlarına, bürokrasisine saldırmak da!

Gerçi artık şaşırmıyoruz!

Zira siz, pandemi ile de propaganda yapmıştınız!

Halk, mağdurlar, depremzedeler, enkaz altındakiler, orada can siperane çalışan binlerce vatandaş, tüm illerde yardım toplama merkezlerinde sabahlayan binler ve onların verdiği büyük emek sizin umurunuzda değil!

Acıyla yoğruluyoruz! Tek bir kurtuluşu, bunca acının içinde bal eyliyoruz. Vatandaşımız moral bulsun, galeyana gelmesin, akli selim düşünebilsin diye olabildiğince sorumlu davranmaya çalışıyoruz.

Sayın Kılıçdaroğlu, siz kendi sorumluluğunuzu unuttunuz mu?

Her krizden rant devşirmenin siyaseten size, sağlıklı düşünce adına topluma, ve demokrasi adına ülkeye bir fayda sağlamadığını görmüyor musunuz?

Kıymetli okur, elbette ki sorunlarımızı konuşacağız! Elbette ki hatalar ve eksiklerimizle yüzleşeceğiz! Elbette ki çözüm bulmak ve bulunan çözümü büyütmek adına konuşacak, araştıracağız!

Elbette ki kamu yönetimini, sivil toplum yapılarını ve toplumu eleştireceğiz!

Ancak şimdi değil!

Şimdi milletimizin büyük çoğunluğunun gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma karakterine yakışır davranmak, yaraları sarmak adına elimizden gelen yardımı yapmak ana vatandaşlık görevimizdir.

Bu noktada büyük milletimize müteşekkiriz. Bu karanlığı devlet millet el ele vererek dağıtacağız. Kayıplarımızın yasını tutarken kurtulan her bir can için Yüce Allah’a şükranlarımızı sunacağız.

Tüm canların kurtulması için de Yaradana dua edeceğiz.

Esen kalın…