Kadro yok hayal çok!
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, Bursa’daki programında “Yerel Seçimlerin sürpriz partisi biziz. Yüzde 20’nin üzerinde oy alacağız ve yeni bir dönemi başlatacağız” demiş!
Yahu kendi içinden aday çıkaramayan bir parti nasıl olacak da yüzde 20 alacak?
14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında durmanın doğurduğu sempatiyle yüzde 2’lerde oy alabilen babadan oğula siyaset, bu kez neye güveniyor?
Herhalde Türkiye’deki Sol’un oynaklığına…
Nasılsa önce liberalliğe şimdi de kürt fetişiyle terör seviciliğe kadar alçalan sol mahalle, Erdoğan’ın karşısında hizalanan herkese kucak açıyor.
Öyle ki bu oynak sol babadan oğula siyaseti bile artık sempatik buluyor!
YRP, dün kendilerine ‘irtica canavarı’ gibi davrananlarla saf tutmaktan geri durmuyor. İlke, görüş adına ne varsa siyasi pragmatizm bataklığında bir bir batıyor.
Erbakan, “Hiç kimseye kazandırmak veya kaybettirmek için yola çıkmadık” diyor ve ekliyor:
‘Sen kendin kazanamıyorsun. Öyleyse seçime girme’ denir mi? Böyle demokrasi, çoğulculuk, çok seslilik, seçim ve ülke olmaz.
Sahiden mi Sayın Erbakan? Şimdi mi aklınıza geldi bunlar? Birçok ilde adaylarınız, ‘biz aday olmasak da kazanamıyorlar’ diyerek çıkmadı mı?
‘AK Parti eskisi’ ithal adaylarınız sanki ittifak içindeymişçesine kamuoyuna değerlendirmelerde bulunmadı mı?
“31 Mart, bir beka seçimi değildir” diyen Erbakan belli ki siz Beka’nın ne olduğunu da anlamamışsınız!
Ki kadayıfın altı ıslak kalmış!
Yerel seçimleri kazanmayı, ülkeyi genelde bir erken seçime götürmenin fırsatı olarak görenleri herkes görüyor ama siz görmüyor musunuz?
Ya da görüyorsunuz ama malum tarafla mercimeği fırına verdiniz görmemezlikten geliyorsunuz…
Ama halk görüyor. 14 Mayıs’ta sırf Erdoğan’ın yanında durduğunuz için size teveccüh gösteren halk, bu kez size beklediğinizin tersi bir sürpriz yapacak…
Milli Görüş’ten olmayan adaylarla Milli Görüş Belediyeciliği vaat etmek de bir garip!
Sayın Erbakan, sizin Milli Görüş Belediyeciliği dediğinizin zirvesi, zaten Erdoğan’dır. Bir ikinci isim var mı o derece bilinen? Yok.
Bugün yetkin ve nitelikli bir kadronuz yok ama ‘Türkiye’yi yönetmekten bahsediyorsunuz…
Seçmen size neden oy versin? İktidardan memnun olmadığı için mi? CHP’ye eli gitmediği için mi?
Mevcut durumda muhafazakâr seçmen için size oy vermekle CHP’ye oy atmak arasında bir fark yok ki!
Ne yazık ki düne kadar sizi marjinal göstermeye çalışanların gemisine kürek çekiyorsunuz…
Milliyetçilerin ‘önce ülkem ve milletim’ dediği yerde siz ‘önce ben ve partim’ diyorsunuz.
Bu yolun sizi selamete eriştirmeyeceğini de sonuçlara bir etkisi olmayacağını da biliyorum.
Siyaset, hırsla yapılan bir iş değildir. Sabır, plan, ekip ve liderlik işidir.
Maalesef siz, hepsinde testiyi kırdınız.
***
AK Parti Silkinmeli!
Geçen günkü yazıda bahsettim, bu kez bağlamı genişleterek değinmekte fayda var.
31 Mart seçimleri, AK Parti açısından bir samimiyet testidir. MHP, bu testlerden çok kez başarıyla geçti.
MHP, ülke genelinde Cumhur İttifakı çatısı altında AK Partili adaylara şartsız ve koşulsuz destek verirken kendi adaylarıyla yarıştığı yerlerde verdiği desteğin onda birini AK Parti’den göremiyor.
AK Parti’nin silkinmesi, Cumhur İttifakı çatısı altında MHP adayı ile girilen yerlerde rehavet göstermemesi gerekiyor.
MHP, AK Partili adayları sahiplenip hemen her platformda ve programda yalnız bırakmazken AK Parti teşkilatlarının MHP adaylarına gereken desteği vermemesi anlaşılır gibi değil.
İçten içe bir fitne kazanı kaynatanlara fırsat verilmemeli…
Liderler düzeyindeki samimi birliktelik örnek alınarak tabanda da ‘birliğin gücüyle’ kazanmak için gayretle çalışılmalı…
Saygıyla…
ETİKET :