Müthiş iş!
Kıymetli okur, son 3 yılda yaşadığımız süreç her birimize tarımsal üretimin ne denli stratejik bir rolü olduğunu kabul ettirdi.
Özellikle salgın ve yüksek gıda enflasyonu, hepimizin günlük hayat pratiklerine terbiye ve disiplin olarak yansıdı.
Bazı ihtiyaçlarımızın noksanlığını çekerken savurganlık içinde olduğumuz zamanların israfı ile yüzleştik. Üretimin önemini daha net bir çerçevede içselleştirdik.
Tarımsal ve hayvansal üretimin kıymetini iyicene kavradık. Ve bu alanlarda daha hassas ve daha kapsamlı planlamalara ihtiyacımız olduğunu gördük.
Geçmiş yıllarda yalnızca kırsalda üretimi baltalaması açısından değil mülkiyet bağlamında da mera arazilerinin satışlarına itiraz eden yazılar kaleme aldım.
Bazı ilçe belediyelerinin hem üretim dengesini hem de yörenin demografik bütünlüğünü bozucu vasıftaki mera arazisi satışlarını ve rant ilkelliğini eleştirdim.
Neyse ki bugün mera arazileri konusunda bazı bölgeler için artık geç olsa bile düne nazaran daha umut verici noktadayız.
Çünkü hem Mera Kanunu hem de Büyükşehir Belediyesi, bu konuda gereken koruyucu ve geliştirici kimliğe sahip.
***
Pazartesi günü ‘Geç! Çok iyi! Fakat!’ başlıklı yazıda, Büyükşehir Belediyesi’nin meralara yönelik yürüttüğü bir çalışmayı konu edinmiştim.
Bu çalışmanın önemini vurgularken Büyükşehir’in servis ettiği bültende aktarılan bazı bilgilerdeki 9 bin dekar rakamına inanamamış ve doğrulama ihtiyacını aktarmıştım.
‘Bursa İçin Canla Başla’ diyerek yola çıkan Alinur Aktaş’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiği 2019’da verdiği ilk talimatlardan biri, meraların ıslahı üzerine…
Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Başkan Aktaş’ın talimatı doğrultusunda aynı yıl ‘Mera Islah Projesi’ne başlıyor.
Proje kapsamında meraların ıslahına yönelik şu uygulamalar yapılıyor:
-
Kafesli tel çit desteği ile meralarda güvenlik ve otlatma nöbetini sağlanması,
-
İstenmeyen mera örtülerinin temizliği (Karaçalı vs.) yapılarak kullanılamayan mera alanların tekrar hayvancılığa kazandırılması,
-
Tohum desteği (Mera için karışım) yaparak bitki örtüsünü tamamen kaybetmiş alanları tekrar otlak haline dönüştürülmesi.
Karacabey, Mustafakemalpaşa, Yenişehir, İnegöl, İznik ve Kestel gibi hayvan ve mera varlığının yoğun olduğu bölgelerde bu uygulamalar yapılıyor.
Köylüden gelen ‘bizim meramıza da bir el atın’ çağrısı yanıtsız kalmıyor.
Bu uygulamada aklıma takılan ‘neden tel çit’ uygulandığıydı. Yetkililer şöyle yanıtlıyor:
Meralarda tel çit yapılmasının ana amacı; meralarda padoklar oluşturarak, münavebeli otlatma yapabilme ve doğru bir mera yönetimi sağlamak, oluşturmaktır. Ancak belediye başkanlığımıza gelen talepler incelendiğinde, yol kenarlarında kalan meralarda hayvanların yola çıkması sonucu oluşabilecek tehlikeleri engellemek, tarla ve bahçelere komşu olan meralarda çobansız otlatma yapılabilmesi sağlamak amacıyla da meralar tel çit uygulaması yapılmaktadır.
Çoban bulmanın zorluğu da düşünülürse iyi bir çözüm gibi görünüyor.
Peki, siz de benim gibi ‘bu tel çit uygulamasını kim yapıyor?’ diye merak ediyorsunuzdur. İşte Yanıt:
Belirlenen ihtiyaç doğrultusunda tel çit uygulaması gerek büyükşehir belediyesi kendi bütçesi gerek bağlı bulunduğu iştirak ve birlikler marifetiyle hizmet alımı yapılarak uygulama yapılıp büyükşehir belediyesi ekiplerince kontrolü sağlanmaktadır. Çalı ve örtü temizliği ise belediye başkanlığımız bünyesinde yer alan iş makineleri tarafından yapılmaktadır.
