Büyükataman Kılıçdaroğlu’nu topa tuttu

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Salı günü gerçekleştirdiği grup toplantısındaki konuşmasını eleştirdi.

14 ve 28 Mayıs seçim süreci boyunca Bursa’da Cumhur İttifakı’nın zaferi için emek veren ve özellikle MHP’yi hedef alan anket oyunlarını bozguna uğratan sonuçta payı bulunan Genel Sekreter İsmet Büyükataman, sosyal medya hesabından paylaştığı son tahlilinde Kılıçdaroğlu’na yönelik kritik ifadeler kullandı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin son grup toplantısında dile getirdiği ‘memur maaşlarına ilavesi planlanan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın kök ücrete ve aynısıyla emekli maaşlarına yansıtılması beklentimiz ve talebimizdir’ sözünü hatırlatan Büyükataman, bunun emeklilerin beklentisi olduğunu ifade etti.

Koltuk kavgası

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Sayın Genel Başkanımızın millet menfaatine olan bu talebinin, parti içi koltuk kavgalarından sinirleri fazlasıyla yıpranan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayarlarını iyice bozması bizleri hiç şaşırtmamıştır. Zira kendisi aziz milletimizden kopmuş, milletimizin taleplerinden bihaber halde zavallı bir teslimiyet ve koltuk kavgalarına hapsolmuş bir siyaset anlayışı içerisindedir.”

Sicili kabarık

Kılıçdaroğlu’nun milliyetçiliği istismar etmesine tepki gösteren Genel Sekreter Büyükataman, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin emeklilerle ilgili talebi üzerinden haddini aşarak ‘milliyetçilik dersi’ vermeye kalkan Kılıçdaroğlu’nun bu konuda sicili kabarık karnesi bozuktur.”

Riyakârlık

“Kılıçdaroğlu son grup toplantısında ‘Avrupa Birliği’nin yolu Kavala’dan, Demirtaş’tan Merdan Yanardağ’dan geçiyor’ diyerek asıl derdinin milletin talepleri değil tutuklu teröristler olduğunu bir kez daha adeta bir Avrupa Birliği Sözcüsü edasıyla dile getirmiştir. Her fırsatta PKK/FETÖ artıklarına avukatlık yapan Kılıçdaroğlu’nun milliyetçiliğe sığınma çabası siyasi tarihimizin en büyük riyakârlıklarından biri olmakla beraber, acınası bir hale düştüğünü de göstermektedir.”

Bayatlamış numara

“Nerede bir Türk ve Türkiye karşıtı varsa avukatlığına soyunan, Terörist Demirtaş’la yatıp Sorosçu Kavala’yla kalkan, binlerce insanımızı katleden PKK örgütünün elebaşını övmekten utanmayan Merdan Yanardağ’a ve adeta terör örgütünün yayın organı gibi faaliyet gösteren TELE 1’e sahip çıkan Kılıçdaroğlu’nun milliyetçi olamayacağı, ‘milliyetçilik’ kelimesinin bile ağzına yakışmadığı alenen ortadadır. Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz bayatlamış numaraları bırakması ‘Milliyetçilik’, ‘Atatürkçülük’ gibi kavramları ağzına alıp kirletmemesi ve Türkiye düşmanlarına peşkeş çektiği koltuğuna sıkı sıkı sarılmasıdır.”

Büyükataman’ın Kılıçdaroğlu için kullandığı “Türkiye düşmanlarına peşkeş çektiği koltuğu” ifadesi, dün kamuoyuna yansıyan bir iddia ile daha da derinlik kazandı.

***

Akıl almaz iddia

14 ve 28 Mayıs’a gelene kadar 6’lı masanın bir koltuk davası olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu gerçekliği kabul etmeyen veya etmek istemeyen tüm taraflar, sanırım seçim sonrası yaşananlarla bir yüzleşme içindedir.

Özellikle CHP’de koltuk kavgasının ayyuka çıktığı bugünlerde Kılıçdaroğlu’nun siyasi kaderine ilişkin iradenin kendi elinde olmadığı şüphesi daha da arttı.

Gazeteci Levent Gültekin’in Kılıçdaroğlu hakkında ortaya attığı iddia gündemi sarstı.

Gültekin, CHP Genel Başkanı ile yaptığı görüşmeyi şu sözlerle anlattı: “Kılıçdaroğlu’na adaylığı için ‘bu ülke için son şans, bu şansı heba etme’ dedim. Kılıçdaroğlu bana ‘Ülke bitti hiçbirimizin kurtarma şansı yok’ dedi. ‘Kemal Bey o zaman aday olma lütfen’ dedim, bana ‘Adaylığımı engelleme şansım yok’ dedi.”

Bu sözler, CHP Genel Başkanının siyasi bağımsızlığa sahip olmadığına dair kanaati pekiştiriyor.

Bakalım bu kez, Gültekin’e kim ‘yalancı’ diyecek?

Daha önce seçim üzere Gültekin, Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklediğini ancak seçmeninden tepki çekmemek için kamuoyu önünde farklı davrandığını iddia etmiş ve Akşener’in danışmanı Murat İde, Gültekin’e ‘yalancı’ ve ‘fiştek peşinde koşan’ demişti.

Tabi şöyle geriye doğru bir tarama yaptığınızda Gültekin’e ‘yalancı’ diyen çok…

Bir de Gültekin’e Cüneyt Özdemir’in Aleyna Tilki cevabı var ki sosyal medya kapışmalarının efsanelerinden biriydi: “Aleyna Tilki'ye de kesinlikle senden daha çok saygı duyuyorum… Senden çok daha akıllı ve yenilikçi…”

Özdemir’in o cevabı üzerinden şöyle bir bakınca gerçekten Aleyna Tilki, bugün hem bazı gazetecilerden hem de bazı siyasilerden daha fazla saygıyı hak ediyor herhalde…

Zira Özdemir’in dediğinden hareketle en azından kendine ait bir aklı var…

Saygılarımla…