Engellesen ne çıkar!
CHP listelerinden ittifak kontenjanıyla Bursa milletvekili seçilen Gelecek Partili Cemalettin Kani Torun, son haftalarda Kerkük’te yaşanan kanlı olaylara ilişkin bir paylaşımda bulunmuş.
Öz be öz Türk yurdu Kerkük’teki olaylara ilişkin Türkmenleri hedef alan Bursa’nın sokaklarında görülmez vekili Torun, şöyle demiş:
“Kerkük’te İran’ın yönettiği paramiliter grup Haşdi Şabi, KYB’nin şehre dönüşünü engellemeye çalışıyor. Bazı Türkmenler de mezhepçi saikle bunlara destek veriyor. Kerkük’te Türkmen, Kürt ve Arapların bir arada barış içinde yaşaması için etnisite ve mezhep siyaseti son bulmadır.”
Bursa’da 2 bin oyu bile bulunmayan partinin fahri Bursalı adayı olarak CHP listelerinden Meclis’e giren Torun’un paylaşımını alıntılayarak “Bursa adına utanç verici bir açıklama... Peki, bu ismin vekilliğinden en çok kim utanmalı?” yorumuyla paylaştım.
Bunu gören Torun, hemen engellemiş beni!
Gurur duydum!
Mutlu oldum!
Sayın Torun, engellesen ne engellemesen ne!
Bursa’da görüldüğünüz mü var ki dert edelim.
Sayın Torun, bu açıklamanız sonrası vekilliğiniz Bursa için utanç kaynağı değil de nedir?
Daha öncesinde olduğu gibi bu dönemde de Bursa’ya yakışmayan isimlerin başında geliyorsunuz!
Ama kabahat sizde değil. Sizi listelerine alıp milletin önüne aday diye çıkaranlarda!
Öncelikle utanması gerekenler de o söğüşledikleriniz…
Terör seviciler, teröristle iş tutanlar, terörle iş tuttuğu halde ölü taklidi yapanlar bilmeli ki ‘Kerkük Türk’tür! Türk Kalacaktır!’
Tapusu ise Teşkilat-ı Mahsusa’nın vatansever ve yiğit savaşçısı Şehit Ömer Naci Bey’in mezar taşıdır.
Kara talihe bak ki Bursa doğumlu Ömer Naci Bey’in kemiklerini sızlatan açıklama bir Bursalı vekilden geliyor!
‘Milli Hatip’ Ömer Naci Bey, Torun’un bu açıklamaları duysa ne derdi kim bilir?
Biliniz ki bugün Bursa’da; Namık Kemal’in ‘Vatan’ını vatan yapan Ömer Naci Bey’lerin yolunda, bütün varlığını ülkesine ve milletine vakfetmiş nice Ömer Naci vazife beklemektedir.
Hele ki Kerkük bir ‘gel’ desin… Ne tifüs ne veba ne de kara bela durdurur çılgın seli…
***
82 KERKÜK! 83 MUSUL!
Türkmen Beyi, Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin şu sözleri referans noktamızdır:
“…Irak toprak bütünlüğü bozulur, bölgesel statü altüst olursa, 1926 Ankara Antlaşması başta olmak üzere uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanmalıyız. O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır…”
“Ankara’yla Kerkük’ün kaderi birdir. Siyasi hesaplar uğruna Türkmenler feda edilemez, Türkmeneli teslim edilemez, yok edilemez…”
***
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Pazar günü İran ziyareti sırasında Kerkük’te yaşananlara ilişkin sözleri de yadsınamayacak niteliktedir.
“Irak'ın asli ve kurucu unsurları arasında yer alan Türkmen soydaşlarımızın ana yurdu konumundaki Kerkük'te can kaybıyla sonuçlanan gerginliklerin ortaya çıkmasını üzüntü ve büyük kaygıyla karşılamaktayız” diyen Fidan, şöyle devam etti:
“Şehirde son dönemde artış gösteren PKK mevcudiyetine de süratle son verilmesini Irak makamlarından talep ediyoruz. Kerkük yakın zamanda büyük acılar ve katliamlar yaşamış kadim bir şehirdir. Bu şehirdeki hassas toplumsal dengelerin korunması, temsil ve idarede tüm toplumsal kesimlere eşit söz hakkı verilmesi gerektiğini değerlendirmekteyiz. Bu çerçevede, şehirde tüm kesimlerin eşit bir şekilde temsilinin sağlanması ve idareye katılımını da uzun zamandır biliyorsunuz bu formülü destekliyoruz. Türkmen soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması, Irak'a yönelik politikamızın bildiğiniz gibi ana unsurları arasında yer almaktadır. Türkmen haklarının siyasi pazarlıklara konu edilmesine karşı durmaya ve Türkmenleri her alanda desteklemeye devam edeceğiz.”
Bakan Fidan’ın bu açıklamaları, Irak yönetimine uyarı niteliği taşırken bizlere de güven aşılamaktadır.
Saygıyla…
ETİKET :