Tel çit tamam, ya tohumlamayı kim yapıyor?
Tohum temin edilmesi aşamasında büyükşehir belediyemizce destekleme sağlanmakla beraber tohum uygulama işlemleri, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü projesi veya mahalle sakinlerince uygulanmaktadır.
Tohum ne süre verim sağlıyor?
Suni mera tesislerinde ekim yapıldıktan 2 yıl sonra mera kullanılmaya başlanabiliyor. Ancak meranın Klimaksa (Bitki çeşitliliğinin dengeye ulaşıp sabitlendiği evre) ulaşması ortalama 5 yılı bulmaktadır.
Meraları korumanın dışında bu proje hayvancılıkla uğraşan vatandaşa ne sağlıyor?
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığımızca meralarda yapılan her türlü iyileştirme, ıslah uygulamaları ve desteklemeler, hayvancılıkta kaba yem maliyetlerini düşürerek kaliteli kaba yem sağlayarak hayvan sayısı ve verimine büyük katkı sağlamaktadır. Ayrıca hayvanların açık havada kaliteli yemle beslenmesini sağlayarak hayvan refahına da büyük katkı sağlamaktadır.
-Yanıtta ‘hayvan refahı’ ifadesini okumak size de moral verdi mi bilmiyorum…-
Hayvanını merada otlatmak isteyen köylü nasıl bir yol izleyecek?
Meralar 4342 Sayılı Mera Kanunu kapsamında tahsis işlemi meranın sınırları içinde kalan Köy ve Mahallelere yapılmaktadır. Bu tahsis işlemi yapıldıktan sonra mahallelinin merada otlatabileceği hayvan sayıları da Mera Yönetmeliği kapsamında belirlenmektedir.
Meraların satış veya kiralamaya konu olması mümkün mü? Yetki kimde?
Meralar 4342 Sayılı Mera Kanununa tabi olup, yetki ve sorumluluk Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne aittir. Satışı gerçekleştirilememektedir. Kamu yararı vs. durumlarda İl Mera Komisyonu kararı ile geçici olarak tahsis yapılabilmektedir.
Besicilik yapan şirketler meralardan faydalanıyor mu? Ya da faydalanabilir mi?
Büyükşehir belediye sorumluluğu ve yetkisi dâhilinde olan bir konu olmamakla birlikte, Mera Kanunu kapsamında tahsis işlemi meranın sınırları içinde kalan köy ve mahallelere yapılmaktadır. Şahıs ve şirketlere tahsis işlemi yapılamamaktadır.
İlimizde mera statüsündeki alanın toplam büyüklüğü nedir?
23.000 Ha civarında kayıtlı mera arazisi bulunmakta olup tespit işlemleri ilgili kurumca devam etmektedir.
23 bin hektarın büyüklüğü muhakemenizin sınırlarını zorlayabilir… Elinize bir hesap makinesi alın ve 1 hektar 10 bin metrekare olduğuna göre 23 bin hektar nasıl bir büyüklüktür rakamla görün…
Meralarda sulama veya su durumu hakkında bilgi verir misiniz?
Meralarda sulama işlemi gerek yüksek maliyetler, uygulama yapacak kullanıcılar arası koordinasyonun zorluğu gibi sebeplerden ötürü yapılmamaktadır. Genel olarak meralarda su rejimine uygun türler yetişmektedir.
***
Müthiş iş! Neden?
Birincisi ve belki de en önemlisi bu alanlar, mülkiyet ve rant hırsından korunuyor.
İkincisi sanayi baskısına karşı bir güvenlik çemberi oluşuyor.
Üçüncüsü üretimi ve üreticiyi teşvik ediyor.
Dördüncüsü kırsalda kalkınmayı destekleyerek göçü önlüyor.
Beşincisi kırsalda yaşama yönelimin önünü açıyor.
Bir taşla bu kadar kuş vurmak kolay iş değil. Aslında iş sadece bu değil bir de bunun yem endüstrisi boyutu var… Orası uzun hikâye!
Sessiz devrim niteliğindeki bu proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve ekibini kutluyorum.
Pazartesi günkü yazı sonrası konuyla ilgilenen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bayhan ve sorularıma yanıt veren Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ayhan Alpkılıç’a teşekkür ediyorum.
Saygıyla…
ETİKET :