HDP’nin talepleri Kürtlerin talepleri değil!

Kıymetli okur,

Lider Bursa Gazetesi’nin 5 Mayıs tarihli yayınında yer alan ‘Müslüman Kürtlerin Suskunluk Sarmalı’ başlıklı yazıda dile getirmiştim...

Bölücü terör örgütü pkk’nın insan kaynağı ofisi gibi çalışan ve siyasi arenadaki konumu Kandil’den aldığı talimatlara göre şekillenen HDP’nin talepleri artık kamuoyunca açık ve net olarak biliniyor.

Herhalde ‘HDP ne istiyor?’ sorusunun bir gizemi kalmadı. Bu noktada kritik soru, HDP tabanının çoğunluğunu oluşturan Kürtler, HDP ve Kandil ile aynı taleplerde mi bulunuyor?

İşin açığı kişisel izlenim ve deneyimlerle bu soruya bir cevap bulmanın zor olduğuna inanıyorum. Ancak yine de bölge insanı ve dinamiklerini iyi bilen isimlerin bu konuda yaptığı yorumlara kulak verilmesi gerektiği kanaatindeyim.

***

Dün akşam Lider Haber Televizyonu’nda yayınlanan ve Neslihan Çelik Alkoçlar’ın sunduğu Gündem Özel programına AK Parti Bursa Milletvekili ve bu dönemde de 2’nci Bölge milletvekili adayı Muhammet Müfit Aydın katıldı.

Bölgede ve Bursa’da yaşanan bölge insanı üzerinde etkili olan kanaat önderleri arasında yer alan Milletvekili Aydın’a mezkur soruyu yönelttim.

Aydın, kesinlikle HDP’nin taleplerinin Kürtlerin talepleri olmadığını vurguladı ve Türkiye’de bir Kürt sorunu değil terör sorunu olduğunun altını çizdi.

HDP’nin pkk aracılığıyla tehdit ve şantajlarla bölge insanını sindirdiğini belirten Aydın, bu sorunun belgelere dayandırılarak açıklanabilecek çok uzun bir cevabı olduğunu ifade etti.

Bu noktada kişisel kanaatimi aktarmak isterim. Sayın Aydın’ın bölge insanındaki yeri ve etkisini boyutlandırmak adına söylemeliyiz ki kendisi o coğrafyada birçok sorunun çözümünde rol oynamış hatta kan davası boyutuna ulaşmış husumetlerin son bulmasını sağlamış bir isimdir.

Bu yönüyle Aydın’ın Bursa’da yaşayan yöre insanı için önemli bir yeri var. Bu dönem bir takım tepkiler olduğu kulaklara gelse de yine seçmen sadakatinin devrede olacağını söylemek güç değil.

Özellikle 7 Haziran 2015 seçimlerinde Bursa’da 1 milletvekili çıkaran HDP’nin 1 Kasım 2015 seçimlerinde Muhammet Müfit Aydın’ın aday gösterilmesi ile vekil çıkaramadığını hatırlatmakta fayda var.

Özetle Milletvekili Aydın’ın bölgeye dair yorumlarının akılcı ve gerçekçi temelleri olduğu yadsınamaz.

***

AK Parti’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu insanını çok iyi tanıdığını ve bölgedeki birçok ilde oylarının yüzde 50’lerin üzerinde olduğunu hatırlatan Aydın, Millet İttifakı’nın HDP ile yaptığı gibi kendilerinin Hüda Par ile gizli bir anlaşmalarının kesinlikle olmadığını vurguladı.

Muhafazakar Kürt seçmen üzerinde AK Parti’nin ve Hüda Par’ın etkili olduğunu belirten Aydın, Hüda Par ile ülkenin bölünmez bütünlüğü esasında aynı noktada bulunduklarını ve bu oyların bölünmemesi için bir iş birliği yapıldığını dile getirdi.

***

26 ve 27’nci dönemlerde milletvekili olan ve 28’inci dönemde de yeniden aday gösterilen Aydın, bu dönem aslında aday olmayı düşünmediği ancak partisinin verdiği karara uyduğunu söyledi.

Halkın bir takım ekonomik sıkıntılar çektiğinin farkında olduklarını ve bunların giderilmesi adına AK Parti’nin her dönem olduğu gibi bu kez de gerçekçi politikalarla çözüm aradığını açıklayan Milletvekili Muhammet Müfit Aydın, seçim çalışmaları kapsamında sahada temas kurduğu vatandaşın bu sıkıntıları dile getirse de ‘yine yaparsa AK Parti yapar’ dediğini belirtti.

Aydın, sahada AK Parti’ye yönelik büyük bir tepki olmadığını aksine Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında büyük bir kenetlenme yaşandığına bir kez daha şahit olduğunu aktardı.

Sahada tüm partilerin seçim çalışmalarını takip eden biri olarak ifade etmeliyim ki 2018’de Bursa’dan yüzde 55’lik destek alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kez de yüzde 50’nin üzerinde bir oy alacağı görülüyor.

Fakat aynı durumu AK Parti açısından söylemek zor. Bursa 1’inci bölgede yüzde 43, 2’nci bölgede ise yüzde 49’un üzerinde oy alan AK Parti’nin her iki bölgede de kayıp yaşaması bekleniyor.

İkinci bölgede Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın kattığı dinamizmle kayıp, birinci bölgeye kıyasla daha sınırlı kalacağa benziyor.

Öyle ki Varank etkisi birinci bölgede dahi hissediliyor. Varank, zaman zaman birinci bölgede de çalışma yapıyor. Birinci bölgedeki adayları sırasıyla say deseniz herhalde kimse bilmiyor!

Mesela 1’inci bölgenin ilk sıra adayı Efkan Ala nerede? Ya da Efkan Ala, Güngören Mahallesi’nin nerede olduğunu biliyor mu? Merak konusu...

***

AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın, Erzurum’da İmamoğlu’nun mitingine yapılan saldırının maksatlı bir provokasyon olduğunu belirtirken AK Parti tarafından yapılan büyük İstanbul mitinginin gölgelenmesini amaçlayan bir eylem olarak yorumladı.

Dünkü yazıda bu konuya biraz şiddeti tetikleyen duygu siyaseti yorumlarıyla değindim. O yazıdaki kanaatimde bir değişiklik yok. Dün de olaya karışanlardan birinin FETÖ soruşturması geçirmiş askeri personel olduğunu öğrendik.

Öyleyse bu ve benzeri eylemlerin doğal akışında olduğunu düşünmek safdillik değil de nedir?

Terörize edilen ve kışkırtılan kitle, elbette dünyanın her yerinde bu tepkileri verir. Bunun demokratik olup olmamakla bir ilgisi yoktur!

Fransa’da halk, emeklilik düzenlemesi nedeniyle Macron’u bulsa bir kaşık su da boğacaktı öyle ki Paris’in sokakları savaş alanına döndü. Hiç Fransızlar antidemokratik diyen oldu mu? Erzurum’daki tepki de bu ayarlarla oynamanın bir sonucudur. Milletin ayarlarıyla oynayanlar, kimyasını bozanlar tepkimeye de hazırlıklı olmalı...

Esen kalın...