Sizin siciliniz bozuk!
TBMM Genel Kurulu’nda gerilim had safhada…
Yaklaşık iki aydır bütçe maratonu içindeki Meclis yorgun…
Sinirler yıpranmış ve bazıları ne dediğini ne yaptığını bilemez noktalara kadar sürüklenmiş durumda…
Neyse ki artık son haftanın içerisindeyiz.
Dün TBMM Genel Kurulu’nda; Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı ile Türk Akreditasyon Kurumunun bütçeleri görüşüldü.
Bugün ise Cumhurbaşkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile gelir bütçesi ele alınacak.
Yarın ve Perşembe günü 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri görüşülecek.
Bütçe maratonu, 16 Aralık Cuma günü, bütçenin tümü üzerinde yapılacak konuşmalarla ve oylamayla tamamlanacak.
Biliyorsunuz, Türkiye 6 yaşında çocuğa cinsel istismar olayı ile çalkalanıyor. Bir tarikat ve ona bağlı bir vakfın liderinin kızını 6 yaşında evlendirdiği ve çocuğun o yaşta cinsel istismara maruz kaldığına ilişkin bilgiler adeta kamuoyunun kanını dondurdu.
Toplumun öfkesi ve tepkisini çeken olay, üzerine sayfalarca yazı yazılabilir. Saatlerce konuşulabilir.
Hiç şüphesiz ki bu konuda herkesin tepkisini göstermesi ve topyekûn çağrıda bulunması gerekir. Vatandaşın bu tip konulardaki kanaat birliği ve dayanışması çok kıymetlidir.
Her birimizin söz hakkı var. Bunun yanında sorumluluğumuz da var.
Ancak birileri var ki onların bu tür konularda hiçbir söz hakkı yok, olamaz.
Geçen hafta sonu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri esnasındaki Meclis’te istifa tartışması yaşandı. Muhalif kanat olay üzerinden Bakan Derya Yanık’a yüklendi.
Bakan Yanık, özellikle HDP’nin bu konudaki sözlerinin anlamsızlığını çok net bir şekilde ifade etti:
“Sizin siciliniz çok kötü. Sizin siciliniz çok karanlık. Sizin siciliniz, başörtüsünde karanlık, insan haklarında karanlık. Siz, karanlığın ta kendisisiniz. Siz, karanlığınızı yansıtacak yer arıyorsunuz.
Ne kadar uğraşsanız o çocukların bedenlerini istismar edemeyeceksiniz. Dönün kendi ayıplarınızla, suçlarınızla bir yüzleşin. Ondan sonra gelin konuşalım.”
Bakan Yanık, konuşmasının devamında CHP’deki taciz olaylarından da örnekler verdi.
Bölücü terör örgütü PKK’nın güdümünde, siyasi bağımsızlığı bulunmayan ve milletten çok terörün vekilliği üstlenen bir parti olarak HDP’nin bu konulardaki eleştirilerinin ne gibi kıymeti harbiyesi olabilir?
Tabi ki bir değeri ve tutarlılığı yok!
13-14-15 yaşlarında dağa kaçırılan, beyinleri yıkanarak mankurtlaştırılan, tecavüze ve tacize maruz kalan, gebe kaldığı için öldürülen, ailesinden ve hayattan koparılan kızların durumu ortada iken HDP, ne konuşuyor?
PKK’nın eli kanlı teröristlerinin istismar ettiği onca kız çocuğu ve kadının acıklı hikâyelerini herkes biliyor. HDP, sırtını yasladığı bu teröristlere bir çift laf edebiliyor mu ki Türk devletini ve hükümetini eleştirebilsin!
PKK’lı alçakların hain saldırılarında şehit olan her yaştan kız çocuğu için bir tepki gösterebildiler mi de bugün konuşuyorlar!
İstiklal Caddesi’nde 9 yaşında Ecrin, 15 yaşında Yağmur teröre kurban giderken neredeydiniz?
Gaziantep Karkamış’ta okulda teröre hedef olan 22 yaşındaki Ayşenur Alkan, hayattan koparılırken ne dediniz?
Siz, yok hükmündesiniz! Siz, bu coğrafyada hem Türk hem de Kürtlere soykırım yapan bir terör örgütünün uzantısı, sözcüsü ve avukatısınız.
Bu nedenle Sayın Bakan Yanık çok güzel ifade etmiş: Sizin siciliniz bozuk!
Siciliniz gibi zihniniz de karakteriniz de bozuk!
Öte yandan idam konusunda temkinli düşüncelerim olsa da Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin hafta sonu Adana’da yaptığı konuşmadaki şu bağlama hak veriyorum.
“Küçük yaşta çocuklarımıza tacizi, tecavüzü ve istismarı her kim yapıyorsa; Allah onun belasını versin. Buna göz yumulmasını da asla kabul edemeyiz. Çocuklar masumdur ve bize Allah’ın emanetidir.
Onlara sahip çıkmak bizim vazifemizdir. Büyük Birlik Partisi olarak idam cezasının geri getirilmesini istiyoruz. Herkes için değil. Kurşun sıkıp, bomba patlatarak masum insanları öldüren ve bunun emrini veren teröristler için ve çocuklarımızı kaçırıp, tecavüz edip, öldüren sapıklar için bu cezanın geri getirilmesini istiyoruz.”
Teröristler ve çocuklara karşı işlenen suçlar için idamın konuşulması ve tartışılması gerekiyor.
Zira her iki durumun yaşandığı olaylara verilen cezalarda toplum vicdanındaki yaranın kanaması durmuyor.
Esen kalın.
ETİKET :