Şehadete hazır olanlar!

Anadolu’yu öle öle yurt tutmuş Büyük Türk Milleti, bölücü terör örgütü pkk mensubu hainler karşısında yüksek ve asil karakterini ortaya koymakta ve yeryüzünün gördüğü en onurlu ve şerefli duruşu sergilemektedir.

Geçen iki günde 12 vatan evladı, milletin ve memleketin bölünmez bütünlüğü ile devlet ebed müddet ülküsü uğruna vahşi saldırılara göğsünü siper etmiş tüm topluma terörle mücadele konusunda sorumluluklarını hatırlatmıştır.

Bölücü terör örgütü pkk mensubu eli kanlı vahşiler ve onların elebaşılığını yapan bebek katili Abdullah Öcalan ile ‘Türk Yurdu’nu parçalayıp kendilerine devlet kurma rüyasında olan siyasi uzantıları ve dahi onları besleyen emperyalist şeytanlar, emellerine ulaşamayacak ve her daim yenileceklerdir.

Misakı Milli sınırları içerisindeki bu topraklar ezelden ebede Türk Yurdu olarak kalacaktır. Bu uğurda sancağı yere düşürmemek, özgürlük ve bağımsızlığından taviz vermemek için 7’den 70’e her Türk, bir ölüp bin dirilerek vatanın her bir karışını kanıyla sulamaya ölüme atılmaya hazır ve nazırdır.

Devletimizin varlığını muhafaza etmek adına ‘Vatan sağ olsun’ diyen analar ve babalar gibi sıradaki evlatlar da nöbet vaktini beklemekte, bu uğurda şehadeti şeref addetmektedir. Hiçbir güç, Türk Milleti’nin bu gaye doğrultusundaki azim ve kararlılığını yenemeyecektir.

Teröristler ve iş birlikçileri bilmeli ki ‘ölünüzü, dirinizi, her gün birinizi ve bir gün hepinizi müstahak olduğunuz sonuçla yüzleştirmek’ hedefine koşmaktan geri durmayacak milyonlar vardır.

Milleti ‘Trabzon ve Tekirdağ’daki de huzur bulamayacak’ diyerek tehdit eden maymun soyu, bilmelisin ki iş o noktaya geldiğinde size dünyanın hiçbir yeri güvenli değildir! Paris, Brüksel, Berlin dehlizleri de sizi kurtaramayacak Kandil’in en derin kuyularına da girseniz dehşeti yaşayacaksınız!

Bu bölücü alçaklığın zulmü altında açık yüreklilikle kendini ifade edemeyen, vatana ve devlete bağlılığı olan ama korkusundan sinen yığınlar, siz de aklınızı başınıza alıp bir karar vermek zorundasınız. Açık, net ve pervasızca terörü yücelten siyasetten uzak durun. Gençlerinizi boş bir hayal makinesinde öğütmeyin. Ülkemizin garip ve yoksul çocuklarını tüketen bu terör tuzağından feodallerin çocukları refah devşiriyor görün!

Emperyalizmin dişlerini geçirmek için fırsat kolladığı bu coğrafyada huzur ve güven ile birlikte yaşama kültürünü inşa etmekten yana olun. Yoksa bu terör ifriti sizi tüketecek ve yok olacaksınız.

Yüce Devletimizin artık Türkiye Büyük Millet Meclis’inde (TBMM) terör temsiline müsaade etmemesi gerekiyor. Kandil’den güdümlü siyasi taşeronların, Milletin Meclisi’nde varlığı ve beyanları toplumsal hatları dinamitlemekte birlik ve beraberliği baltalamaktadır.

Bebek katili, sapık İmralı canisine ‘sayın’ diyen alçaklara ivedilikle gereken yanıt verilmelidir. Demokrasi, hak, özgürlük gibi kavramları istismar ederek elde ettikleri kazanımlarla bizi kimse tehdit edemez, sindiremez, korkutamaz. Vatan, bizce demokrasiden önce gelir!

Bunu onlar kadar bu milletten oy alan diğer partiler de fark etmelidir. Özellikle CHP! Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu partinin bugün adeta bir kuşatma altında olduğunu görüyoruz.

İşte en son yaşanan acı karşısında Meclis’te AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin imza attığı ortak bildiriye katılmaması, CHP’nin içinde bulunduğu vahim durumu özetler niteliktedir.

Kendi bildirisinde pkk diyemeyen CHP’nin açıktan koklaşıp kucaklaştığı Kandil uzantısı dem partisine şirin gözükmek adına bildiride kurduğu saçma ötesi cümleler, tarihe birer kara leke ve utanç vesikası olarak geçmiştir.

Türk toplumu, terörle her alanda mücadele etmek zorundadır. Dağdaki askerimiz kadar şehirdeki vatandaşımız da terör ve terörün organizasyonlarına karşı tetikte olmalıdır.

Kaçak sigaradan uyuşturucuya, kadın ticaretinden kara paraya aklamaya kadar her türlü pis ve kirli işin içinde bulunan bu terör uzantılarının alçak tuzakları karşısında uyanık olunmalı ve gereken mücadele verilmelidir.

Siyaseten de uyanık olmak zorundayız. Özellikle de 14 ve 28 Mayıs’ta gördüğümüz üzere yüzde 30-35’lere ulaşan ‘Milliyetçi Seçmen’in çok daha uyanık olması gerekiyor. Ve milliyetçi seçmende bir bölünmeye neden olan yapıların da artık siyasi şovları bir kenara bırakması ve gerçek tehdide karşı cepheyi güçlendirmesi şarttır. Yoksa tarih onları da yargılayacaktır!

Saygıyla…